Conkbayır Mahallesi'nde IŞİD'ın Suriye'nin Kobani (Ayn el Arap) kentine saldırıları bahanesiyle 8 Ekim'de düzenlenen izinsiz gösterilerde Milli Egemenlik Lisesi, Hürriyet Ortaokulu ve Canan Akkuş Aile Sağlık Merkezi'ni ateşe veren grup, daha sonra içinde 4 kız çocuğu ile bir kadın güvenlikçinin bulunduğu Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne bağlı yetiştirme yurdunu yakmak istedi.
Göstericiler, 5 katlı yetiştirme yurdunun birinci katındaki çocuk koordinasyon merkezinde bulunan güvenlik görevlisini dışarıya çıkardıktan sonra binayı yağmaladı.
Yurt görevlisinin, ikinci katta 13-16 yaşlarındaki kız çocuklarının bulunduğunu söylemesine rağmen göstericiler, molotofkokteyli atarak binayı ateşe verdi.
Kız çocukları, alev almaya başlayan yurttan kadın güvenlik görevlisinin yardımlarıyla çıkarak, bölgeden uzaklaştı. Çocuklar güvenli bir yere yerleştirildi.
"Çocuklarımız binadayken saldırı gerçekleşti"
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Aydın Sayın AA muhabirine yaptığı açıklamada, yetiştirme yurdu olarak kullanılan binanın, birinci katında çocuk koordinasyon merkezi, ikinci katında da 18 yaşından küçük kızlara hizmet veren ilk kabul biriminin bulunduğunu söyledi.
Gösterilerde binanın kullanılmaz hale geldiğini kaydeden Sayın, ilk kabul biriminde kalan çocukların olayların yaşandığı gün çok ciddi bir tehlike atlattıklarını anlattı.
Saldırı sırasında çocukların duman nedeniyle boğulma tehlikesi geçirdiğini dile getiren Sayın, şöyle konuştu:
"Çocuklarımız binadayken saldırı gerçekleşti. Saldırı, akşam 19.00-22.00 arasında yaşandı. Gece olduğundan dolayı güvenlik nedeniyle yurdun bulunduğu bölgeye geçemediğimiz için telefonla yönlendirerek çocukları tahliye ettik ve onları bir eve yerleştirdik. Çocukların yaşadığı şoku atlatması için psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarımız gereken desteği veriyor. Çok şükür can konusunda bir sıkıntımız olmadı, ama 800 bin lira hasarımız var."
"Oradan çıkana kadar bin kere Allah'a şükrettik"
Yurtta kalan kız çocuklarından H.S, olay günü yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlattı. Okullara yapılan saldırının ardından göstericilerin yurda yöneldiğini, kadın görevli ve bir arkadaşlarının göstericilere karşı önlem almak amacıyla kendisini ve diğer iki arkadaşını bir odada sakladığını bildirdi.
Göstericilerin alt katı yakmaya başladığını, camları kırdığını, koltukları dışarı çıkardıktan sonra binayı ateşe verdiğini aktaran H.S, "Bizim üst katta olduğumuzu biliyorlardı. Birinci katta alevler yükselemeye başladıktan sonra bulunduğumuz katı da taşlamaya başladılar. Odalarımızın camlarını kırdılar. Mutfağa giremiyorduk, başımızı kaldırmamıza fırsat vermiyorlardı" diye konuştu.
Kız çocuklarından birinin göstericilerle Kürtçe konuşarak onları ikna etmeye çalıştığını anlatan H.S, şunları söyledi:
"Arkadaşımız Berfin, bizi korumaya çalışıyordu. Binadan göstericilere Kürtçe seslenerek, 'Bize izin verin evimize gidelim' diyordu. Göstericilerin uzaklaştığını fark eden Berfin, kadın görevliyle bizi yanmaya başlayan binadan çıkarttı. Onlar olmasaydı biz dumandan ölecektik. Oradan çıkana kadar bin kere Allah'a şükrettik. Üzerimize hiçbir şey alamadan çıktık."
Göstericilerin, "Biz de Kürdüz, neden böyle yapıyorsunuz?" diyen kadın görevliye, "Devlet kurumlarını yakacağız' dediklerini aktaran H.S, "Binadan çıkar çıkmaz, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Aydın Sayın'ı telefonla aradık daha sonra bir kadın sığınma evine geçtik. Yolda giderken taciz ve saldırılara da maruz kaldık" dedi.
"Bizim için çaresizlik gecesiydi"
Yurt görevlisi Şenay Yılmaz ise olay gecesi çok zor anlar yaşadıklarını belirterek, "O kadar korkunçtu ki bizim için çaresizlik gecesiydi. Yanımda 4 kız vardı. Hiç kimse yardım edemiyor ve gelemiyordu. Kimsenin bize yardıma gelmesine veya binaya girmesine izin verilmiyordu. Çok kötü bir gece atlattık. Dilerim bir daha öyle bir gece daha yaşamayız" diye konuştu.
Yılmaz, saldırı sırasında kızların çok korktuğunu kaydetti.
Kızını görmeye gelen baba, yurdu görünce gözyaşı döktü
Eşini 2 yıl önce kaybettikten sonra kızını, bakamadığı için esirgeme yurduna bırakan 70 yaşındaki Hakkı Dayan, kızını görmek için geldiği yurdun yanmış halini görünce gözyaşı döktü.
Kızından başka kimsesi olmadığını ve iki haftada bir onu görmeye geldiğini belirten Dayan, şunları ifade etti:
"Çok şaşırdım, yurdun böyle yandığını bilmiyordum. Kızım burada. Hiç mi acımadılar, bu kız çocukların gece yarısı sokağa bırakılmasına, bu çocuklar yetim kimsesiz nereye gidecekler? Allah bunu yapanların müstahakkını versin."