Pazarcılar: Vatandaşın sebze ve meyvesini seçememesi satışlarımızı olumsuz etkiledi

İçişleri Bakanlığı tarafından, semt pazarlarına ilişkin 81 il valiliğine gönderilen genelgeyle ilgili konuşan pazarcılar, meyve ve sebzelerin vatandaşlar tarafından seçilememesi ve 3 metre mesafe uygulamasının satışlarını olumsuz etkilediğini söyledi

Coronavirusün Türkiye’de de ciddi boyutlara ulaşmaya başlamasıyla birçok yerde önlemler artırıldı. Halkın yoğun olduğu kıraathane, kafe ve benzeri yerler kapatıldı. Vatandaşların yoğun kullandığı semt pazarlarına iliklin İçişleri Bakanlığı tarafından, Coronavirus salgınıyla mücadele kapsamında pazar ve satış yerleriyle ilgili ek bir genelge yayınlandı.

Yayınlanan genelgeyle umuma açık pazar yerleri ve satış yapan alanlarda, zaruri ihtiyaç olmayan temel gıda maddeleri, süs eşyaları ve oyuncakların satışı belli bir süreliğine durdurulurken, her esnafın kurduğu tahta arasında ise 3 metre mesafe bırakılmasına karar verildi.

Yayınlanan genelge hakkında İLKHA mikrofonuna konuşan pazarcılar, uygulamanın vatandaşların sağlığı açısından olumlu karar olduğunu ancak satışları olumsuz etkilediğini belirttiler.

“Tahtalar arasından bırakılan 3 metre mesafe insanların sağlığı için iyi”

Uygulamanın hem iyi hem de kötü yönlerinin olduğunu söyleyen pazarcılardan İbrahim Ekin, “Müşteri bizden bir kilo istediği zaman mecburen bir kilo vermek zorundayız. Ancak müşteri kendi seçtiği zaman 3-4 kilo alabiliyordu. O zaman bizim için daha iyiydi. Yapılan uygulama iyi değil. Tahtalar arasında bırakılan 3 metre mesafe insanların sağlığı için iyi.”dedi.

“Vatandaşın ürünü seçememesi satışları düşürdü”

Vatandaşın ürünleri seçememesinin satışları olumsuz etkilediğini belirten Cemil Yıkılmaz ise şunları söyledi:

“Tezgâh aralarında üçer metre mesafe ile tezgâh açılacak dediler. Bunun bize zararı var.  Fazla ürün getiremiyoruz. 6 tahta tezgâhımız varsa 4 tahtaya, 4 tahtası olanların ise 2 tahtaya düştü. 2 tahtası olanlar hiç açamayacak. Bu, önümüzdeki haftalarda pazarların hiç kurulmayacağını gösteriyor. Dışarı çıkma yasağı çıksın. Hiç pazar kurulmasın daha iyi. Ürünü ‘müşteri seçmesin’ diyorlar ama yine biz eldivenle veriyoruz. Mikrop olsa bizden de gider. Bunun önüne geçilemez. Vatandaşın ürünü seçmesi daha iyiydi.Çünkü kendisi seçerken daha fazla alıyordu. Kendisi seçerken 3-4 kilo alıyordu ama bizden isterken en fazla 1-2 kilo istiyor.”

“Uygulama bizim için kötü olsa da vatandaşa olumlu yansır”

“Ürünlerin tek elden verilmesi vatandaş için avantaj sağlıyor” diyen pazarcılardan Emre Kilitçi, insanlar seçmedikleri zaman biraz daha huzursuz olduklarını söyledi.

Kilitçi, “Akşama kadar 500-600 kişinin bir malı ellemesi var, bir de ürünlerin tek elden satılıp sağlık açısından vatandaşa ulaşması var. İnsanlar seçmedikleri zaman biraz daha huzursuz oluyorlar.  Ancak burada her şey şeffaf. Vatandaşa istediği malı seçip koyuyoruz. Beğenmediği bir şey olursa değiştiriyoruz. Bu, insanları mağdur etmek için değil, daha çok vatandaşların sağlığı için yapılan bir hizmettir. Tahtaların arasında 3’er metre boşluk olması bizim için çok kötü. Çünkü tezgâhlarımızın yarısını açmak zorunda kalıyoruz. Vatandaşın sağlığı için bu uygulama yapılıyorsa biz her şeye razıyız. Uygulama, vatandaşların pazara girip çıkarken birbirleriyle temas etmemesi için yapılması gerekliydi.  Kesinlikle devletimizin yanındayız. Uygulama bizim için kötü olsa da vatandaşa olumlu yansır.” diye konuştu.

Vatandaşlardan Abdulvahap Değirmenci ise, uygulamayı çok iyi bulduğunu, fazla el değmeden ürünlerin vatandaşa yetiştiğini belirtti.

İLKHA






















İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"