Hür Dava Partisi, yerel seçim hazırlıklarına devam ederken seçimlere gireceği illerdeki adaylarını açıklamaya devam ediyor.
Bingöl’de belediye başkan adaylarının tanıtım programında kutlu bir hedefe sahip olduklarını ifade eden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Türkiye’de ilk defa bir siyasi parti lafı dolandırmadan, eğip bükmeden bizim referansımız İslam’dır dedi. Bu bizim en temel, en belirgin farkımızdır. Biz, bir şey daha dedik: Biz dedik ki bizimkisi parti davası değil, dava partisidir.
Bizim bir davamız var, bizim bir sevdamız var, bizim kutlu hedeflerimiz var” dedi.
SİYASET BİZİM İÇİN HAKK’IN RIZASI VE HALKA HİZMET İÇİN ARAÇTIR
Siyaseti Hakk’ın rızası için halka hizmet için bir araç olarak gördüklerini ifade eden HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, “Yönetime gelmek veya yönetime ortak olmanın yolu siyasi parti kurmak suretiyle siyaset yapmaktır. Mevcut siyasi partilerin bir kısmı sadece parti kurmuş olmak için kurulmuş partilerdir.
Diğer bir kısmı ise yönetime gelmek, egemen olmak veya buna ortak olmak için siyaset sahnesine çıkmışlardır. Bir başka anlatımla mevcut sistemin içerisinde kalarak akıp giden süreçte şoför mahallinde oturmak, direksiyona geçmek onlar için amaçtır.
Güzergâh değiştirmek gibi bir amaç ve hedefleri yoktur. Siyaseti veya siyaset yaparak ulaşacakları makamları amaç, hedef olarak görüyorlar. Bize göre siyaset de siyaset yaparak ulaşılabilecek makamlar da bizatihi amaç değil, araçtır; iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, Hakk’ın rızası için ve halka hizmet etmek için araçtır” diye konuştu.
HÜDA PAR SİYASETE YENİ BİR BAKIŞ AÇISI KAZANDIRACAK
HÜDA PAR’ın kuruluşundan bu yana kendilerine bir partiyi rakip olarak görmediğini ifade eden Yapıcıoğlu, sistemin alternatifi olduklarını söyledi.
Partilerinin yeni olduğunu ancak davalarının insanlık tarihi ile başladığını belirten Yapıcıoğlu, “Sistemi değiştirmek, sistemi halkın inanç değerleriyle barıştırmak, temel değerlerimizi siyasete taşımak ve hâkim kılmak istiyoruz. Partimiz yenidir, ancak davamız insanlık tarihi ile başlamıştır.
Babamız Hz. Âdem’den bize miras kalmış bir davamız vardır. Bu dava hakkı hâkim kılmak, zulme son vermek, insanları kula kulluktan kurtararak gerçek hürriyete kavuşturmak davasıdır. Bir farkımız da şudur: Genellikle siyasi partiler, rakiplerini eleştiri üzerine siyaset üretirler.
Siyasi rakipleri çok doğru bir şey de söylese bu söylenen cümleler içerisinde başka taraflara çekilebilecek bir kelime arar ve yıpratmaya çalışırlar. Maksat onun yerine geçmektir. Biz ise doğru kimden gelirse gelsin, doğruya sahip çıkacağız.
Önemli olan kim tarafından değil, nasıl yönetildiğimizdir. İlkelerimiz doğrultusunda, adil bir yönetimi bizden daha iyi bir şekilde ortaya koyacağına inandığımız birileri çıkarsa onu kendimize tercih ederiz” dedi.
HALKIMIZ HÜR KADROLARIMIZA GÜVENİYOR
HÜDA PAR’ın yerel seçimlere çok iddialı bir şekilde hazırlandığını ve halkın çok büyük teveccühünü gördüğünü belirten Yapıcıoğlu, “Belirttiğimiz ilkelerimizi halkımıza anlattığımızda farkı onlar da görüyorlar. Bu durum, ilgi ve heyecan doğuruyor. Özellikle Kürdistan’da şimdiye kadar iki partili bir yapı söz konusu idi.
Birine kızan diğerine yöneliyordu. Bu nedenle kendilerini alternatifi olmayan partiler olarak görüyorlardı. Halkı da kendilerine mecbur zannediyorlardı. Şimdi durum farklıdır. Partimizin kuruluşu ile birlikte halkın önüne gerçekten seçme hakkı konulmuş oldu.
Bizim zaten güçlü bir tabanımız var. Diğer partilere oy verenlerin önemli bir kısmı kerhen oy veriyorlar. Yani ikili yapıdan dolayı BDP’ye kızan, karşı olan veya siyasetini beğenmeyen AK Partiyi de beğenmediği halde AK Partiye oy veriyordu.
AK Parti’nin yanlışlarına kızan veya sistemin haksızlık ve zulmüne uğrayanlar da siyaseten BDP’ye yakın olmadığı halde BDP’ye yöneliyordu. Halkın bu kesiminin de HÜDA PAR’a oy vermesini bekliyoruz. Denenmiş olanlardan hayır görmeyenler, kadrolarımıza güveniyorlar. Halkın teveccühünü bu şekilde değerlendirmek mümkündür” diye konuştu.
HÜDA PAR HALKA HAK ETTİĞİ HİZMETİ GÖTÜRECEK
HÜDA PAR’ın dürüst belediyecilik ile halka hak ettiği hizmeti götürmeyi amaçladığını belirten Yapıcıoğlu, “Rakip partilerden biri sadece kimlik siyaseti yürütüyor.
Hizmet anlamında bir şey üretmiyor ve hatta hizmet etme noktasında bir sorumluluk da hissetmiyor. Yerel seçim propagandalarında da genel siyasi duruş ve söylemlerini tekrar ediyorlar. Diğeri ise sadece hizmet siyasetini ön plana çıkarıyor, mutluluğun rakamlarla geleceğini düşünüyor.
Yaptığı duble yolları, hastane ve derslikleri anlatıyor. Anadilde eğitim hakkının varlığını bile kabul etmiyor. İki siyaset tarzı da eksiktir. Bizim bir siyasi kimliğimiz var. Halkın siyasi hak taleplerini önemsiyoruz. Bunun yanında özellikle yerel seçimlerde, belediyecilikte halka hak ettiği hizmetin götürülmesinin de gereğine inanıyoruz.
Düşünebiliyor musunuz, su tüketiminin asgariye indiği kış aylarında sular kesiliyor ve özellikle Diyarbakır ve Batman’da alt yapı eksikliği, su borularının uygun şekilde döşenmemesi nedeniyle boru içinde hareketsiz kalan sular donmuş durumda. Birçok yerde su kesintisi havalar ısınıncaya kadar devam edecek. Bu halk bunları hak etmiyor. Hizmet üretmeden sadece sloganlarla işi götürebileceklerini sananlar 31 Mart günü uyanacaklar” şeklinde konuştu.
HALKIMIZA HİZMET GÖTÜRÜRKEN BİZE OY VERDİ, OY VERMEDİ ŞEKLİNDE AYIRMAYACAĞIZ
Belediyelerin yandaşlara rant kapısı olduğunu ve rüşvetin yaygın olduğu yerler haline geldiğini ve belediye kaynaklarının heba edildiğini belirten Yapıcıoğlu, “Hizmetler halka eşit şekilde götürülmüyor. Partizanlık yapılıyor.
Rabbim lütfeder de halkın teveccühü sandığa yansırsa, Hür Dava kadroları belediyelerin yönetimine gelirse yapacağımız ilk icraatlardan biri “Rüşvet alan da veren de mel’undur” hadis-i şerifini belediyelerin girişlerine asmak olacak. Rüşvet ve yolsuzlukla kararlı bir mücadele yürüteceğiz. Halkın malını yetim malı gibi koruyacağız ve kimseye peşkeş çekmeyeceğiz. Hizmet verirken particilik yapmayacağız.
Belediye başkanı olarak seçilen kişi sadece kendi partisine oy verenlerin değil bütün şehrin belediye başkanıdır. Hizmet götürürken de kimin kendisine oy verdiğinin veya hangi mahalleden kendi partisine fazla oy çıktığının hesabını yapamaz. Belediyenin parası milletin parasıdır. Bu para bütün millete ayrım gözetmeden harcanmalıdır. Bir de öncelik sorunu vardır.
Zorunlu bir iş varken belediye kaynaklarının ikinci üçüncü derecede yapılması gereken işlere harcanması da doğru değildir. Fakat maalesef sıralama yapılırken mevcut belediye yönetimlerinin öncelikleri farklıdır” dedi.