Peygamber Sevdalıları Vakfı Cizre Koordinatörlüğü, İslam'a ve Müslümanlara düşmanlığı kendisine görev edinen ve her fırsatta da İslam'a olan kinini kusan oda TV hakkında Cizre Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
İslam dinin peygamberine ve sahabelerine hakaret etmenin ifade ve basın özgürlüğü kapsamına girmediğini vurgulayan Peygamber Sevdalıları Vakfı Cizre Koordinatörü Kadri Özalp, dini değerlere hakaret etmenin acilen suç sayılması gerektiğini söyledi.
"İslam'a ve İslam'ın değerlerine saldırmaktan artık vazgeçin"
Hiç kimsenin düşünce, ifade ve basın özgürlüğü maskesi altında âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimize, güzide ashabına ve İslam'ın öncü şahsiyetlerine hakaret etme hakkının hiç kimsede bir hak olmadığına değinen Özalp, "Müslümanların kutsallarına hakaret etmeyi marifet zanneden bu zavallı güruh bilmelidir ki, Müslümanlar sizin hakaretlerinize katlanmak zorunda değiller. Bu ülkede ne İslam ne de İslam'ın kutsalları sahipsiz değildir. İslam'a ve İslam'ın değerlerine saldırmaktan artık vazgeçin. İslam'a ve İslam'ın değerlerine saldırmak bugüne kadar kimseye fayda sağlamadığı gibi, tam aksine İslam ve Müslümanlar tüm saldırı, iftira ve karalamalara rağmen sürekli yükselmiş ve yücelmişler, düşmanları da rezil ve yok olmaya mahkûm olmuşlardır. Sizlerin de akıbeti selefleriniz olan İslam düşmanlarından farklı olmayacak, tarihin çöplüğüne atılmaktan kurtulamayacaksınız." dedi.
"Yetkililerin kamuoyunu teskin etmeleri gerekir"
Müslümanların güçlü bir şekilde bu karanlık odaklara tepki vermesi gerektiğinin altını çizen Özalp, "Bizler Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak halkımızı temsilen hukuki hakkımızı kullanmak suretiyle bugün malum karanlık oda TV hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. İdareyi ellerinde bulunduran ilgili ve yetkililerin (Hükümet, Diyanet, Savcılar) halkı kin ve düşmanlığa sevk eden, kutsallarımıza hakareti meslek edinen din ve peygamber düşmanları ile ilgili gerekli yasal işlemleri, açıklamaları yapmak sureti ile kamuoyunu tatmin ve teskin etmeleri gerekir. Bizlerin ve kamuoyunun beklentisi bu yöndedir. Bu küstah saldırıların kendilerini muhafazakâr olarak tanımlayan bir hükümet döneminde yapılıyor olması ve buna tepki gösterilmemesi ayrıca üzücü bir durumdur. Yüzde 99'u Müslüman olan bu diyarda bütün bir halk olarak öyle güçlü bir tepki ortaya koymalıyız ki, bir daha hiç kimse Müslüman memleketinde salyangoz satmaya kalkışamasın. Rabbimiz tüm şerleri hayra tebdil etsin, bu girişimimizi de hayırlara vesile kılsın." şeklinde konuştu.
İLKHA