HATAY - Reyhanlı’da meydana gelen bombalı saldırıların ardından ilçede barış ve sükûnet ortamının tesisi için yoğun çaba gösteren Reyhanlı'nın kanaat önderlerinden İbrahim Karakuş, ilçedeki patlama anı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri anlattı.
Patlamada bir oğlu vefat eden bir oğlu da ağır yaralan Karakuş, “Allah'a şükürler olsun çocuklarımın hiçbiri 7 yaşlarından itibaren hiçbir vakit namazlarını kaçırmamışlar ve abdestsiz dışarı çıkmamışlar, bu bana teselli oldu” dedi.
Patlama günü ve yaşadıkları acı hadiseleri aktaran Karakuş, “Abdest almış namaz kılarken bomba sesini duydum. Hemen namazın farzını kılarak çocuklarıma bakmaya koştum. Baktım ki çarşı harap olmuş, dükkan yanıyor, iki çocuğum da ortada yok. ‘İnna lillah ve inna ileyhi raciun’ dedim. İtfaiye ile birlikte dükkanı söndürmeye çalıştık. Dükkan 20 dakikadır yanıyordu, benim çocuklarım yandıysa şimdi çoktan yanmıştır, dedim. Bana bir hal oldu, eve geldim. Evdekiler çocuklarımı sordular. Dedim ki: Biz Müslümanız, önce bir teslimiyetinizi gösterin, Allah’tan gelene razı olun! Sonra başımızın çaresine bakarız” ifadelerini kullandı.
"Allah’a şükür çocuklarım yanmadı"
Karakuş, “Çarşı yıkılmış, yanıyor, her taraf ceset dolu. Ama çocuklarım nerede? Bilmiyoruz. Hemen gidip hastaneleri araştırmaya başladık, belki yaralı buluruz ümidiyle. Hastanede oğlum Abdullah’ı (26) çok ağır yaralı buldum. Çok şükür oğlum Abdullah sürekli şehadet getiriyordu. Onu enkaz arasında bulmuşlar, sadece elleri dışarıdaymış şehadet parmağı ile şehadet getirir halde. Çocuklarımı dükkandan çıkartmışlar, 5 saniye geçmeden orada patlama olmuş. Allah’a şükür yanmadılar. Sonra oğlumun durumu ağır olduğunda Adana’ya gönderdik. Buradaki hastane yetersiz kalıyordu, doktorlar bakamıyordu. Daha sonra diğer oğlum Muhammed Ali’nin (33) morgda olduğu haberini aldım. Gidip oğlumu teşhis ettim. O’nu morgdan çıkartınca dedim ki; ‘Oğlum geçen akşam ziyaretime gelmiştin, bana öpücük vermeden gittin. Ama Allah razı olsun ki beni şehit babası yaptın. Ben Rabbimden çok korkuyordum, affımı istiyordum. Belki senin şahadetinin hürmetine Allah beni affeder’ Kefenini götürdüğümüzde, hoca, ‘Yıkayalım’ deyince, ‘Hayır, benim oğlum şehittir’ dedim. Kendi elimle kefenledim, Reyhanlı’da defnettik” şeklinde konuştu.
"Gençlere ‘Suriyelileri öldüreceğiz’ diye intikam yemini ettirmişler"
Bazı kesimlerin provokasyon amaçlı Reyhanlı’da toplanacağını haber aldıktan sonra harekete geçtiğini belirten Karakuş, “Reyhanlı’da bir yürüyüşün yapılacağını ve 30 bin kişinin toplanarak miting yapacağını duydum. ‘Eyvah!’ dedim, çocuklarımın acısını unuttum, milletin acısı bana çöktü. Elimde olmadan halkla konuştum. ‘Allah’ını seven bu işe mani olsun. Çünkü Resulullah (s.a.v) buyuruyor ki: “Size sığınan bir insan gayrimüslim olsa dahi ‘Susadım’ dese, ona bir içim su verirsen bir yıl oruç tutmuş sevabı alırsın. Ona bir lokma yemek yedirsen bir hac sevabı alırsın’ Bu böyleyken bu insanlar ne için burada yürüyüş yapacak. Bu hayra alamet değil, daha büyük fitneler olacak’ dedim. ‘Aldığım haberlere göre, Suriye’de öldüremedikleri Müslümanları burada fitne yaparak öldürtecekler. Bombalamadan sonra insanların içi yanacak. Bir de burada fitneciler tutup onlara para dağıtmışlar. Onlar da fitne ile burada gençlere ‘Biz bu Suriyelileri öldüreceğiz’ diye intikam yemini ettirmişler. Bu nedir? Kardeş kanı!’ dedim. ‘Dünyanın hiçbir yerinde Müslüman kanından başkası akmıyor. Kendimize gelelim, bu dış güçlerin fitnesidir. Allah rızası için buna düşmeyelim. Allah’ın emaneti olan bu Suriyelileri muhafaza edelim. Biz onları korumamız lazımken, onlarla beraber düşmanlarına karşı savaşmamız lazımken, kendi ellerimizle mi kardeşlerimizi öldürelim. Bu hangi dine sığar” dedim” ifadelerini kullandı.
"Ceplerindeki paranın yarısını Suriyeli kardeşlere yardım olarak verdiler"
Topluluğa konuşmasının ardından bu gençlerin pişman olduğunu belirten Karakuş, “Daha sonra bu gençler dediler ki: ‘Biz intikam yemini etmiştik, sen bize anlatılanların tam tersini anlatıyorsun’ Dedim k, ‘Oğlum, bu sözlerim benim sözüm değil ki. Bu Resulullah’ın sözü, bu Allah’ın bize emri. Ben çocuklarımın intikamını alın, diyemem ki. İntikamı kimden alıyorsun ki. Karşıda düşman yok. Düşman, bombayı patlatan. Bombayı patlatan, burada olmadığına göre kimden intikam alacaksınız’ dedim. Bu sözüm Allah razı olsun bazılarına tesir etmiş. Gitmişler ceplerindeki paranın yarısını Suriyeli kardeşlere yardım olarak vermişler. Demişler ki, ‘İyi ki bu amcayı dinledik de kendimize geldik. Yoksa Müslüman kardeşimizi öldürecektik” şeklinde konuştu.
"Patlamadan sonra benim çocuklarıma yardım için ilk koşanlar Suriyelilerdi"
Suriyelileri patlamayla ilişkilendirmeye çalışanlara tepki gösteren Karakuş, “Şimdi bazı kişiler diyor ki; ‘Patlama olduğunda neden Suriyeliler orada yoktu?’ Patlamadan sonra benim çocuğumu dükkandan çıkartanlar Suriyelilerdi, Allah kendilerinden razı olsun. Bazı fitne grupları; ‘O gün çarşıda Suriyeli yoktu, bak bunların patlamadan haberi vardı’ diyorlar. Hâlbuki 3 gün önce kavga olmuştu. Suriyelilere ait 30 tane arabayı parçalamışlardı. Adamları dövmüşlerdi, bunlar korkularından evlerinden dışarı çıkmıyorlardı. Ama patlama olduğunda yine ilk yetişen Suriyeliler oldu. Onlar da 5 tane şehit verdiler. Patlama sonrası millet fotoğraf çekerken, onlar, ‘Allah rızası için kardeşlerimizi doktora yetiştirelim’ diye feryat ediyorlardı, ‘Allah’u Ekber’ diyorlardı. Fitneciler yalan haber yayıyorlar. Allah yalancılara lanet ediyor, biz de lanet ediyoruz” dedi.
"Reyhanlıda hiçbir Suriyeli öldürülmedi"
Reyhanlı halkının Suriyelileri linç edip öldürdüğüne dair haberleri yalanlayan Karakuş; “Reyhanlı'da Türkler tarafından hiçbir Suriyeli öldürülmedi. Yalnız patlamadan sonra birkaç cahil, birkaç Suriyeli kardeşimizi dövdüler, dükkânlarının camını kırdılar. Onlara gençlerimizi, anlayışlı insanlarımızı gönderdik. Suriyelileri döven kardeşlerimize nasihat ettiler. Onlar da pişman oldular, gidip o Suriyeli kardeşlerimizle barıştılar, helallik dilediler” ifadelerini kullandı.(Ayhan Kaya - İLKHA)