Hak ve Özgürlükler Platformuna üye derneklerden Batman Sevgi-Der tarafından Batman’da PKK tarafından 1992, 1993 ve 1994 yıllarında katledilen M. Sıddık Yılmaz, Molla Halil Aslanğray, Murat ve Abdurrahim Yıldız ile Seyyid Bilal Yaşar, şahadetleri yıldönümünde düzenlenen bir program ile anıldı. Programda ayrıca kutlu Doğum Haftası münasebetiyle de Mevlid-i Şerif okutuldu.
Sevgi-Der binasında yatsı namazının ardından düzenlenen programa; şehit yakınları, dernek üye ve gönüllüleri katıldı.
Programın açılış ve selamlama konuşmasını yapan Sevgi-Der Yönetim Kurulu Üyesi M. Emin Uraz, 5 şehidin şehadet yıldönümleri münasebetiyle şehitlerin anısına bu programı tertip ettiklerini söyledi.
İslam davasının kendilerine ulaşmasında emekleri bulunan İslam davasının aziz şehitlerini saygı ve minnetle andıklarını belirten Uraz, “Şehit ve şehadet İslam mektebinin talebelerine sunduğu en büyük şereftir. Şehit zulme karşı başkaldıran ve esaret zincirlerini kıran kahramandır. Şehit, kanıyla insanları gaflet uykusundan uyandıran bir ses, karanlık gönülleri aydınlatan bir ışıktır. Şehit, korku putlarını kıran ve yeni nesillere yol gösteren bir rehberdir. Şehitlerin kanı zafer ve galibiyet getirir. Şehitlerimiz davamızın şahitleridirler. Şeyh Said efendinin ‘Mektebinde şehadet olan bir milletin esareti yoktur’ dediği gibi şehit özgürlük savaşçılarıdırlar.” dedi.
Açılış konuşmasının ardından Sevgi-Der üyesi Hamza Yıldız Kur’an-ı Kerim okudu. Kur’an-ı Kerim’in tilavetinin ardından program, Mustafa Altuntop ve Özcan Atsat’ın okuduğu Mevlid-i ile devam etti.
“Batıl hiçbir zaman ebediyen yeryüzünde hakim olmamış, olmayacaktır”
Daha sonra Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihad'ul Ulema) üyesi Molla Osman Teyfur, şahadetle ile ilgili bir konuşma yaptı. Konuşmasında şehitliği tanımını yapan Teyfur, şehitlik makamının Allah katında çok büyük olduğunu söyledi.
Tarih boyunca Hz. Adem’den bu yana küfür ve Allah taraftarları arasında hak ve batıl mücadelesinin yaşandığına dikkat çeken Teyfur, bu mücadele sonucunda canını gözlerini kırpmadan Allah yolunda feda eden şehitlerle dolu olduğunu belirtti.
Hak ve batıl mücadelesinin kıyamete kadar süreceğini aktaran Teyfur, şunları söyledi: “Hak ve batıl mücadelesi devam edecektir. Bir kısım insan Allah yolunda yürüyecektir, bir kısım insanda şeytanın yolundan ilerleyecektir. Bu iki saf sünnetullah gereği birbirleriyle mücadele edecektir. Tarih boyunca bu mücadele durmamıştır. Bu mücadele kıyamete kadar da devam edecektir. Hz. Adem’den bu yana mücadele devam etmiştir. Bu mücadelede bazen hak muzaffer olmuştur, bazen de batıl. Lakin batıl hiçbir zaman ebediyen yeryüzünde hakim olmamış, olmayacaktır.”
“Şehitler aziz İslam davasının kurbanlarıdır”
İslam davasındaki şehitlerinin hakkın hakim olabilmesi için mücadele ettiklerini vurgulayan Teyfur, “Mü’minler insanların hayrını isteyen kişilerdir. İnsanlara hakkı göstermek için gece-gündüz bu uğurda mücadele etmektedirler. Mü’min insanın amacı, insanların ebedi bir saadete kavuşmasıdır. Şeytan taraftarları da tam tersi olarak insanlara anlatacakları ve yapacakları güzel şeyleri olmadığı için her zaman ve dönemde şiddete başvurmuşlardır. Hak ve batıl mücadelesine bakarsanız bunu görürsünüz. Hakkı anlatanlar hep güzellikleri anlatmış, batılı savunan insanlarda anlatacakları bir şey olmadığı için şiddetle iman ehline saldırmışlardır. Bu her dönem böyle olmuştur.” diye konuştu.
Bütün saldırıların ilk olarak hep batıl ehlinden geldiğinin altını çizen Teyfur, “Müslümanlar hep insanların hayrını ister, sulh ehlidirler. Hak ve batıl mücadelesinde Rabbimiz bazı şahitler istemiştir. Tarih boyunca bu mücadelede bizim şahitlerimiz yani şehitlerimiz var. Şehit, aynı zamanda şahittir. Şehitler bu aziz İslam davasının kurbanlarıdır. Bizlerde bu şehitlerimiz gibi yeminimizi tazeleyip, onların yolundan gitmeliyiz.” dedi.
“İslam insanların kurtuluş anahtarıdır”
Konuşmasının devamında Teyfur, katılımcılara şu tavsiyelerde bulundu: “Ne iş yaparsak yapalım, İslam’ı aklımıza getirelim. Tüm işimizi İslam’a göre yapmalıyız. Bu işlerimizi yaparken Rabbimizi aklımıza getirelim ve bu davayı insanlara anlatalım ki gaflet uykusundan uyansınlar. Bu milletin bazı gençleri, kızları çok kötü yollara düşmüler. Kimisi eroinman, kimisi esrarkeş, kimisi sarhoş, kumarbaz olmuş. Kimisi de bu milletin imanının elinden gitmesi için çalışıyor. Bu insanlar bizim insanlarımız. O yüzden Bu aziz İslam davasını ve güzelliklerini onlara anlatmalıyız. İslam hakikatlerini onlara göstermeliyiz. Eğer ki bizler Kur’an hakikatlerini hayatımızda hakim kılıp, insanlara gösterirsek batıl ehli akın akın İslam’a geleceklerdir. Çünkü İslam insanların kurtuluş anahtarıdır.”
Konuşmanın ardından şehitlerin hayatlarından kesitler aktarıldı. Daha sonra Mustafa Altuntop, Özcan Atsat ve Nimettullah Karadeniz tarafından beş şehit üzerine bestelenen ilahi ve ezgiler seslendirdi.
Anma programı yapılan dua ve dağıtılan ikramlarla son buldu.(M.Fatih Akgül-İLKHA)