2. Jean Paul'den sonra Papalık makamına Alman asıllı Joseph Alois Ratzinger getirildi. Ratzinger isim olarak 16. Benediktus'u seçti. Yeni Papa, 8 yıl Vatikan'ı yönettikten sonra görevini bıraktı.
Ratzinger'i başka bir yazı konusu olarak şimdilik bir tarafa bırakıp yerine geçen Mario Bergoglio hakkındaki değerlendirmemize devam edelim.
Papa 16. Benediktus'un görevini bırakması sonrası yapılan seçimle papalık makamına Mario Bergoglio getirildi ve o da Franciskus ismini kullanmaya karar verdi.
Papa Franciscus, göreve gelmesinin üzerinden daha iki ay geçmeden büyük bir topluluğu aziz ilan etme töreni gerçekleştirdi. Papa Francis, 1480 yılında İtalya'nın güneyinde Otranto'da Osmanlıya karşı savaşan 800 Hristiyan'ı aziz ilan etti.
Aziz ilan etme töreninde konuşan Papa Francis şunları söyledi: “Biz, bugün Otranto şehitlerine hürmet ederken, dünyanın pek çok yerinde bu günlerde halen şiddete maruz kalan pek çok Hristiyan'a Tanrının, cesaret, sadakat ve kötülüklere iyilikle cevap vermesini diliyoruz.”
Dünyanın neresinde Hıristiyanların şiddete maruz kaldığını bilmiyoruz; ama şu bilgiye dikkatinizi çekmek istiyoruz:
Ruanda katliamına…
1994 yılında Ruanda'da 4 ay kadar devam eden katliamda 1 milyon civarında Tutsi ve Hutu, radikal silahlı Hutular tarafından öldürüldü. Katliam mağdurlarının pek çoğu ülkede Katolik kilisesine bağlı rahipler, rahibeler ve diğer kilise görevlilerinin ellerinde hayatlarını kaybettiler. Yaşananlar tam bir soykırımdı. Katliamdan kurtulanlar ve Ruanda hükümeti, pek çok silahsız insanın, sığındıkları kiliselerde öldürüldüğünü açıkladı.
Katliamdan sonra el Cezire ilginç bazı bilgilere ulaştı:
“Hutuların 100 gün devam eden katliamlarında on binlerce Tutsi kabilesine mensup kişi öldürüldü. Soykırımdan kurtulmak isteyen Tutsiler'den camilere sığınanlar canlarını kurtardı. Ancak Müslümanların kötü olduklarına inanan ve Müslümanlardan korkan birçok Tutsi, camilere sığınmadı ve Hutuların bıçak ve baltalı saldırılarında can verdi.”
Vatikan, Katolik Kilisesinin katliamdaki rolünü bilmesine rağmen Ruanda halkından ancak 20 sene sonra özür diledi. Franciscus'un Ruanda'da Katolik Hıristiyanlara şiddet uygulayan Katolik Hıristiyanlar adına özer dilemesi her şeye rağmen ilginç…
Gelelim Papa Franciscus'un “Azizlik” verdiği Otrantolular meselesine…
1480'de Otranto'ya sefer düzenleyen Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet idi ve Fatih, 1481'de İtalya hesabına ajanlık yapan bir kişi tarafından zehirlenerek öldürülmüştü.
Vatikan, askerlere, yani savaşanlara “Azizlik” verdi.
Ve Papa Franciskus ya da asıl adıyla Mario Bergoglio…
Bergoglio olarak Arjantin'de Amerikan destekli askeri cuntaya destek verirken, Franciscus olarak Haçlı askerlerini “Aziz” ilan etti.
Franciscus müthiş bir politikacı!
Arjantin'de darbeci faşist hükümetin arkasında duran, sosyalistlerin infaz edilmesine sessiz kalarak destek veren, en vahşi dönemlerinde küresel kapitalizmin destekçisi olan kişinin şu sözlerin sahibi ile aynı kişi olduğunu kim düşünebilir?
"Malların ve mülklerin adaletsiz dağılımı öyle bir sosyal günah yaratıyor ki cennet gözyaşları içerisinde kalıyor ve birçok kardeşimizin hak ettiği gibi yaşamasını engelliyor."
İyi bir politikacı ki, 27 AB üyesi ülke liderini Vatikan'da toplayabildi.
Avrupa Birliği liderlerine “Avrupa'nın Hıristiyan köklerine” dikkat çeken Franciskus, birlik mesajı ve görüntüsü vermeye çalışıyor; ama bu Amerikan bağlantılarını örtmeye yeter mi?
Biliyorsunuz, Donald Trump seçildiğinden beri Amerika ve Avrupa arasında kara kediler dolaşıyor. Trump zihniyetine, “Birlik” fikrine yakın olan Avrupalılar değil de daha çok milliyetçi dünya görüşüne sahip olanlar sempati besliyor.
Ve Franciskus…
Çok yakında Brexit sonrası yeni ayrılma süreçleri başlarsa ve bunların arkasında Mario Bergoglio ismi çıkarsa kimse şaşırmasın.