2020 yılı ihracat rakamlarını değerlendiren Altunkaya, yaptığı yazılı açıklamada, 2020 yılının bütün ihracatçılar için zorlu bir yıl olarak geride kaldığını ifade eden Altunkaya, 2021 yılında her şeyin normale dönmesini beklediklerini belirtti.
“2020 yılı hem ülke ekonomimiz hem de dünya ticareti açısından çok farklı bir yıl oldu”
2020 yılına büyük bir enerjiyle başladıklarını ancak yaşanan Covid-19 salgını karşısında refleks olarak birçok önlem alıp ülke ihracatının kesintiye uğramaması için var güçleriyle çalıştıklarını ifade eden Altunkaya, “2020 yılı hem ülke ekonomimiz hem de dünya ticareti açısından çok farklı bir yıl oldu. Biz sektör olarak 2019’un tüm güçlüklerini geride bırakarak 2020 yılına büyük bir enerjiyle başlamıştık. Çin’de ortaya çıkan Covid-19 salgınının gölgesinde başlayan 2020 yılının ocak ayında 2014 yılından bu yana en yüksek ocak ayı ihracat rakamını yakaladık. Şubat ve mart aylarında da sektör ihracatı en yüksek şubat ve mart ayı ihracat değerlerine ulaştı.” dedi.
Pandeminin dünya gündemine girmesinin ardından komşu ülkelerin tedbir amaçlı sınır kapılarını kapatmasının kendileri için büyük sorun olduğunu ancak kısa sürede alınan önlemlerle bu sorunun aşıldığını söyleyen Altunkaya, “Salgının komşu ülkelere ulaşması ile beraber sınır kapılarının kapanması ile ihracatımız kısa süreliğine tehlikeli bir sürece girdi. Sektörümüzün birinci sıradaki ve en önemli pazarı olan Irak ile aramızdaki köprü Habur Sınır Kapısı’dır. Habur’da 1 martta geçişlerin durdurulması sektör açısından çok ciddi bir durumdu.” diye konuştu.
“Pandemi sürecinde temassız ticaret uygulamaları ile ihracatımızın durması engellendi”
Altunkaya, “Sorunun çözümü için zaman kaybetmeden Habur Sınır Kapısı’nda geçişlerde yaşanan aksaklıkları bizzat giderek yerinde gözlemledik, ardından Ankara’da Ticaret Bakanımız ve Sağlık Bakanımız ile gerçekleştirdiğimiz görüşmeler ve bakanlarımızın destekleri neticesinde sınır kapısında ihracatımızın devamını mümkün kılan bir dizi önlem alındı. Alınan tedbirler kapsamında Irak’ta bulunan Türk tırlarının ülkemize girişinin hızlandırılması amacıyla giriş sırasında yapılması zorunlu dezenfeksiyon işlemleri için gereken makineler, ilaç ve hizmet alımı, Türk şoförlerinin Irak’a geçişinin yasak olması nedeniyle Irak tarafında oluşturulan tampon bölgede görev yapmak üzere 40 adet Iraklı şoför istihdamı ve bu organizasyonu yürütecek personel hizmeti ile gerekli malzeme alımı ihracatçı birlikleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Tüm bu çabalar neticesinde Ticaret Bakanlığımızın destekleri ile sınırdaki araç geçiş sayıları, pandemi öncesi araç geçiş sayısına yaklaşmış, temassız ticaret uygulamaları ile ihracatımızın durması engellenerek tüm dünyaya örnek bir ihracat modeli geliştirilmiştir. Söz konusu model daha sonra Kapıkule başta olmak üzere diğer gümrük kapılarımızda da hayata geçirilmiş sonuçta kazanan ihracatımız ve Türkiye olmuştur.” dedi.
“Salgına ve sıkıntılara rağmen pes etmedik, ihracatımızı arttırdık”
Dünya genelinde yaşanan salgına, ülkelerin aldığı sıkı önlemlere ve uygulamalara rağmen ihracatçıların da kendi tedbirlerini aldığını ve zorlukları aşmak için asla pes etmediklerini ifade eden Altunkaya, "Pandemi ile mücadele ettiğimiz bu ortamda, nisan ve mayıs ayları, pandemi etkilerinin ağır olarak hissedildiği aylar olsa da önlemlerin tüm ülkelerde gevşetilmesi ile beraber özellikle haziran ayında, hububat sektörü olarak aylık bazda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65’lik ihracat artışı yakaladık. Haziran, temmuz, ağustos, eylül ve aralık aylarında tüm zamanların en yüksek aylık sektör ihracatlarını elde ettik. Nihayetinde, 12 aylık süreç itibariyle ihracatımız yüzde 7,5 artışla yaklaşık 7,3 milyar olarak gerçekleşti. Sektör olarak ihracatımızı ilk defa 7 milyar doların üzerine taşıyarak yeni bir rekora imza attık.” şeklinde konuştu.
“Pandemi ile birlikte hububat ve bakliyatın önemi ortaya çıktı”
Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün insan sağlığı ve yaşamıyla doğrudan ilişkili olduğunu ve pandemi süreciyle birlikte bunun öneminin daha iyi anlaşıldığını ifade eden Altunkaya, “2020 yılı ihracatında elde edilen başarının sebeplerinden birisi de sektörümüz insan hayatının vazgeçilmezi temel gıda ürünlerini arz etmektedir. Bu sebeple sektörümüzün stratejik önemi bulunmaktadır. Bu özelliği sebebiyle sektör ürünlerine olan talep pandemi etkisiyle daha da artmıştır.” dedi.
“Başarı ihracatçılarımızın ortak başarısıdır”
Pandemi sürecinde ihracatın artmasında ihracatçıların kısa sürede derslerine çalışarak şartlara uyum sağlama kabiliyetini göstermesinin de önemine değinen Altunkaya, “İhracat artışındaki en önemli sebeplerden biri ise şüphesiz ki ihracatçılarımızın şartlara uyum sağlamada gösterdiği kabiliyettir. Zorluklar, Türk ihracatçısını yıldırmamakta daha ziyade yeni girişimlerde bulunmaya teşvik etmektedir. Kısacası bizim sektörümüzün başarısının altında yatan temel nedenler sektörün stratejik önemi ve sektör ihracatçısının maharetidir.” diye konuştu.