"İnşaallah gürül gürül bir tufan ile geleceğiz üzerinize. Bitmek bilmeyen füzelerle geleceğiz. Bitmek bilmeyen bir asker tufanı ile geleceğiz."
Bu sözler, Gazze Şeridi'ndeki HAMAS hareketinin lideri Yahya Sinvar tarafından geçtiğimiz Aralık ayında hareketin 35'inci kuruluş yıldönümünde Gazze'deki binlerce destekçisinin önünde yapılan bir konuşmaya ait.
ABD merkezli haber ajansı Reuters da bugün bu sözlere atıfta bulunarak, "Sinvar'ın çok geç duyulan bu sözleri, HAMAS'ın Aksa Tufanı olarak adlandırdığı bir saldırının geleceğine dair bir uyarıydı." ifadelerine dikkat çekti.
Reuters şunları ekledi: "İsrail, HAMAS savaşçılarının Gazze sınır duvarlarını aşıp yaklaşık 1.200 kişiyi öldürmesi ve 200'den fazlasını gözaltına almasıyla, Sinvar'ın konuşmasının tesadüfi bir tehdit olmadığını bir yıldan kısa bir süre önce keşfetti."
Ajansa göre, "Konuşma yapıldığı sırada Sinvar ve askeri komutan Muhammed el Deyf, israilin 75 yıllık tarihinin en kanlı günü olan 7 Ekim saldırısı için zaten gizli planlar hazırlamıştı."
İşgal medyasından Jerusalem Post ise bir siyonist güvenlik kaynağının şu sözlerini aktardı: "Ordu kör ve başarısız olduğu için HAMAS, 7 Ekim saldırısından önce israili mükemmel bir şekilde aldattı."
Gazeteye göre, Sinvar ve el Deyf, "siyonist istihbaratın gözetimi altında olduklarını bildikleri için, gizli yöntemlerle mesajlarını ilettiler ve 2018'de Gazze'ye yerleştirilen bazı siyonist casusluk araçları HAMAS'ın eline geçti."
Özgürleştirilmiş bir esirden, esirleri özgürleştiren bir lidere
Yine Reuters, Aksa Tufanı operasyonunun uygulanmasının ardından üç HAMAS kaynağının, "Sinvar, esir takası konusunda müzakerelere öncülük ediyor ve belki de Gazze tünellerinden el Deyf ve başka bir komutanla askeri operasyonları yönetiyor." dediğini aktardı.
Ajans, üst düzey bir siyonist güvenlik yetkilisinin bu hafta Sinvar'ın, 200'den fazla Filistinli esirin serbest bırakılmasının ardından "Katar'ın aracılık ettiği ve Cuma günü sona eren ateşkesle sonuçlanan görüşmelerde etkisi olduğunu" söylediğini aktardı .
Bu bağlamda Reuters, hayatının yarısını işgal zindanlarında geçiren Yahya Sinvar'ın, esir takası meselesiyle çok yakından ilgilendiğine ve işgal zindanlarındaki tüm Filistinli esirleri özgürleştirmeye kendini adadığına işaret etti.
Aksa Tufanı operasyonu başladıktan şu ana kadar sadece bir açıklama yapan Sinvar, bu açıklamasında da "esir alanında çalışan kurum ve kuruluşlara, işgal zindanlarındaki Filistinli esirlerin isimlerini hazırlamaları" çağrısında bulunarak, "onların özgürleştirileceğini" vurguladı.
Öte yandan serbest bırakılan bazı siyonist esirlerin, 7 Ekim operasyonlarını takip eden günlerde Sinvar'ın bazı siyonist esirler tarafından tünellerde görüldüğü ve onlarla konuştuğu ifade ediliyor.
Sinvar, 2011 yılında Gazze'de esir olarak yakalan bir işgal askeri karşılığında siyonist zindanlarından özgürlüğe kavuşan 1.027 Filistinliden biriydi.
Serbest bırakıldıktan sonra Gazze Şehri'nde düzenlenen bir mitingde konuşan Sinvar: "Direnişe, kalan tutukluları serbest bırakma sözü vermeye çağırıyorum. Bunun derhal pratik bir plana dönüşmesi gerekiyor." ifadelerine dikkat çekmişti.
Sinvar, siyonist esirlerin ailelerini çılgına çeviriyor
Bu bağlamda işgal medyası da Gazze Şeridi'ndeki HAMAS hareketinin liderinin, siyonist esirlerin ailelerini "çılgına çevirmeyi" başardığını bildirdi.
İşgal medyası, nitekim Gazze'deki direniş tarafından tutulan esirlerin ailelerinin "bir anlaşma ve devamını talep etmek için kısa bir süre önce Tel Aviv'deki Güvenlik Bakanlığı genel merkezinin yakınında büyük bir gösteri düzenlediğini ve oradaki yolu kapattığını" aktardı.
Öte yandan İbrani Maariv gazetesinin yaptığı ankete göre, Gazze'de bu sabah yeniden başlayan çatışmalar öncesinde işgalcilerin çoğunluğu, HAMAS'ın elinde bulunan esirlerin her gün serbest bırakılması karşılığında Gazze Şeridi'nde ateşkesin devam etmesini destekliyor.
Anket, tüm katılımcıların yüzde 54'ünün açık bir çoğunluğunun "takas anlaşmasının ve ateşkesin devamını desteklediğini" gösterdi.
Ankete katılanların yalnızca yüzde 25'i Gazze'deki çatışmaların durmasına karşı çıkarken, yüzde 21 de bu konuda bir fikir beyan etmedi.
İşgal gazetesi "Haaretz" , istihbarat analisti Yossi Melman'ın yazdığı bir makalede HAMAS ile işgal rejimi arasındaki esir anlaşmasından bahsetmiş ve siyonist esirler meselesinin Gazze'de devam eden savaşta zayıf nokta haline geldiğini vurgulamıştı.
Siyonist işgalci Netenyahu'ya da kamuoyu desteği azalırken siyonistler, 7 Ekim'deki büyük başarısızlıktan sorumlu tuttukları Netanyahu'yu ve hükümetine karşı haftalardır başta Tel Aviv olmak üzere işgal topraklarında sloganlar atıyor ve Gazze'deki tüm siyonist esirlerin serbest bırakılması sürecinin hızlandırılmasını talep ediyor. (İLKHA)