Batman Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Psikolog Yasir Atalay, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, madde bağımlılığının çocuklarda agresiflik ve yoksunluk belirtisi ortaya çıkardığını, sağlıklı düşünme beceresini kaybettirdiğini söyledi.
Devamlı hale gelen madde kullanımının ileride büyük bir tahribata yol açtığına dikkat çeken Psikolog Atalay; uyuşturucu, madde bağımlılığı tehlikesine karşı aileleri uyardı.
Ailelerin çocuklarının gün içerisindeki davranışlarına dikkat etmesi gerektiğine işaret eden Atalay, çok sık yapılan iletişimin çocuklar üzerinde olumlu bir etki oluşturduğunu anlattı.
“Aile ile bağı güçlü olan çocuklar bağımlılıktan da uzak durmaya başlıyorlar.” diyen Atalay, çocukların sağlıklı yetişip kötü alışkanlıklardan korunmasının güçlü bir iletişim bağıyla mümkün olabileceğini kaydetti.
“Okullar madde satışı yapanlar için bir piyasa haline geldi”
Atalay, “Son zamanlarda okullar madde satışı yapanlar için bir piyasa haline geldi. Hedef kitle olarak git gide savunmasız olan, sorunlarla baş etme becerisi olmayan çocuklara yönelik yabancı madde kullandırtmaya ya da onları bu sürece teşvik etme durumları söz konusu. Madde kullanımı çocuklarda agresif ve yoksunluk belirtisi ortaya çıkarır. Kişi zamanla kullandığı maddeye bağlı olarak sağlıklı düşünme becerilerini kaybediyor. Maddeyi kullananlar sorunları çözdüğünü düşünüyor. Hâlbuki belli bir süreçten sonra kişide daha tehlikeli kimyasal madde kullanımı ortaya çıkıyor.” dedi.
“Ciddi sorunla karşılaşılabilir”
Kullandığı kimyasal maddeler kişinin sinir sisteminde büyük bir tahribata sebep olduğuna dikkat çeken Atalay, “Bundan dolayı aileler çocuklarının gün içerisindeki davranışlarına dikkat etmeli. Aileler iyi gözlem yaparak çocuklarını bu zararlı maddelerden uzak tutabilsin. Yoksa ciddi anlamda bugün okul önlerinde, yarın başka bir yerde bu sorunlarla karşılaşabilirler.” diye konuştu.
“Aileler bilinçli olmalı, çocuklarını denetlemelidir”
Ailelere madde kullanımına karşı önemli tavsiyelerde bulunan Atalay, konuşmasına şöyle devam etti:
“Halk, aile ve toplum olarak bu durumlara tepki göstermezsek madde kullanımı daha da artacaktır. Toplum bundan daha çok etkilenmeye başlayacaktır. Bu süreç için aileler bilinçli olmalı, en azından çocuğunu denetleyebilmelidir. Aile çocuğuyla ne kadar iletişim kursa o kadar faydalı olur. Çünkü çocuğu böyle bir ortamda bulunmuş ve madde kullanmamışsa en azından kendilerine paylaşımda bulunabilir. Çünkü aile ile bağı güçlü olan çocuklar bağımlılıktan da uzak durmaya başlıyorlar. Aile ile etkileşimi kopuk olan çocuklar torbacı ve diğerleri için hep bir potansiyel olarak görülürler. Bu açıdan aile olarak çocuklarımızla etkileşimimiz daha iyi olmalı ki çocuklarımızı daha sağlıklı bir şekilde koruyabilelim.”
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın derseniz gün gelir yılan hepimizi ısırır”
Madde bağımlılığıyla mücadelede herkese önemli görevlerin düştüğünü vurgulayan Atalay, “Biri bir yerde bir yanlışı gördüğü zaman eğer bildirmeseniz gerekli yerlere bu sorun git gide çoğalır. Emsal olarak ‘bana dokunmayan bin yıl yaşasın’ derken bir bakmışız ki yılan hepimizi ısırmaya başlamıştır. Bu açıdan madde kullanan kişiler de bundan rahatsız ve bu bataklıktan nasıl kurtulacaklarını bilmedikleri için bu döngü bu şekilde devam etmeye başlıyor. Bundan dolayı insanlar bir rahatsızlık gördükleri zaman bu konuyu gerekli yerlere söylemesi gerekmektedir. Madde kullanan insanlarda tedavi konusunda bir istek görürseniz en yakın sağlık kuruluşuna yönlendirmemiz gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Sosyal etkinlik yaparsak sorunlarla baş etme becerilerini artırmış oluruz”
Ailelerin çocuklarla birlikte spor, kitap okuma gibi etkinlikler yaparak iletişimi güçlendirebileceklerini belirten Atalay, son olarak şunları söyledi:
“Önleyici hizmetler konusunda spor ve diğer faaliyetlerle çocuklarınızı ne kadar dâhil ederseniz onlara gerçekten en iyi önleyici hizmeti vermiş olursunuz. Bu kitap okuma etkinliği de olabilir. Çocuklara ne kadar çok sosyal etkinlik yaptırırsak o kadar çok güçlü ve sağlıklı baş etme becerilerini artırmış oluruz. Gerçekten risk çok büyük ve kullanım yaşı git gide inmeye başlıyor. Özellikle kişide sağlıklı baş etme becerisi olmayan genç ve ergenlerin hepsi potansiyel risk gurubu. Çocuğunuzda bir sorun gördüğünüzde bu süreçte destek alın ki bu maddeleri destek olarak kullanmasın.”