Mardin’in Nusaybin ilçesinde 13 Nisan 1994 yılında cadde ortasında katledilen Kutbettin’in hayatını ve şehadetinin perde arkasını araştırdık.
Batman’ın Kozluk ilçesine Bağlı Beşkonak Köyü’nde 1971 yılında dünyaya gelen Şehid Kutbettin Ot, 6’ erkek 2’si kız olmak üzere 8 çocuklu bir ailenin çocuğuydu.
Henüz 18 yaşındayken ailesiyle birlikte Nusaybin’e yerleşen Şehid Kutbettin’in Babası Hacı Şükrü, kardeşine ait bir iş hanında bekçilik yapmaya başlarken Kutbettin ve kardeşleri bir lokantada çalışmaya başladı.
Şehid Kutbettin’in kardeşi Keramet, camide Kur’an-ı Kerim dersi veren bazı gençlerle tanıştı. Onları çok seviyor, zamanının çoğunu onların yanında geçiriyordu. Şehid Kutbettin ilk zamanlarda kardeşinin bu durumundan rahatsızlık duyuyordu. Keramet o dönemlerde dört tekerlekli bir tabla ile sokaklarda sebze satıyordu. Daha sonraları kardeşleriyle beraber bir dükkân inşa ederek sebze satmaya burada devam etti.
Bir gece Keramet, iki kardeşleriyle dükkânı kapatarak evlerinin yolunu tuttular. Ancak birileri onları takip ederek küçük kardeşlerini kaçırdı. Olay evlerine yakın bir yerde meydana geldiği için ve diğer kardeşi Keramet eve koşarak Şehid Kutbettin’e haber verdiler. Şehid hızla dışarı çıktı onun geldiğini fark eden saldırganlar kardeşlerini bırakarak oradan uzaklaştı. Şehid Kutbettin bu olaya çok sinirlendi ve caminin yolunu tuttu. Çünkü o camide medrese eğitimi alan gençlerden şüphelenmişti. Şehid Kutbettin camideki gençlerin yumuşak tavrından olayla ilgilerinin olmadığını anladı. Şehidin amcaoğullarından biri “Sabaha kadar sabredin, erken saatte evinize gelen kimse ondan şüphelenin” şeklinde bir öneride bulundu. Bu öneri makul gelmişti. Sonraki gün sabahın erken saatleriydi. Kapıları çalındı. Gelen bir komşularıydı. Bu komşularının bazı aile fertlerinin PKK ile ilişkisi zaten biliniyordu. Olayın kimler tarafından yapıldığı da açığa çıkmıştı.
Bu arada camideki gençler olay ile ilgili bilgi almak için Şehide haber gönderdiler. Yaşanan bu olaydan sonra Şehidin camide Kur’ân dersi veren gençlere sevgisi artmıştı. Kendisini affettirmek için evde yemek yapıp gençlere gönderdi. Artık zamanının büyük çoğunluğunu onlarla geçiriyor. Namaz vakitlerinde, ezana dakikalar kala caminin yolunu tutuyordu.
“PKK’lilerin ahlaksızlığına karşı çıktığı için askerler tarafından katledildi”
Şehid Kutbettin’in kardeşi Abdulhalim Ot, ağabeyinin PKK’nin ahlaksızca kadın pazarlamasına karşı çıktığı için askerler tarafından katledildiğini söyledi. Abdulhalim, “Manav dükkânımızın karşısında ‘Suka Kaçakçiya’ diye bilinen çarşıda bir pastane vardı. Burada ahlak dışı olaylar yaşanıyordu. Müşterileri genelde kız ve erkeklerden oluşuyordu. Müşteriler pastaneye girince etraflarına perde örtülüyor ve orada her türlü ahlaksızlık yapılıyordu. Çevredekiler buranın nasıl bir yer olduğunu biliyordu. Bir gün bir tane komşumuzun 20 yaşlarındaki kızı pastaneye girdi ve hemen arkasından da iki asker içeri girdi. Perdenin arkasına geçtiler. Şehid bunu görünce çok sinirlendi. İçeri girdi ve perdeyi açtı. Yaşanan ahlaksızlığı görünce bağırıp çağırdı. Komşumuzun kızına da bir tokat attı. Tabi o kızın ailesi PKK’liydi. Zaten bu ahlaksızlığı yayanlarda onlardı. O sırada oraya birçok kişi toplandı. Şehid olay hakkında orada toplananlara bilgi vererek ‘Memleketimizde, bizim halkın kızlarıyla böyle şeyler yapıyor, nasıl gayretiniz ve namusunuz bunu kaldırıyor?’ diyerek namusun öneminden söz etti. Daha sonra PKK’li kız, askere ‘Onu öldür’ dedi. O dönemlerde askerin öldürdüğü “Terörist” olarak adlandırılır ve öldüren ceza yemezdi. Dolayısıyla asker, Şehid Kutbettin’i öldürürse ‘Terörist öldürdüm’ deyip kurtulacağını düşündü ve ateş etmeye başladı. Tarih, 13 Nisan 1994’ü gösteriyordu. Şehid 3 kurşun almıştı ve hastane yolundayken şehadete kavuştu, Hacılarla mezarlığına defnedildi. Olaydan sonra katil yakalandı ve az bir ceza aldı.” dedi.
“Kürtler ahlaksızlığı geçmişte kabul etmediği gibi bu gün kabul etmeyecektir”
PKK’nin Müslüman Kürt halkının dini değerlerine ve namus anlayışına eskiden beri savaş açtığını kaydeden Abdulhalim, şimdi ise bu savaşları açık bir şekilde devam ettirdiklerini ve şehirlerin orta yerinde “Toplumsal bir kâbustur namus” pankartları astıklarını belirtti. Dün namus timsali Kürt annelerin ellerine 'Biz Kimsenin Namusu Değiliz' şeklinde pankartlar verdiklerini, bugün ise Diyarbakır sokaklarına çirkin pankartlar astıklarını hatırlatan Abdulhalim, Kürtlerin bu ahlaksızlığı geçmişte kabul etmediği gibi bu gün kabul etmeyeceğini söyledi.
Şehid güzel ahlâklıydı
Abdulhalim sözlerini şöyle sürdürdü; “Şehid Kutbettin’in güzel bir ahlakı vardı. Şehid Kutbettin, camiden ayrılmazdı. Namazlarını sürekli camide cemaatle kılardı. Onun kalbinde İslam ve Kur’an aşkı oluşmuştu. Gözü İslam’dan başka bir şey görmüyordu. Hanımı devamlı şöyle derdi: ‘Böyle bir şey görmedim, köyden gelip camideki gençlerle tanıştıktan sonra Kutbettin gitti yerine yeni bir Kutbettin geldi.’ Allah yoluna uymayan bir şey gördüğünde cevabını hemen verir, düzeltirdi. Şehid Kutbettin’in üç kızı ve ikiz erkek çocuk olmak üzere 5 çocuğu var.” (M. Salih Keskin – İLKHA)