HDP’nin genişletilmiş İmralı heyetinden İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan’a sekreterya konusunda herhangi bir sorunun olmadığını söyledi. Önder, “Kamu düzeninden kavramsal olarak hükümetin anladığı ile bizim anladığımızın aynı şey olmadığı gibi kamu düzeninin sağlanması meselesinde son derece farklı düşüncelere sahibiz.” diye konuştu.
HDP’nin genişletilmiş İmralı heyeti, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile bir araya geldi. DTK Eş Başkanı Hatip Dicle’nin de içinde yer aldığı HDP’nin genişletilmiş İmralı heyeti ile Akdoğan arasında yapılan görüşme sonrasında, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, görüşmeye dair açıklamalarda bulundu. Hükümet kanadıyla maddeler üzerinden bir mutabakatlarının olmadığını ifade eden Önder, “Müzakere henüz bu aşamaya gelmiş değil. Şu an, genel yaklaşımlarımızı, sürecin takvimlenmesini, takvimlenme esaslarını karşılıklı olarak değerlendiriyoruz. Tartışma ve özet aşamasında değiliz.” dedi. Bir ya da iki görüşme daha yapacaklarının söyleyen Sırrı Süreyya Önder, “Gelinen noktayı parti yetki kurullarımızla, eş genel başkanlarımızla, birleşenlerimizle değerlendirip bir tur daha görüştükten sonra bir Kandil ziyareti gerçekleştireceğiz.” diye konuştu. Önder, ikinci görüşmeyi bir iki gün içinde yapabileceklerini de sözlerine ekledi.
“SEKRETERYA KONUSUNDA HERHANGİ BİR SORUN YOK!”
İmralı heyetinin genişleyeceğini ifade eden Sırrı Süreyya Önder, kamu güvenliği kavramının sorulması üzerine, “Berraklık meselesinde bizim kadar iddialı olan, bizim kadar birimize bakanın hepimizi gördüğü ya da dışımıza bakanın içimizi gördüğü bu ülke bir başka siyasal yapı, kurum yok. Buna hükümet de dahil.” iddiasında bulunarak PKK ve türevlerinin arasındaki söyledikleri ile yaptıklaerı arasındaki çelişkileri gözden kaçırması hayretle karşılandı.
“KAMU DÜZENİNİN SAĞLANMASI MESELESİNDE SON DERECE FARKLI DÜŞÜNCELERE SAHİBİZ!”
“Şu an için objektif durum bir oyalama tutumu değil.” diyen Önder, hükümet tarafından bu yöndeki bir girişime izin vermeyeceklerinin söyledi. Sırrı Süreyya Önder, sıkıyönetimlere rahmet okutacak düzenlemelerle yönetilme dönemlerinin geride kaldığını ifade ederek, “Kamu düzeni meselesine hükümetin baktığı son derece sorunlu bir yer. Bunları uzun uzun değerlendirdik. Kamu düzeninden kavramsal olarak hükümetin anladığı ile bizim anladığımızın aynı şey olmadığı gibi, kamu düzeninin sağlanması meselesinde son derece farklı düşüncelere sahibiz.” değerlendirmesinde bulundu. Aynı düşüncede olanların müzakere yapmadıklarını vurgulayan Önder, müzakere denilen şeyin de üç aşağı beş yukarı böyle bir şey olduğunu kaydetti. Özgürlüklerin kullanılmasından doğacak sıkıntıların özgürlükleri kısarak değil, genişleterek halledileceğini ifade eden Önder, hükümetin meseleye bir asayiş sorunu gibi baktığını belirtti.
Sırrı Süreyya Önder'in kamu düzeni meselesine farklı baktığını söylemesi akıllara başta Diyarbakır olmak üzere bölgede yaşanan vahşi eylemleri, yakıp yıkmaları getirdi. Bunların kamu düzeninden anladıklarının, Kürd halkının can ve malına istediği tasarrufta bulunup, serbestçe insanları öldürecek, mallarını talan edecek, yakıp yıkacak bir yönetim anlayışı olduğu böylelikle itiraf etmiş oluyorlar bir anlamda!
Zaten 30 yıldır derin devletle beraber Kürdistan'da yaptıkları vahşilikler, yapacaklarının bir göstergesidir...