Nihayet bir rahmet iklimine daha girmiş bulunuyoruz. Nisan ayı gelince yağan rahmet yağmurlarıyla yeryüzü bereketlendiği gibi Peygamber Sevdalılarının düzenlediği kutlu doğum etkinlikleriyle de gönüllerimize sürur ve mutluluk akmaktadır. Bu mevsimde Peygamberi sevdanın verdiği coşku, feyiz ve heyecanla dolup taşıyoruz. Meydanlarımız, salonlarımız, evlerimiz ve gönüllerimiz hep onun için atıp durmaktadır.
Tabii ki, bazıları bunu idrak edemiyor olabilirler. Zira onlar Muhammed Aleyhis-selam'ın eşsiz ve emsalsiz önderliğini doğru okumadıkları için hala anlayamamaktalar. Ancak ona layık ümmet olmaya çalışan Peygamber Sevdalıları, düzenledikleri kutlu doğum etkinlikleriyle onu daha iyi anlıyor, anladıkça da daha fazla sevmeye başlıyor, yoluna baş koyuyorlar. Zira onu bir beşer olarak sosyal hayatımızın her alanında gördüğümüz gibi, Risalet noktasında da beşeriyetin zirvesinde görüyoruz.
Bazılarının sandığı gibi o erişilmez, onun gibisi olunmaz bir şahsiyet asla değildir. Yani O, olağanüstü mucizelerle insanların iradesine baskı kurarak cebren onları Müslüman yapmaya zorlamadı. Bilâkis her kesin yapabileceği bir metotla, açık davet yolunu izledi. İnsanların aklına ve ruhuna hitap ederek mesajını beyinlerine yerleştirdi. Hikmetle ve güzel nasihatlerle ikna ederek davasını benimsetti.
Bu cihetle, bizler için artık bir itiraz hakkı, bir mazeret yolu kalmamıştır. Yani “o olağanüstü şeylerle bu davayı hâkim kıldı; O nerede? Biz neredeyiz? Deyip kendimizi kurtaramayız. Çünkü onun yaptığı şeyler bizim de gücümüz ve takatımız dâhilindedir. Onun izlediği yol apaçık ve aydınlıktır. “şüphesiz kelamların/sözlerin en doğrusu, Allah'ın kitabı, yolların en güzeli ve en kolay olanı da Muhammed aleyhisselamın yoludur.” (Buhari, müslim)
Evet, O; bütün yönleriyle eşsiz insanlık önderi ve yegâne örnek şahsiyettir. Onun Risalet mesajı, davet metodu ekseriyetle beşeri kriterler üzerine kuruludur. Diğer peygamberler gibi insanları mucize gücüyle baskı altına alarak değil, gerçekleri açık açık izah ederek, akıllarını ve beyinlerini harekete geçirdiği gibi bedensel güçlerini de kullanarak cihat ile mücadele ile davasını hâkim kıldı.
Davet yolunda bir insanın karşılaşabileceği tüm faktörleri bizzat hayatında yaşayıp sonradan gelen insanlara örnek bir metot bıraktı. Gün oldu mazlumun hakkını aramak için zalimin karşına dikilerek zulme karşı nasıl kıyam edileceğinin dersini verdi. Gün oldu ki, diğer insanlar gibi ambargoya maruz kalarak günlerce aç biilaç kalırken ümmetine zor günlerde nasıl direneceklerinin dersini verdi. Ve gün oldu ki, sıradan insanlar gibi işkence gördü, tehdit aldı, ülkesinden sürülüp hicrete mahkûm edildi. İşte O, bütün bunları yaşarken Müslümanlara dava yolunda nelerin başa gelebileceğinin dersini ve eğitimini vermiş oldu.
O, daha başka yönleriyle de eşsiz bir önderdir. Zekâ kabiliyet beceri ve ileri görüşlülükte olduğu gibi, şecaat, sahavet, adalet, şefkat ve merhamette de insanların en önde olanı idi. Şüphesiz ki insanlık tarihinde bir veya birkaç yönü ile sair insanlardan temayüz edip öne çıkmış insanlar vardır. Ancak hazreti Muhammed Aleyhisselam gibi tüm yönleriyle sair insanlardan temayüz eden eşsiz bir şahsiyeti görmek mümkün değildir.
Sahabe nesli için de bazı yönleriyle ona benzeyen bir çok şahsiyet yetişmiştir. Mesela Hz. Ebubekir'in, cömertliği ve fedakârlığı; Hz. Ömer'in, adaleti ve dirayeti; Hz. Osman'ın hayâ ve hilmi; Hz. Ali'nin, ilmi ve şecaati hepimizin bildiği gerçeklerdir. Bu yönleriyle onlardanh ep överek bahsedip durmaktayız. Ama onlarda bulunan bu hasletlerin tamamı fazlasıyla Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem'de vardı. Zaten onlar bu meziyetlerini ondan almışlardı, O'ndan onlara yansıyan parıltılardı.
İşte bizler de tıpkı sahabe nesli gibi O'nu örnek almalı, O'na benzemeliyiz. Bizim yegâne örneğimiz, bizim aynamız, bizim röntgenimiz O olmalı, onda kendimizi görmeliyiz. O'na bakarak hayatımıza yön vermeli ve şekil almalıyız. İnşaallah bu nisan ayı etkinlikleri boyunca O'nun hayatından, sünnetinden ve siyretinden aldığımız/alacağımız mesajları adım adım hayatımıza aktaracak ve yaşamaya çalışacağız.
Bu vesileyle coğrafyamıza ve iklimimize büyük hayırlara vesile olan kutlu doğum etkinliklerinin hayırlı olmasını, feyiz ve bereket getirmesini ve selamet içinde geçmesini rabbimden niyaz ederim. Ancak bu sene benim sağlığım pek el vermediği için herhalde hatip olarak pek faydalı olamayacağım, dualarınızı bekliyorum.