Kongrenin gıda güvenliği başta olmak üzere hububat sektöründeki politikalara yön vereceğine ve sektörün gelişmesine katkı sağlayacağına inandığını aktaran Pakdemirli, Covid-19 süreci ve iklim değişikliğiyle gıda güvenliğinin hiç olmadığı kadar önemli hale geldiğini söyledi.
Dünyada tahminen 400 bin civarında bitki türü olmasına rağmen küresel gıda arzının yüzde 75'inin 12 bitki türü ile 5 hayvandan karşılandığını belirten Pakdemirli, buğday, pirinç ve mısırın insan beslenmesinde bitkilerden alınan kalorinin yaklaşık yüzde 60'ını oluşturduğunu dile getirdi.
Hububatın Anadolu topraklarının dünyaya sunduğu en değerli hediyelerden birisi olduğunu vurgulayan Pakdemirli, medeniyetler tarihi kadar eski olan ekmeğin de tarihinin Anadolu'da yazıldığını ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanlığı olarak tarımın, en stratejik ürünleri olan hububat ürünlerini, 19 yıldır desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:
2050 yılına kadar dünya nüfusunun 10 milyara, Türkiye nüfusunun da 105 milyona ulaşması bekleniyor. Yapılan araştırmalar, bu nüfusu beslemek için bugünkünden yüzde 60 daha fazla gıdaya, bu gıda üretimi için de yüzde 15 daha fazla suya ihtiyacımız olacağını gösteriyor. Bu nedenle hububat, gıda ihtiyacının karşılanmasında kilit rol oynayacak. Dünyada, başta buğday, arpa, mısır ve çeltiğin yer aldığı toplam 2 milyar 290 milyon ton hububat üretimi yapılmaktadır. Bu miktarın 421 milyon tonu ticarete konu olurken, 600 milyon tonu ise stoklanmaktadır.
Pakdemirli, hububatın bitkisel ürünleri içerisinde en fazla ekiliş alanlarına sahip olduğunu, son 19 yılda sağladıkları destekler ve önemli Ar-Ge çalışmalarıyla hububat verimliliğini önemli seviyede artırdıklarını bildirdi.
Türkiye'nin mevcut potansiyelini etkin kullanmak, planlı üretime geçmek ve tarımsal yeterliliği üst seviyelere çıkarmak için Havza Bazlı Destekleme Modeliyle hububat grubundaki 21 stratejik ürüne destek sağladıklarına değinen Pakdemirli, bu doğrultuda hububat fark ödemesi desteğini ton başına 50 liradan 100 liraya, sertifikalı tohum desteğini 8,5 liradan 16 liraya çıkardıklarını kaydetti.
Ayrıca gübre desteğini de son dönemdeki fiyat artışları nedeniyle bu yıl 20 liraya çıkardıklarını, gelecek yıl için ise 32 lira olarak belirlediklerini aktaran Pakdemirli, hububat grubunda sertifikalı tohum desteklerini ise gelecek yıl üretim sezonu için dekara 24 liraya çıkardıklarını söyledi.
Bu yıl yaşanan tarımsal kuraklığa karşı da üreticilere destek olmak amacıyla hububat ürünlerine yönelik önemli tedbirler aldıklarını anlatan Pakdemirli, yüzde 30 ve üzeri verim kaybı yaşayan çiftçilere dekara 30 ila 100 lira arasında doğrudan destekleme ödemesi yapacaklarını dile getirdi.
Çiftçinin bir karış dahi yeri boş bırakmamasını isteyen Pakdemirli, devlet olarak her zaman desteğe hazır olduklarını bildirdi.
Tarımsal Ar-Ge altyapıyı güçlendirerek, kuraklığa toleranslı 42 buğday çeşidi ve 19 arpa çeşidi geliştirdiklerini anlatan Pakdemirli, tarla bitkileri alanında üretilen sertifikalı tohumluk üretiminin yaklaşık yüzde 40'ının bakanlık tarafından geliştirilen çeşitlerden olduğunu söyledi.
Hububatta yapılan ıslah çalışmalarında da önemli bir noktaya geldiklerini aktaran Pakdemirli, şu değerlendirmede bulundu:
Milli ve yerli imkanlarla dünya ve ülkemiz pazarında değişen taleplere uygun, kaliteli çeşitler geliştirerek pazarlıyoruz. Son 19 yılda yaptığımız bitki ıslah çalışmalarıyla verimli, buğday üretiminde yüzde 40, mısır üretiminde yüzde 123, kırmızı mercimekte yüzde 24 ve çeltik üretiminde ise yüzde 30 artırdık. Tabii bu ıslah çalışmalarını yaparken birçok gelişmiş ülkede kullanılan en son teknolojileri kullandığımızı da bilmenizi isterim. Bu teknolojiler sayesinde hedeflediğimiz ıslah çalışmalarını hızlı ve doğru tespitler yaparak kısa sürede tamamlıyoruz. Dünyanın en büyük üçüncü tohum bankasına sahip bir ülkeyiz.
2022'den itibaren ise buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale gibi hububat grubunda yer alan ürünleri kapsayan, Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortasında devlet prim desteğini yüzde 60'dan yüzde 70'e, hasar tazminatının eşik değerini ise yüzde 70'den yüzde 80'e çıkaracaklarını anlatan Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Ayrıca buğdayda dolu paketine yüzde 5 prim indirimi yapılacak. Bu yıl ilk defa hayata geçireceğimiz uygulama kapsamında üreticimizin verim ve fiyat kaynaklı risklere karşı, zararını tazmin hakkı doğacak. Bu uygulamanın ismi Gelir Koruma Sigortası'dır. Bu uygulama Avrupa'da ilk defa benim talimatımla ülkemizde başlamıştır. Uygulama kapsamında ekmeklik ve makarnalık buğdayda, üreticilerimiz daha ürünü ekerken gelirini bilecek ve teminat altına alacak. Bu yıl tahıl ambarımız olan Konya'nın Cihanbeyli, Kadınhanı ve Karatay ilçelerinde uygulayacağımız bu sigorta sistemini 2022-2023 üretim sezonunda Konya'nın tamamında, 2023-2024 üretim sezonunda ise tüm Türkiye'de uygulayacağız."