Son yıllarda ekim alanları ciddi oranda azalan pamuk üretiminin ve çiftçinin temel sorunlarıyla ilgili İlke Haber Ajansına (İLKHA) konuşan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir, pamuktaki yüksek maliyet girdilerine dikkat çekti.
Çiftçinin; ürettiği pamuktan elde ettiği satış bedelinin, harcadığı maliyeti karşılamadığından dolayı zarar eder duruma geldiğini belirten Karademir, sanayi ve istihdamda önemli bir role sahip pamuğun daha fazla desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Yanlış politikalar ve yüksek maliyet pamuk ekim alanlarını azalttı”
Pamuk üretiminin son dönemini ajansımıza değerlendiren ZMO Adana Şube Başkanı Semih Karademir, Çukurova ile özdeşleşen pamukla ilgili şunları söyledi:
“Adana’mız, tüm Türkiye’ye pamukla birlikte tarım ve sanayiyi de öğretmiş bir kenttir. Özellikle 90’lı yıllarda uygulanan Neo-liberal politikalar çerçevesinde ne yazık ki ülkemizde ve bölgemizde pamuk ekim alanları oldukça daraldı. Bunun da iki temel nedeni var. Birincisi; Devlet’in bu politikalar çerçevesinde müdahil alım yapmaması, özellikle ÇUKOBİRLİK’in faaliyetlerini asgariye indirmesi. İkinci sebep ise pamuğa uygulanan desteklemelerle birlikte pamukta temel tarım girdilerinin son yıllarda çok yüksek fiyatlara çıkmış olması. Bu sebeplerden dolayı ne yazık ki pamuk ekim alanları ülkemizde ve Çukurova’mızda ciddi oranda daraldı.”
Hükümetin pamuk politikasını tekrar gözden geçirerek olumlu adımlar atması gerektiğini belirten Karademir, “Bundan birkaç ay önce Ekonomi Bakanımızın Adana’da yaptığı bir açıklama var. Sayın Bakanımız pamuk konusunda Hükümetin yanlış politikalar yürüttüğünü kabul etmiştir.” dedi.
“Pamuk çiftçisi ekim maliyetini bile çıkartamıyor”
Pamuk maliyetleri hakkında da detaylı bilgi veren Karademir, “Geçen yıl bizim teknik komitemizin pamuk ekimi ve maliyetleri ile ilgili yapmış olduğu bir çalışma var. Bu çalışmada; pamuk ekim maliyetinin 1 lira 80 kuruş ila 2 lira seviyelerinde olduğu, buna karşılık pamuğun 1 lira 25 kuruş ila 1 lira 35 kuruş fiyatlarında satıldığı görülmekte. Pamuk satış fiyatları, maliyeti karşılamazken 55 kuruşluk bir destekleme ile birlikte maliyetinin ancak karşılandığını gördük. Bu da çiftçisinin ürettiği pamuktan kar etmediğini hatta maliyetini bile çıkartamadığını gösteriyor.” diyerek çiftçinin içinde bulunduğu durumu özetledi.
“Pamuk fiyatları artmazken ekim masrafı 4 kat arttı”
Pamuk ekim masrafları hakkında da bilgiler paylaşan Karademir, “Pamuk ekiminde 4 tane temel girdi var. Bunları sıra ile saymak gerekirse; biri kullanılan sulama suyudur. Sulama Birliklerinin belirlediği rakama göre dekar başına bunun çiftçiye maliyeti 25 ila 30 TL’dir. 2’nci önemli girdisi gübredir. Son 10 yılda gübre fiyatlarının 4 kat arttığını görüyoruz. 3’üncü temel girdi akaryakıt-mazottur. Mazot fiyatlarına 2002’den bu yana baktığınız zaman bunun da 4 kat arttığını görmekteyiz. 4’üncü tarım girdisi pestisitler dediğimiz üretimde kullanılan zirai ilaçlardır. Bunlarda da 3 ila 4 kata yakın bir fiyat artışı var. Bunların hepsine topluca baktığımız zaman, pamuk ekimindeki bu maliyet artışları karşısında ne yazık ki üretilen pamuğun satış fiyatı aynı oranda artmamaktadır. Bir kaç yıl önceki fiyatlarına baktığımız zaman pamuk fiyatlarının aynı kaldığını hatta bazı yıllarda bunun daha da aşağıya düştüğünü görüyoruz.” ifadeleri ile pamuk çiftçisinin zarar eder duruma geldiğini söyledi.
“Pamuk desteklemeleri arttırılmalı”
Pamuğun sanayide ham madde olmasının yanı sıra sosyal olarak da istihdam açısından önemli olduğuna vurgu yapan Karademir, “Tarımsal alanda sağlanan istihdam açısından düşünüldüğünde pamuktaki desteklemelerin daha çok arttırılması ve diğer ürünlerde olduğu gibi pamukta kullanılan temel girdilerde fiyat düzenlemesi yapılması gerekmektedir. Özellikle gübrede ve akaryakıtta özel tüketim vergileri ve diğer katma değer vergilerinin düşürülmesi gerektiğine inanıyorum.” diye görüşlerini dile getirdi. (Ayhan Kaya - İLKHA)