Bu vesileyle, serbest bırakılan Ali Adıyaman kardeşimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyor; bu menfur olayın ve benzeri olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum.
Bu olayların yaşanmaması için de, bölgenin onurlu insanları, kanaat önderleri, duyarlı STK ve partilerinin üzerlerine düşen görev ve sorumlukları layığıyla yerine getirmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Bu “sorumluluklar” nelerdir? Kaçırma, yakma, yağmalama, kepenk kapattırma, ev ve işyerlerini ateşe verme, yurt ve Kuran kurslarına molotof atma, dershane ve okulları bombalama ve benzeri olayların önüne nasıl geçilebilir?
Kanaatimce söz konusu sorunların mutlak çözümü için öncelikle sorunun “doğru teşhis”i önemlidir. Sorunun asıl kaynağının tespiti/doğru teşhisi yapıldığında, “mutlak çözüm” muhakkak gelecektir.
Şu bir gerçek ki sorunların temel kaynağı, son zamanlarda PKK’nin özellikle mütedeyyin Müslüman halka yönelik yaptığı haddi aşan ve sabırları zorlayan eylemleridir.
PKK, halkın huzur ve mutluluğunu istememektedir. Halkın rahat etmesini, iradesiyle kararlar vermesinin önüne geçmek istemektedir.
PKK bunu yıllardan beri, hatta bidayetinden bu yana yapmaktadır. Halkın insani ve İslami taleplerini dillendirmesini; baskı, zulüm ve korkutma yoluyla engellemektedir.
PKK’nin söz konusu zulüm ve eylemlerinin sonlandırılması/engellenmesi adına, mutlaka bir çözüm ve bir çıkar yolu olmalıdır.
Yapılması gereken şu: PKK’nin zulüm ve saldırılarına karşı halk öncelikle “onurlu bir duruş” sergilemeli; “irade”sini ortaya koymalıdır.
PKK’nin mazlumlara ve mütedeyyinlere yönelik baskı, dayatma, kaçırma, saldırma ve benzeri menfur eylemlerinin önüne HALK geçmelidir; gerekirse de inisiyatifi eline almalıdır.
Halk, PKK’nin saldırılarına karşı olduğunu, kınadıklarını, lanetlediklerini her ortam ve her platformda, korkmadan ve çekinmeden gür bir seda ile dile getirmelidir.
PKK’nin yaptığı herhangi bir eylemden sonra halk sokağa çıkmalı; PKK’ye yakın kurum ve kuruluşlara zulüm ve saldırıların durması ve sona ermesi için “meşru yollar” ile baskı yapmalıdır.
Bunlar yapılmadığında, PKK’nin şımarık oğlan gibi kanlı eylemlerini sürdüreceği gerçeği unutulmamalıdır.
Dolaysıyla, mazlum halk geleceği için, çocuklarının ve toplumun geleceği için bunları yapmalıdır; PKK’nin zulümlerine artık DUR demelidir.
Bilinmelidir ve unutulmamalıdır ki, Kürt halkının kalbine saplanan kanlı hançer mesabesindeki PKK’nin halka yönelik eylemlerinin durması “HALK”ın kendi elindedir.
Halk, isterse ve onurlu bir irade ortaya koyarsa PKK eylemlerini sonlandırmak zorunda kalacaktır. Böylece halk, huzur ve barış içerisinde hayatını sürdürebilecektir.
PKK’nin eylemlerinin sona erdiği gün; halkın kurtuluş günü, huzur ve mutluluk günü olacaktır. Ve böylece halk o gün rahat bir nefes alabilecektir.
Allah-u Teâlâ aziz halkımıza, PKK’nin zulüm ve eylemlerinden kurtulmayı ve barış içerisinde hayatı idame ettirmeyi tez elden nasip etsin inşallah.
Muhammet Şerif / Haber Yorum / Doğruhaber