Her yıl Kurban Bayramı’nda Allah’ın; “Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!” (Kevser 2) emri gereği binlerce Müslüman kurban keser. Sünnet gereği kestiği kurbanın etinin üçte birini kendine, üçte birini eş, dost ve akrabalarına, üçte birini fakirlere dağıtır.
Yüzlerce İslami STK, daha düzenli dağıtmak ve herkese ulaştırmak için kurban kesim ve etinin dağıtılmasını üstlenir ve yüzlerce gönüllüsü ile hem kurban kesimini yapar, hem de kesilen kurbanın etinin dağıtımını yapar.
Daha evvelki yıllarda Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kurban eti dağıtımı pek yokken son on yıldır düzenli bir şekilde kurban kesim ve etinin dağıtımı yapılmaktadır. Her yoksul ve fakirin kapısına iki kilodan az olmayacak şekilde et bırakılmaktadır.
Ya hocam, Kurban Bayramı çoktan geçti. Kurbanlar kesildi ve etleri de dağıtıldı. Hatta etin dağıtıldığı aileler, o etleri afiyetle pişirip yediler diyebilirsiniz. Ama hayır!
Diyarbakır’da kurban eti dağıtan üç gencimizin hunharca katledildiğini ve yardıma koşanlarla beraber toplam altı azizi şehit verdiğimizi bilirsiniz. Batman’da kurban eti dağıtımını üstlenen Umut Gıda Bankası yüzlerce kilo etini hala dağıtamadı. Çünkü birileri, daha doğrusu din düşmanlığına soyunmuş PKK/HDP çeteleri, İslami değerleri yok etmek için savaş açmış. Kaç yıldır dini bayramların kutlanmasına engel olunmaya çalışılıyor. Halka yardım eli uzatan, kurban eti dağıtan ve özellikle Suriye’den göç edenlere yardım eden İslami STK’lara saldırıyor, camiler yakılıyor, medreseler taranıyor, Kur’anlar yakılıyor.
Körpecik gençler hunharca katledildi. Erkekler sadece sakallı olduğundan, bayanlar ise sadece tesettürlü olduğundan saldırıya uğradı. Tüm bu olanlardan sonra her zaman yaptıkları gibi provokasyon kılıfının altına saklanıyorlar. İstedikleri her şeyi yakıp yıktırdıktan sonra üzerine provokasyon kılıfını geçirmek.
Sağduyu çağrıları da sadece devlete karşı olan saldırılar için geçerli. Mütedeyyin insanlar için geçerli değil gibi görünüyor.
Sağduyu çağrılarında samimi değildirler. Halkı ve kamuoyunu oyalıyorlar. Saldırıları devam ediyor. Van’da bir ve şimdi de Karlıova’da bir şehit daha.
Müslümanlara ve İslami değerlere yapılan saldırıların arkasında esasında Amerika var. PKK/HDP ise Amerika’nın maşalığını yapıyor. Amerika kendine kukla olacak sözde ulusal güçleri destekleyip o yörenin İslami hareketlerine saldırtıyor. Çeçenistan’da Kadirov örneği, Mısır’da Sisi örneği vb.
Küfür tek millettir. Emperyalist ülkeler ve özellikle başlarını çeken ABD sömürge anlayışını değiştirmiş. Kendi askerlerini çeşitli ülkelerde savaştıracağına, kendilerine kuklalık yapacak birilerini bulup onları o yörelerde Müslüman kesimlere karşı savaştırıyor. Kobani’ye yardım ettiğine dair Kürt halkı içinde kamu oluşturmak için, uçaklardan kolilere aşağıya silah atıyor.
Küfür tek millettir dedik ya. Ortak çıkarlar kapitalist ve sosyalist anlayışta olanları bir araya getirir. Hatta dünyada devleti olmayan askeri güçler terörist ilan edilirken, ortak çıkarlar söz konusu olduğunda daha önce terörist olarak nitelendirilenlere havadan silah yağdırılır. Görüştük, görüşüyoruz söylemlerini açıkça ilan edilir.
Tüm Müslümanlar şunu açıkça bilmelidir ki, emperyalist ülkeler ve özellikle Amerika, Müslümanların dostu değildir ve olamaz. ABD’nin içinde olduğu hiç bir iş, anlaşma veya savaştan Müslümanlara hayır gelmez. Ancak şer gelir, Fitne gelir. Yıllarca sürecek iç çatışmalar gelir.
Allah aşkına ABD’nin Suriye’de, Irak’ta, Kobani’de ne işi var. Gaye Müslümanları IŞİD’ten kurtarmak mı?
Kesinlikle hayır!
Gaye IŞİD’in eline geçen ve günlük kazancı milyon dolara ulaşan petrol yataklarını ele geçirmektir. İŞİD bahanedir.
Ne yazık ki halkımız IŞİD gibi aşırı uçlu hareketler yüzünden İslam’a düşman kesiliyor. Oturduğunuz her yer ve sohbete siyasi meseleler hâkim olmuş. Bir sohbetin ortasında veya sonunda mutlaka IŞİD ile ilgili bir soru soruluyor. Siyasi mesele ve çıkarlar yüzünden, İslam insanların gözünden soğutuluyor. Hatta insanlar İslam’a düşman kılınıyor. Olanların ve olacakların İslam âleminde birlik ve beraberlik oluşturması temennisi ile Allah’a emanet olun.