Adıyaman'ın Sincik ilçesinde yüzlerce gencin iş sahibi olmasını sağlayan Tekstilci Genciz, pandemi süresi boyunca, çalışanların yaklaşık yarısının işten ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Adıyaman'ın, Yeni Yatırım Teşvik Bölgeleri içerisinde altıncı bölgeye alınmasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Genciz "Altıncı bölgeye alınmış olmamız büyük bir üretim imkanı sağlıyor. Bunun mücadelesini hep beraber vermiştik. Gerçekten haksız bir rekabet ortamı vardı. Daha önce Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin gibi illerle rekabet etme şansına sahip değildik. Şu an altıncı bölgeye alındık. 2021 itibariyle başvurumuzu yapacağız. Altıncı bölge, üretimdeki maliyetleri, SGK primlerini düşürecek. Değişik illerden arkadaşlarımızı burada üretim yapmaya bekliyoruz. Çünkü Adıyaman'da yapılan her bir üretim, Adıyaman'ın daha müreffeh bir toplum olmasını sağlayacaktır." dedi.
"Yol medeniyet demektir"
Sincik İlçesine giden yolların bozuk olmasının hem vatandaşı hem de işletmelerin ürünlerini pazarlama noktasında olumsuz etkilediğini belirten Genciz "Eğer bir yerde yol yoksa orası çok geride demektir. Sadece üretim için değil aynı zamanda turizm, acil bir hasta için önemli olan yol, olmazsa olmazımızdır. Daha önce de birkaç defa dile getirdik, yollarımızın durumu iyi değil. Özellikle kışın heyelan olması, daha çok sıkıntıya sebep oluyor. Sincik'e bu yol yakışmıyor. Çok geç kalındı. 2020'de yapılıp bitirilmesi gereken yolun projelendirip ihale edildiği söyleniyor. Temennimiz yolumuzun en kısa zamanda yapılmasıdır." ifadelerini kullandı.
"Faizsiz işletme sermayesi istiyoruz"
Genciz, "Daha önce 150 kişi olan işletmemiz pandemi nedeniyle adım adım geriledi, şu an 90 kişi kaldık. Önümüzü göremiyoruz, bu işin nereye varacağını, nerde duracağını bilmiyoruz. Anadolu'daki esnafın muhakkak faizsiz bir şekilde desteklenmesi gerekiyor. Çünkü zaten borçlusun, bir de faizle borçlandnı mı bitiyorsun, bunun geri dönüşü yok. Hibe istemiyoruz, çünkü hep beraber elimizi taşın altına koymamız gerekiyor ki devlet ayağını sağlam tutabilsin ama devletten uzun vadeli sermaye istiyoruz ki işletmeler tekrar ayağa kalksın. İşler açıldığı zaman yeniden istihdamı sağlayabilelim. Eğer bu işletmeler istihdam sağlayamazsa bu durum devletin sırtına büyük bir yük olacaktır." şeklinde konuştu.
"Üretim istikrar ister"
Dövizdeki yükselişin işletmeci için belirsizliklere neden olduğunu vurgulayan Genciz, "Üretim istikrar ister. Önünü görüp ona göre yatırım yapacaksın ama son zamanlarda hiçbir yatırımcı önünü göremiyor. Yarının maliyetinin ne olacağını, nasıl bir şeyle karşılaşacağını kestiremiyor. Onun için çok tedirginiz. Bunun bir an önce bir yerde durması, sabit kur veya hedef kurulup orda durması gerekiyor ki önümüzü görebilelim. Dövizdeki dalgalanmanın geri dönüşü muhakkak olacaktır. Kur artışı enflasyona yansımasıyla beraber bütün sektörleri vuracaktır. Ekonomisteler dünya ölçeğinde üretim avantajı sağlayabileceğimizi söyleyebilir, kur artışıyla beraber. Ama yarın öbür gün bu üretimleri ayakta tutamasak onun da bize bir faydası olmayacak. Dünyaya mal satabilmek için üretim ayaklarını sağlam tutabilmek lazımdır. Devletin faizsiz, uzun vadeli işletme kredisi açması lazım. Şu anda birçok işletmemiz pandemiden dolayı sermayelerini kaybettiler. Motorları çalıştıracak durumda değiller. Devletin ne yapıp edip sermayesi vermesi lazım." dedi.