'Peygamberler Dahi Şehadeti Arzulamıştır'

İslami yaşantıları ve mücadeleleri sebebiyle İslam düşmanları tarafından katledilerek şehadete kavuşan aziz İslam şehitleri, İsviçre'nin Basel kentinde bulunan Said-i Nursi Vakfı'nda düzenlenen programla anıldı.

İSVİÇRE - Tarihte iz bırakan bir çok şahsiyetin bu ay da şehid olmasından dolayı her sene şehadet ayı olarak nitelendirilen Şubat ay'ının yeni seneyle beraber tekrar etmesi sebebiyle Türkiye  ve Dünya'nın bir çok yerinde olduğu gibi İsviçre'nin Basel şehrinde de ‘İslam'da Şehit ve Şehadet’ programı düzenlendi.
 
Avrupa İslam Alimleri Birliği Başkan Yardımcısı Mücahit Hakseven'in konuşmacı olarak katıldığı program kılınan yatsı namazına müteakiben başladı.
 
Programda, özellikle Şubat ayında Şehid düşen İslam yiğitlerinin yaşantısı, misyonu ve şehadete olan aşkları anlatılırken, tarihin farklı dönemlerinde İslam uğruna canını vermekten çekinmeyen İslam şehitleri de yad edildi.
 
Program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlaıp, Lokman Genç'in Cevşen-i Kebiri okumasının ardından, Hasan Kuyuldar'ın ‘Şehadeti İsterim’ şiiriyle devam etti.
 
Halil Evsen'in seslendirdiği ‘Çiçektir Şehit‘ ezgisiyle duygulu anların yaşandığı gözlenirken program geçişleri arasında sık sık Salavat-ı Şerifeler  tekrarladı.
 
Avrupa İslam Alimleri Birliği Başkan Yardımcısı Mücahit Hakseven programda yaptığı konuşmada, özellikle Şehitlerin misyonları ve İslam'a olan hizmetleri konusunu işledi.
 
Hakseven, Şehitlerin İslam ümmetinin önünü aydınlatan en büyük mum olduklarını vurgulayarak, "Ne zamanki zalimlerin yüzlerine karşı, hakkı korkusuzca haykıran, kaybedecekleri makam ve mevkinin derdi ve telaşına düşmeyen, düşmanın habis yüzüne 'heyhat minezzille diye haykıran'  hak erleri  ortaya çıktıysa, zalimler onlara en alçakça işkenceleri reva görmüş, eşine rastlanmayacak canilikle onları katletmişlerdir. Hak erleri bu uğurda öleceklerini bile bile, düğüne gider gibi ölüme gitmişlerdir. Bunu söylemleri ve eylemleriyle ortaya koymuşlardır. Çünkü onlar, şehadetin bir ödül olduğunu biliyorlardı ve bu ödülün, isteyene değil, layık olana verileceğini de biliyorlardı. Onlar marşları, besteleri hep şehadetti." şeklinde konuştu.
 
Peygamberler dahi şehadeti arzulamıştır
Şehitlerin, Allah yolunda ölümü en büyük saadet bellediklerini dile getiren Hakseven, "Şehitler göğüslerini mazlum ve mustazaflara siper etmişlerdir. Gündüz şehadet onların dillerinde vird olmuş, gece onların hayalini süslemiştir. Onlar için şehadet Mecnun’un Leyla’sı gibi, mahbup ve nazenindi. Şahadet, ölümlerin en güzeli, Peygamberlerin dahi müştak olduğu, arzuladığı ölümün adı. Şehadet onlar için,Allah'ın huzuruna pak bir alınla, çıkmanın, Şehadet, manevi tüm denes ve ercaslardan, kirlerden kan suyuyla temizlenmenin adıydı." ifadelerini kullandı.
 
Bedenleri ölen şehitlerin kanı, nice yaşayan cesede can olur
Seyyid-i Şuheda İmam Hüseyin'in şehadet serüveninden bir kesit sunarak konuşmasını sürdüren Hakseven, "Kerbela’ya, ev halkını da götüren İmam Hüseyn’in bu tavrına kimse bir anlam verememişti. İmam Hüseyin şekil değiştiren, halkın gözünde Emîrel Müminin diye bilinen, İslami tüm değerleri ayaklar altına alan  zamanının  mel’ununun, gerçek yüzünü halka göstermek için, Hz.Muhammed' in (as) şeriatının sonraki nesillere sağlıklı ulaşabilmesi için, halkta deprem etkisi meydana getirecek bir olaya ihtiyaç olduğunu biliyordu. Öyle bir olay ki, ümmeti ayağa kaldıracak, onları bu gaflet uykusundan uyandıracak bir olay. Hiç şüphesiz kalpleri körelse de, dünya malının cazibesi onları mest etmişse de, içlerinde altı aylık bebeğin de olduğu bu şehitler kervanına, kimse lakayt kalamazdı. Öyle de oldu. Bu olay bir dönüm noktası oldu. Ümmetin uyanışına vesile oldu.
 
Bedenleri öldü ama ruhlarıyla yaktıkları meşale, insanların göğüslerindeki iman hararetinin yükselmesine, durmuş durumdaki kalplerin cesaretle atmasına vesile oldu. Kafirler onların bedenlerini bizden ayırdılar ama, ruhaniyetleri sonsuza kadar yaşayacaktır. O şehitlerin kanları akmasaydı, o karanlık asır halen devam etmiş olacaktı. Bu, şehid ve şehadetin İslam ümmetini nasıl dirilttiğine en güzel misallerden bir tanesidir." sözleriyle konuşmasına son verdi.
 
Yoğun duygulu bir havada, 1.5 saate yakın süren program, yapılan dualarla sona erdi. (Hamza Korkut-İLKHA)

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İsviçre Haberleri

İsviçre Türkiye'yi "Riskli ülkeler" listesinden çıkardı
İsviçre, Türkiye'yi riskli ülkeler listesinden çıkardı
İsviçre Covid-19 vakaları nedeniyle Türkiye'yi "riskli ülkeler" listesine aldı
İsviçre'de koronavirus kısıtlamaları gevşetildi
İsviçre'de Müslüman kadınların peçe takması yasaklandı