Seçimin yanı başındayız. Birçok kişinin söylediği gibi “bu çok önemli bir seçim” demeyeceğim. Her seçim kendi zamanında önemlidir. Her parti önündeki her seçimi kazanmak için var gücüyle çalışır, propaganda yapar. Biz de bu propaganda malzemelerini değerlendirelim.
Ak Parti kendini sürekli Ecevit hükümeti ve öncesi ile karşılaştırıyor. Gerek ekonomi gerek insani hak ve hürriyetler konusunda yıllardır aynı teraneyi dillendirmeleri artık bıkkınlık verdi. Yıllarca statüko ile mücadele havaları attılar. Ancak o derin devlet yargılamalarının ne kadar boş bir avutma ve sahte bir kahramanlık olduğunu Ergenekon ve Balyoz üzerinden gördük. Ama ne yapalım; halkımız sahte bile olsa delikanlılığı seviyor.
CHP yabancı bir şirketle seçim çalışması yapıyor. Farklı bir CHP olacaklarını Kılıçdaroğlu göreve ilk getirildiğinde söylüyorlardı ama köklerinden ayrılmaları zor. Dindarlara sıcak mesaj vermek için çarşafa rozet taktılar, sonra da kadınların çarşafını yırttılar. Yaşar Nuri Öztürk fiyaskosunu da hatırlatmak gerek.
MHP ülke elden gidiyor yaygarasında. Ülkeye ne verirler diye düşündüğünüzde aklınıza pek bir şey gelmiyor. Belki aklınıza Bahçeli'nin Ecevit'in yanında duruşu bir de meydanda attığı ip gelir.
HDP ise AK Partinin gerçekleştirdiği “dine yakınların koalisyon partisi” projesine benzer bir şekilde “dinden uzakların koalisyon partisi” oluşturma gayretinde. Belki birkaç dindar görünümlü yeşillikten bahsedenler olacak ama Ak Parti'de de zaten birkaç dinden uzak eleman vardır. HDP batıda Türkiyelileşirken; doğuda hala “Kürtlerin partisi” argümanı üzerinden halkı kendisine mecbur ediyor. Dahası desteklemeyenleri hain ilan edip cezalandırmaya müsait hale getiriyor.
Gelelim vaatlere; özellikle de meydanlarda konuşulan vaatler ekonomi ağırlıklı. Hatta sağlık, eğitim alanında da hep para konuşuluyor. Yani CHP'nin 8 yıllık kesintisiz eğitim zorbalığını hatırlatan vaadini saymazsak, üç başlıkta üç şey konuşuluyor: 1-Para 2-Para 3-Para. Bu belki de halkın ne kadar dünyevileştiğinin de bir göstergesi. İsterseniz buna SYRİZA etkisi veya Cem Uzan usulü kısa yoldan birkaç milyon oy kapma stratejisi de diyebilirsiniz.
Emeklilerle ilgili vaatler ve genelde asgari ücret tartışılıyor. Muhalefet partileri açık arttırma ile fiyat belirlediler. Miktarı önemli değil. Zaten vatandaş da biliyor ki seçim vaatleri hayali güzellemelerdir ama iktidarın da “kaynak nerde” itirazı yerinde olmadı. Çünkü “hani biz büyük bir devlettik” veya “herkese var da bize niye yok” sitemini doğurdu.
Düşünsel vaatlerle ön plana çıkan bir HDP var ama onun hangi tür düşünceleri meşrulaştırma gayretinde olduğu malumdur. Halkın değil, azınlık bile sayılamayacak kesimlerin derdine düşmüşler. Kürtler tamamdı ya; sıra geldi Ezidilere… Ve bir de cinsel sapkınlara. Bu konuya değinirken bazı insanlarımız “Allah öyle yaratmış” diye savunmaya geçiyorlar. Bizim eleştirdiğimiz Allah'ın fiziksel olarak farklı yarattıkları değil; ahlaksızlıklarından, doyumsuzluklarından farklı cinsel yönlere kayanlardır. Nitekim bu tür sapkınları Allah başlarına taş yağdırarak helak etmiştir.
Çözüm süreci meselesinde Ak Parti, geçmişte sağladığı kazanımları koruyacağını ve düzenlemelerin kalitesinin yükseltileceğini söylüyor. Ancak halkın beklentisinin böyle ufak tefek şeyler olmadığı malum.
CHP, Meclis'teki tüm partileri kapsayarak çözülmesini öneriyor. Ama bunun mümkün olmadığını yeni anayasa çalışmalarında gördük. Ki zaten mesele esasen anayasal bir sorundur. Kürt meselesini, Kürtleri Türk kabul ederek halleden MHP, milli birlik ve beraberlikten bahsediyor.
HDP ise her koşulda silahsız çözüm ve demokratik siyaseti savunacağını beyan ediyor ama her fırsatta silahın gücünden de faydalanıyor. Zaten Kürt Sorunu HDP'nin selefleri için varlık sebebiydi HDP de o mirastan besleniyor.
Doğrusu; Allah'ın “ahsen-i takvim” suretinde yarattığı insanın hızla “esfel-i safilin” istikametinde gittiği durumda siyaset, yukarda saydığımız her çirkefe rağmen müracaat edilmesi gereken bir yöntem olarak beliriyor. O açıdan başta siyasi temsilde olmak üzere sosyal ve yargısal alanda adaleti savunacak bir sese ihtiyaç vardır.
Bunun için; İslami muhalefet öncelikleri olan Hür Adaylar bu ülke için fırsattır. Özellikle de İslam'a aykırı kanunlar çıkarılmaması, faize dayalı ekonominin terk edilmesi ve medreselere statü verilmesi gibi orijinal projeleri de var. Allah'tan temennim halkın bu adayları yeterince tanımış olmasıdır. Çünkü tanıdıkları anda desteklememeleri imkânsızdır.