Sana muasır bir vücut olamadığımdan dolayı müteessirim. Ey Muhammed (sav)! Muallimi ve nâşiri olduğun bu kitap senin değildir; o lâhutîdir. Bu kitabın lâhutî olduğunu inkâr etmek, mevzu ilimlerin butlanını ileri sürmek kadar gülünçtür. Bunun için, beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa görmüş, bundan sonra göremeyecektir. Ben, huzur-u mehabetinde kemal-i hürmetle eğilirim.
(Prens Bismarck)
Benim fikir ve kanaatime göre Kur’an, serapa (baştan sona) samimiyet ve hakkaniyetle doludur. Hz. Muhammed (sav)’in cihana tebliğ ettiği davet, hak ve hakikattir.
(Carlyle)
Muhammed (sav)’in doğruluğu, faaliyeti, hakikati taharride samimiyeti, sarsılmayan azmi, imanı, kendisini dinlemek istemeyenlere ezeli hakikati dinletmek yolundaki sebatı bana kalırsa onun o cesur ve azimkâr Peygamberin hatem-i risalet olduğunun en kat’i ve en emin delilleridir.
(Dr. City Youngest)
Resul-i Ekrem’in şuur ve idrak timsali olduğu, dimağının iman ışıkları ve kâmil bir yakin ile pürnur olduğu muhakkaktır. Resul-i Ekrem, muasırlarını aynı heyecanla alevlemiş, bu sıfatlarla teçhiz etmiştir. Hz. Muhammed (sav) başarmak istediği ıslahatı, ilahi bir vahiy olarak takdim etmiştir. Bu, ilahi bir vahiydir. Hz. Muhammed (sav)’in dini ise akıl kaidelerinin ilhamlarına tamamıyla muvafıktır.
(Prof. Edward Monte)
İnzar Dergisi