Peygamber Sevdalıları Vakfı adına açıklamayı Abdusselam Bucak paylaştı.
Allah'a hamd ve Peygamber'imize salât ve selam ile açıklamayı okumaya başlayan Bucak, "Hamd, âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah'a mahsustur. Salât ve selam; Fahr-ı Kâinat Efendimiz ve Önderimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın (aleyhissalatu vesselam), ashabının ve kıyamete kadar O’nun yolunu sürdürecek olan muvahhid Müslümanların üzerine olsun." ifadelerini kullandı.
Açıklama şu ifaderlerle devam etti.
"Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, esirgeyendir. " (Bakara Suresi - 218)
Hicret; bedenlerin bir dil gibi konuştuğu mübarek bir yolculuktur. Hicret; yeni veya yeniden başlamaktır.Yeniliğin ve bereketin yeryüzüne yayılması, zorbalara ve her bir çağın kendi sömürgecilerine karşı gösterdiği direnişin sembolüdür.
Evet! Bundan bin dört yüz yıl önce yine o zamanın statükocu zihniyeti, insanlık, adalet ve hürriyet öğretmenlerine karşı amansız bir savaş başlatmıştı. Ancak bu karanlık çağda, Muhacir/Ensar kardeşliği gibi güçlü bir kardeşlik bilinci gelişmiş, adeta bir binanın birbirilerinin omuzlarında yükselen tuğlaları gibi sapasağlam bir yapı ortaya çıkmıştı. Bu model, İslam tarihi boyunca çeşitli baskı ve zulümlere maruz kalan Müslümanlarca kullanılagelmiştir.
Tüm toplumlar kendi tarihlerinde en önemli olarak gördükleri hadiseyi, kullandıkları takvimlerine başlangıç kabul etmişlerdir. Aynı şekilde Hicret hadisesi, sonuçlarına bakıldığında İslam dünyasında o kadar önemli bir yer tutar ki takvimimize başlangıç olarak kabul edilmiştir.
Kendilerine yapılan zulümlerden dolayı yurtlarından hicret etmek zorunda kalan, medeniyetin önderleri, başta rehberimiz kutlu Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) olmak üzere, onun tüm yol arkadaşlarına kucak dolusu, sevgi yuvası sinelerini açan, kendilerine doğru yapılan hicrete; sevgi, misafirperverlik ve paylaşım ruhuyla karşılık veren o yürek muhaciri Ensar'a selam olsun. Ki onlar arkadaşlarının yaşaması ve medeniyetin temel taşlarının atılması için ölüme ve sevdiklerinden ayrılmaya razı oldular.
Çok büyük ve çok önemli bir olaydır bu. Çünkü bu olay; karanlıkları aydınlığa kavuşturacak yarınlara yürüme eylemidir. Çünkü bu olay; yürekleri ölmüş tüm insanlığı diriltme için, yeni, güçlü ve en hakiki medeniyete doğru yürüme olayıdır. Dünyanın imarına, insanlığın ihyasına, nesillerin emniyetine ve en önemlisi Rabbin rızasına ulaşmak için serden vazgeçme olayıdır.
Renkler ve diller Allah'ın ayetlerinden birer ayettir. İslam dini evrensel bir dindir. Bütün çağlara ve bütün insanlığa hitap eder. İşte hicret, dini de kendi emelleri doğrultusunda kullanmak isteyen, dinin yegâne sahibi olduklarını söylemekten çekinmeyen ve üstün ırk iddiasında bulunan zorbalara karşı gösterdiği duruşla, tarihin seyrine evrensel bir ışık tutmuştur. Bölgeleri, memleketleri elit bir kısım ırkların tekelinde gören, ırkına faşizan duygular ile bağlanmış kişilerin yapabilecekleri felaketlere karşı bir mektep olmuş, talim ve terbiye etme işlevi görmüş ve görmeye de devam etmektedir.
Bu vesile ile; günümüzde, gerek mültecilere karşı ve gerek tüm insanlığa karşı işlenen ırkçı suçların artık son bulması, canlara, ağaç dahil tüm canlılara karşı alevlenen ateşlerin her iki dünyada da serinlik ve selametle dolması, son dönemlerde memleketimizde hortlatılmak istenen ırksal felaketlere karşı daima uyanık kalınması, mazlumlardan yana tavır konulması ve bu zulme karşı onurlu bir duruş sergilenmesi, ayrıca covid 19 hastalığının artık son bulması temennileri ile beraber, tüm İslam ümmetinin yeni hicri yılını tebrik eder, yüce Allah’tan İslam Ümmet’inin özüne dönüşüne ve uyanışına vesile olmasını dileriz."