Peygamber sevdasıyla yanıp tutuşanlar! Resulullah'ın adını dillerinden düşürmeyen gençler, yaşlılar! “Peygamberim için ne yapacağımı bilemiyorum? Peygamber düşmanlarının saldırıları karşısında kahroluyorum ama bir şey de yapamıyorum. Peygamberime sahip çıkamadığım, sesimi yükseltemediğim için vicdan azabı çekiyorum.” diyenler, işte size fırsat. Diyarbakır sizi bekliyor, İstasyon meydanı sizi bekliyor!
Ey Peygamber sevdalıları! Kürdistan'ın, Türkiye'nin her tarafından grup grup, fevc fevc koşup gelin! Diyarbakır İstasyon Meydanı dolup taşmalı ki peygamber dostlarının feryadı, haykırışı tüm dünyayı sarssın! Haçlı sürülerinin, Siyonist düşmanın içi korkuyla dolsun. Şanı Yüce Peygamberin sahipsiz olmadığından, Peygamber için, Muhammed Mustafa için canlarını, mallarını, her şeylerini feda edebilecek yüz binlerin, milyonların varlığından haberdar olsun!
Ey Peygamber âşıkları! Resulullah'ın, Muhammed Mustafa'nın, Hatem'ül Enbiya'nın adı duyulunca kalpleri, gönülleri imanla, sevgiyle coşan cennet yolcuları! Feryatlarınızla, tekbirlerinizle zorbaların, sömürgeci Haçlıların Paris'teki, Londra'daki, Tel Aviv'deki, Washington'daki kara saraylarını sarsın! Yaptıklarına pişman edin onları!
Diyarbakır İstasyon Meydanı'nı doldurun kardeşler! Hangi grup, cemaat ve partiden olursanız olun, peygamber aşkıyla bir araya gelin. Peygamber sevdası sizi birleştirsin, birbiriyle kenetlenmiş ayrılmaz saflar haline getirsin. Peygamberinize saldıran düşman yaptıklarıyla ümmeti uyandırdığını görüp anlasın ve pişman olsun. Küstahlığı onu zillete düşürsün. Diyarbakır'ı Peygamber dostlarının merkezi haline getirin kardeşler. Ki Diyarbakır'la, Kürdistan'la, Kürt illeriyle ilgili çirkin projeleri olan Haçlı düşmanın emelleri kursağında kalsın. Yerli uşaklarıyla, aramızdaki Peygamber düşmanlarıyla Kürdistan'ı küfrün ileri karakolu haline getirme hayalleri kuran Siyonist ve Haçlı kâfirler neye uğradıklarını şaşırsınlar. Bu milletin, bu halkın asla Peygamberinden, Kur'an-ın'dan, dininden vazgeçmediğini anlayıp pis ellerini üzerimizden çeksinler.
Peygamber Sevdalılarının Peygambere saygı çağrısına basit bir miting gözüyle bakmayın ey Muhammed Mustafa'nın adını aşk kelimeleriyle gönüllerine nakşetmiş Mü'minler! Bu çağrıya icabet etmek Peygamber düşmanlarına karşı peygamber dostlarının yanında yer almaktır. Bu sedaya lebbeyk demek batılın taraftarlarına hakkın tarafında yer aldığını ilan etmektir.
Diyarbakır İstasyon meydanını Kelime-i Tevhit bayraklarıyla süsleyin. Öyle bir coşun ki göklerdeki melekler de sizinle coşsun. Diyarbakır'ın adı, Kürdistan'ın adı ümmetin direniş, diriliş ve yiğitlik tarihinde altın sayfalarla yazılsın! Irak'ta, Çeçenya'da, Suriye'de, Somali'de, Mısır'da, Pakistan'da, Afganistan'da, Bahreyn ve Yemen'de acı çeken mazlum Müslümanlar için Diyarbakır ve Kürdistan bir umut olsun. Kurtuluş muştusu olsun. Yasinlerin kanlarının boşa akmadığını, bir rahmet ve bereket kasırgası olup tüm cihanı sardığını herkes görsün.
Ey dostlar! Ey canlar! Muhammed Mustafa'nın dost ve yarenleri! Yüz binler halinde aşk meydanını doldurun ki Peygamber düşmanları tüm umutlarını yitirsinler. Ümmeti peygamberinden koparmak konusunda hayal kırıklığına uğrasınlar. Kokuşmuş, çatırdayan, demir ve taş yığınlarından ibaret, dünya halklarına zulüm ve vahşetten, mutsuzluk ve sömürüden başka bir şey vermeyen sözde uygarlıklarını koruma çabalarının beyhude olduğunu bilsinler.
Evet, Batının tüm çabaları beyhude… Dünyanın ve Avrupa'nın İslamlaşması karşısındaki azgınca duruşları beyhude… Sahip oldukları tüm imkânlarla, kontrol ettikleri tüm iletişim kanallarıyla, siyasi, askeri ve psikolojik harp usulleriyle hakkı tersyüz etme çabaları beyhude… Her gün binlerce mazlum, günahsız kadın ve çocuğu vahşice katlettikleri halde iki milyar Müslüman'ın dinine, aziz peygamberine alçakça küfreden on iki sapığın öldürülmesini dünyanın en büyük barbarlık olayı gibi gösterme alçaklığına halkların inanmasını beklemeleri de beyhude…
Barbar Batı modernizmi miadını doldurdu. Halklara hiçbir şey veremediği, getirdiği uygarlığın zulüm, sömürü ve sapkınlıktan ibaret olduğu anlaşıldı. Özgürlük, barış, insan hakları, hümanizm gibi süslü kavramlarla maskelediği pis, çirkin yüzünü artık örtemiyor. Acıktığı zaman helvadan yaptıkları putlarını yiyen Mekkeli müşrikler gibi çıkarları tehlikeye girince sözde önem verdiği tüm değerlerini nasıl bir köşeye attığını halklardan gizleyemiyor artık. Panik içinde, kudurmuş köpek gibi İslam'a saldırıyor. İslam'ın peygamberine saldırıyor. İlahi ve insani değerleri yok etmeye çalışıyor. İslam güneşinin ısısını, parlaklığını hissediyor. Bunu önlemeye çalışıyor.
Ey Peygamber sevdasını baş tacı edenler! İstasyon Meydanı'na koşarak Peygamber düşmanı Haçlıların, Siyonistlerin korkusunu, paniğini karabasana çevirin. Haydi bismillah! Haydi istasyon meydanında buluşmaya!