Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında Tedavisel Beyin Haritalama ve Nöroteknoloji Derneği, Üsküdar Üniversitesi ve Darülaceze Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ‘Desteğim Seninle Her Yerde Darülaceze Gönüllüler Projesi’nin açılışı, çevrimiçi bir törenle yapıldı.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, törende yaptığı konuşmasında projenin çok önemli ve anlamlı bir proje olduğunu söyledi.
İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde ileri yaştaki kişilere haksızlık yapıldığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Pandemi döneminde ciddi şekilde gözden kaçan bir yaş grubu, bu 65 yaş üstü. Pandemide toplum olarak iyi niyetli yapılan ama koruyalım derken yanlış yaptığımız bir grup. Bu nedenle bu grupla ilgili proje olması beni çok sevindirdi ve heyecanlandırdı. Neden öyle oldu? Çünkü ben o zaman feryat ettim ama pek de feryadımız duyulmadı. Yaşlılara ayrımcılık yapılması ile ilgili gibi bir anlam çıkıyor. Yaşlı kişiler hayat yolunun fenerleridir diye bir söz vardır Anadolu'da. Biz bu fenerleri aldık eve kapattık. Dışarıda insanlar, gençler fenersiz kaldı. Fenerleri kapattık. 65 yaş üzerine 24 saat dışarı çıkma dedik, çocuk muamelesi yaptık ya da vasi gerekir muamelesi yapıldı." diye konuştu.
Daha sonraki süreçte kısıtlamaların bir parça genişletildiğini hatırlatan Tarhan, yaşlıların tecrübeleriyle toplum ve gelecek kuşaklara yol gösterici olduğunu söyledi.
"Süper yaşlılar, ileri yaşta üretken oluyor"
Tarhan, "İleri yaştaki kişilerde ‘Bizim burada hiç katkımız yok. İnsanlara ayak bağı olan bir yaş grubuyuz, en iyisi toplumdan çekilelim, kenarda ölümü bekleyelim’ gibi bir algı oluştu." Diyerek bir çok önemli şahsiyetin yaşlılık döneminde büyük eserler ortaya koyduğunu anlattı.
Gençlerin enerjisi, yaşlıların bilgeliği ile birleşirse hayat başarısı ortaya çıkıyor
Bilgeliğin doğada da örneklerine rastlandığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Kurt sürüsünde önde üç tane bilge kurt var. Onların arkasında kırk, elli tane genç kurt var, bir de en arkada bir tek bir lider kurt var. Öndeki bilge kurtlar, tehlike nereden gelir biliyorlar, yol en iyi nereden geçilir biliyorlar, tecrübelerini diğer kurtlara aktarıyor. Bu durumun geyiklerde de olduğunu öğrendim. Ren geyikleri bir tehlike geleceği zaman, içlerinde kıdemli, yaşlı ren geyiğine bakarlarmış. O nereye bakıyorsa hepsi o tarafa kaçarmış. Bu durum evrimsel psikolojide de var. Bu bilgiler yeni nesillere devroluyor. Bu bilgiler ileri yaşlarda var. Gençlerin enerjisi var, ileri yaştaki insanların da bilgeliği var. Bu enerji ile bilgeliğin birleşmesi lazım, bu bilgelik birleşirse hayat başarısı ortaya çıkıyor. Yaşlıları bunun için ‘Sen emekli oldun eve hapis o’ demek bilimsel kategoriye aykırıdır." dedi.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde yaşlı nüfusun arttığına işaret eden Tarhan, dünyanın yaşlandığını belirterek yaşlıların genç kuşaklara bilgeliklerini öğretmesi gerektiğini söyledi.
"Yeni deneyimlere açık olmak yaşlıların en büyük ilacı"
Hayata ve bilime bağlı insanların kolay kolay yaşlanmadığını belirten Tarhan, "Nörobilim şunu diyor; İnsan beyni yaş aldıkça yaşlanmıyor. İnsan beyni yeni şeyler öğrenmedikçe yaşlanıyor. Onun için yeni şeyler öğrenmek yeni deneyimlere açık olmak yaşlıların en büyük ilacı, en büyük ihtiyacı ve onları çok mutlu edecektir. Yaşlıları en çok mutlu eden bir diğer ise ‘Şu konuda ne düşünüyorsun? Baba ne düşünüyorsun, dede ne düşünüyorsun? Amca ben bunu çözemedim, sen yardım eder misin?’ dediğiniz zaman o yaşlıya bir kilo altın alsan o kadar mutlu olmazlar. Onun için gençler, anneler, babalar ‘Babaanne ne ihtiyacın var’ demesinler, ‘Benim derdim var. Bu konuda ne yapmamı istersiniz’ desinler. Emin olun yaşlı çocuk gibi sevinirler. Onun için dedelerle torunlar iyi anlaşıyor, birinin sorup öğrenmeye ihtiyacı var, dedelerin de anlatıp tecrübesini aktarmaya ihtiyacı var. İki ihtiyaç birbirini buluyor. Orta nesil bunu görmüyor, okuyamıyor. Orta nesil bir an evvel işte bir şeyler alayım, bir şeyler kazanayım, bir şeyler elde edeyim. Halbuki birisinin öyle fikrinin sorulmasına, fikirlerinin alınmasına ihtiyaç var. Diğerinin bırakın yirmi defa askerlik hatırasını anlatsın dinleyin. Onların yalnız olmadığını hissettirelim." diye konuştu.
"Yaşlılara değer vermek sonradan öğreniliyor"
Yaşlıların kültür olarak çok sevildiğini belirten Tarhan, "Yaşlı annesi babası hastaneye yatanları görüyorum. Anne babasının ayaklarını ovuşturuyor. Bu başka kültürde yok. Bunu kaybetmeyelim. Ama anne ve baba da zamanında çocuğuna böyle davranmış. Bebekken eli ayağını okşayıp öpersen hayatta ne ekersen onu biçiyorsun. Dünyanın kuralı bu, öğreniliyor. Öğrenilmezse kaybediliyor. Bilgelik sonrada öğreniliyor. Yaşlılara değer vermek sonradan öğreniliyor." dedi.
Artık kültürel bağların ve aktarımın zayıfladığına dikkat çeken Tarhan, "Bunun bilimsel aktarma ihtiyaç var. Eğitim sistemine bunu koymak lazım. Biz bu insanı değerlere, yaşlılarla ilişki nasıl kurulur, toplumla nasıl ilişki kurulur, aileyle nasıl ilişki kurulur ve kendisi ile nasıl ilişki kurulur? Bunları sonradan öğreniyorsun. Sosyal öğrenmeler ile öğreniyor. Beyin bunları sosyal olarak öğreniyor." dedi.