6 Ocak 2023'de Kahramanmaraş merkezli 10 ilde art arda yaşanan iki büyük deprem hakkında bilgilendirmelerde bulunan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya, depremin karada görünen en büyük şiddete sahip deprem olduğunu ifade etti.
Dünyada ilklerin yaşandığı bir deprem olduğuna dikkat çeken Kaya, depremin hem etkili olduğu geniş alan hem de etkilediği insan sayısı bakımından son 100 yılda dünyada görülmemiş bir deprem olduğunu söyledi.
Depremde etkilenen alanın birçoğu ülkenin alanından daha büyük olmasının yanı sıra nüfus bakımından da birçoğu ülkenin nüfusundan fazla insanı etkilediğinin altını çizen Kaya, depremin etkisinin çevre ülkelerden de hissedildiğini aktardı.
"Bu depremler asrın felaketi olarak nitelendirildi"
Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen deprem hakkında bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Faruk Kaya, "Malumunuz Türkiye deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Türkiye'de iki tane aktif olan fay hattı vardır, Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı. Zaman zaman bu fay hatları üzerinde depremler meydana gelmektedir. Son yaşadığımız, Kahramanmaraş Pazarcık merkezli saat 04:17 de 7,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi, 9 saat sonra Elbistan merkezli 7,6 şiddetinde ikinci deprem meydana geldi ve bu depremler, birincisi Ölüdeniz merkezli, ikincisi de Doğu Anadolu Fay Hattı'nda meydana geldi. Bu depremler asrın felaketi olarak nitelendirildi çünkü son 100 yılda, 120 yılda benzeri görülmemiş bir deprem. Birinci ve ikinci deprem birbirini tetikledi ve bu da can ve mal kaybının büyük olmasına yol açtı. En son yaşadığımız, en büyük deprem 1939 Erzincan'da meydana gelmişti, o zaman da yaklaşık olarak 40 bin kişi hayatını kaybetmişti. Daha sonra 1999 Marmara depremi meydana geldi, ondan sonra da Van depremi, Malatya depremi, Elâzığ depremi gibi depremler meydana geldi, işte bu da fay hatlarının aktif olduğunun bir göstergesidir. Ama bu boyutta, bu kadar geniş alanda, bu etkide bir deprem dünya çapında son 100 yılda ilk defa meydana geldi diyebiliriz." ifadelerine yer verdi.
"Türkiye âdeta 3 metre yer değiştirmiş, çıkan enerji 500 atom bombası eş değerindedir"
Yaşanan bu çapta, bu büyüklükteki depremin de gösterdiği gibi ülkemizin deprem bölgesi olduğunu ve buna karşıt tedbirler almamamız gerektiğini söyleyen Kaya, "Depremin etkili olduğu alana bakarsak yaklaşık olarak 112 kilometrelik bir alanda meydana geldi, bu ne demektir? Bu birçok ülkenin alanından daha büyük, Bulgaristan, Azerbaycan, Gürcistan, Güney Kore, Danimarka ve Hollanda gibi birçok ülkenin alanından daha büyük. Yine deprem bölgesinin nüfusu yaklaşık olarak 13 milyon 500 bin kişinin yaşadığı bir yer. Bu da çok ciddi bir rakam, yine baktığımızda birçok ülkenin nüfusundan daha büyük bir rakamdır. Bu deprem yerin 7 kilometre derinliğinde etkili oldu, yani yüzeye çok yakın bir alanda, fay hatları yüzeye ne kadar yakın harekete geçerlerse tahribatı o kadar büyük olur. Bu deprem esnasında Türkiye âdeta 3 metre yer değiştirmiş, depremin etkisine bağlı olarak, bu da yine dünyada ender görülen deprem sonuçlarından bir tanesidir. Meydana gelen bu depremlerde maalesef açığa çıkan enerji 500 atom bombası eş değerindedir. Maraş depremi karada meydana gelmiş en büyük depremdir. Bu depremlerden sonra biz gerçekten bir deprem bölgesiyiz, deprem ülkesiyiz, bununla yaşamayı bilmek gerekiyor, buna göre eksikliklerimizi çok acil bir şekilde giderip yeni önlemler almamız ve bunları uygulamada çok ciddi bir şekilde hep beraber uygulamamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Ağrı ve çevresi ikinci derece deprem bölgesidir"
Ağrı'nın ikinci derece deprem bölgesinde olduğunu ama olası bir depremde ciddi şekilde etkilenileceğini söyleyen Kaya, yetkililerin bir an önce denetimleri yoğunlaştırarak deprem tedbirlerini alması gerektiğini belirterek konuşmalarına şu şekilde devam etti:
"Türkiye'de 2 tane fay hattı vardır, kuzey Anadolu fay hattı ve doğu Anadolu fay hattı, bu fay hatları üzerinde meydana gelen bu depremler fay hattını rahatlattı, uzun süreli deprem beklenmiyor. Uzun zamandır gündemde olan İstanbul depremine dair bilim insanları devamlı uyarılarda bulunuyor, son 30 yılda olacağına dair, bu son 30 yılın sonuna doğru gelmiş oluyoruz. Allah korusun İstanbul'da böyle bir deprem meydana geldiğinde tahribat çok daha fazla olacak çünkü dar alanda çok yoğun bir nüfusun yaşadığı bir bölgemizdir. Doğu Anadolu bölgesi, bizim bulunduğumuz Ağrı ve çevresi ikinci derece deprem bölgesidir. Hemen çevremizde Balık Göl'ü vardır, birinci derece fay hattı üzerinde, Tutak fayı vardır, Doğubayazıt fayı vardır, bunların harekete geçmesi bizi de büyük ölçüde etkiler. Tabi ülke genelinde olduğu gibi bölgemizde de maalesef bu konuda ciddi önlemler yoktur. özellikle uygulamada belediyelerin denetim ekiplerinin bu konuda ciddi önlemler alması gerekiyor. Burada bir depremin meydana gelmesi tahribatı çok ciddi oranlara taşımasına yol açabilir, bu günden tez yok Ağrı'da, Doğu Anadolu'da, Türkiye'de, her tarafta bizim çok ciddi anlamda hızlı bir şekilde önlemler almamız lazım." dedi. (İLKHA)