Hamza Yılmaz / Haber Yorum / Doğruhaber
Diyarbakır’da 23 Nisan’da Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Devrimci Yurtsever Lise Gençliği Derneği tarafından pikniğe gitme bahanesiyle 25 çocuk önce Lice’ye götürülmüş oradan da PKK’ye teslim edilmişti. Kandırılıp götürülen 25 çocuktan biri olan 15 yaşındaki Sinan Bökçün’ün annesi oğlunu PKK’den istemiş, bunun için her yola başvurmuş, sonuç alamayınca da oturma eylemi yapmıştı. Aysel Bökçün’ün direnişi sivil toplum kuruluşları, sosyal medya ve basında yankı bulmuş ve PKK üzerinde oluşturulan baskı sonucunda küçük Sinan serbest bırakılmıştı.
Aysel Bökçün’ün PKK’ye karşı gösterdiği cesur direnişin ardından çocuğu kandırılıp götürülen başka anneler de PKK’den çocuklarını istemeye başladı. Bu arada medyaya yansıyan bazı haberler barış süreci olarak adlandırılan süreç devam etmesine rağmen PKK’nin, BDP ve sair STK’lar aracılığı ile gençleri korku, tehdit ve kandırma yolu ile dağa götürdüğünü ortaya çıkardı.
PKK gençlik yapılanması YDG-H ve BDP gençlik kolları gibi yapılar sosyal aktivite adı altında programlar düzenleyerek gençlerin bu aktivitelere katılmalarını sağlıyorlar. BDP il ve ilçe binalarının PKK kampı gibi kullanıldığı bu programlarda PKK ve Komünizm propagandası yapıyorlar.
Kızlar ikna aracı olarak kullanılıyor
Gençler bu programlardan korkmasın ve ürkmesinler diye bütün programlara kızlarda iştirak ediyor. Gençlerle arkadaşlık kuran kızlar, gençlerin cesur davranmalarını sağlıyor. Gençlerin program ve etkinliklere katılmaları için kızlar aracılık yapıyor. Gençlerin dağa gitme süreçlerinde de kızlar etkili oluyor.
Gençleri korkutup dağa götürüyorlar
Tatil ve bayram günlerinde gençler şehir dışına götürülerek örgütün alt birimleri ile kaynaşmaları sağlanıyor. Daha sonra bu gençlerin, düzenlenen yasadışı eylemlere katılmaları için ortam oluşturuluyor. Molotof atma, otobüs yakma, gibi olaylara karışan gençlere bu kez de “Siz bu tür yasadışı eylemlere katıldınız. Artık polisler peşinizi bırakmaz. Hatta sizi cezaevine koyarlar, işkence ederler, ömür boyu cezaevinden çıkamazsınız” diyerek tek çarenin dağa çıkmak olduğu telkin ediliyor. Ailelerine açılamayan ve kendilerinde çıkış yolu bulamayan gençler bu aldatmalar neticesinde yine BDP ve uzantı STK’lar aracılığı ile dağa gönderiliyorlar.
Kürt halkı çocuğunun dağa çıkmasını istemiyor
PKK tehdit ve korku yoluyla çocukları dağa götürürken Kürt halkı da artık çocuklarının dağa gitmesini ve bir hiç uğruna ölmesini istemiyor. PKK’den çocuğunu isteyen ailelerin büyük bir kısmı BDP’ye oy veren, birçok sokak eylemlerine katılan aileler olması da ayrıca dikkat çekiyor. Hemen her gün bir aile çıkıp PKK’den çocuğunu istiyor. Anneler ve babalar artık gözyaşı dökmek, kara haberler almak istemiyor ve PKK’nin evlatlarını kendilerinden çalmamasını, artık bir neslin daha milliyetçilik uğruna bedel ödememesi istiyor.