Değerli dost, güzel insan, örnek şahsiyet, dava eri Mehmet Yavuz’un vefatının üzerinden bir yıl geçti. Ayrılığının hasreti yüreklerimizde demlenmeye devam ederken, eksikliğini de her yönü ile hissediyoruz.
Biliyorum benim gibi hepiniz de onun yokluğuna alışamadınız.
Tam bir yıl oldu sesini dinleyemediğim. Resmine bakışımı sürdüremediğim. Ona ait olan bakiyesine kalben ve zihnen dokunamadığım...
Halbuki ne kadar çok ihtiyacım var geride bıraktığı birikimi dinlemeye, okumaya ve dokunmaya...
Bendeki bu hal ne kadar sürecek bilmiyorum. En son vefat yıldönümüne iki gün kala, Rehber TV’de onunla ilgili yayınlanan kısa görüntülere bakmak istedim. Baktıkça hatıralar canlandı, yokluğunun acısı ile yürek dağlandı...
Mehmet Yavuz ile ilgili kısa yayından sonra Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili bir animasyon yayınlanınca, hepten ruhumu kapsayan hüzün bulutlarının beynimin sızısını arttırdığını fark edince, vefatında yaşadığım hali yaşamaktan korktum.
Evet, ölüm Allah’ın emri ve Allah’ın her emrinin başımızın gözümüzün üstünde yeri var. Benimki ne isyan, ne şikayet, ne kabullenmeme...
Benimki dert, benimki sevgi ve özlem...
Biz onu “dava” diye sevdik.
Biz onu insanlık ve İslam için verdiği mücadeleden dolayı sevdik.
Biz onu Allah için sevdik.
Bu sebeple, okuduğu ezanda “Muhammedun Resulullah” derken boğazı düğümlenen Hz. Bilal gibi, benim de beynim sızlıyor.
Benimki sevgilinin sevgiliye özlemi...
Mehmet Yavuz’u sadece biz sevmedik. Çok farklı çevrelerden insanlar da onu sevdi. Vefat yıldönümünde sosyal medyada yapılan paylaşımlar bunu açıkça gösteriyor.
İnsanlığın hidayeti, adaleti, dünya ve ahiret cenneti için koşan, konuşan Mehmet Yavuz’un sevgisini, Allah insanların kalplerine yerleştirdi.
Bir kez daha Meryem Suresi’nin 96. ayeti tecelli etti:
“İman edip salih amel (yararlı işler) yapanlar için Rahman bir sevgi yaratacaktır.”
Evet Rahman, Mehmet Yavuz için bir sevgi yarattı ve bizler de bu sevgiyi yaşıyor ve müşahede ediyoruz.
Bu, bir sevgi işi. Rahman’ı seveni, 0’nu sevenleri seveni ve O’na yakınlaştıran şeyleri ve işleri sevip, yapanları Rahman sever, sevdirir ve sevindirir.
Rabbim, zatını sevmeyi, kendisini sevenleri sevmeyi, kendisine yakınlaştıran şeyleri sevmeyi cümlemize nasip etsin.
Mehmet Yavuz’u konuşup, yad ederken bu bağlamda konuşup, yad etmek lazım. Yoksa onu kaybetmek üzüntüsünü yaşamış olacağız sadece.
Onu gerçekten seviyorsak ve ondan ayrı düştüğümüze üzülüyorsak, önümüzde onunla ebedi beraber olacağımız cennet var. Onun gibi Allah için koşuşturmalı ve can verdiği davasına canla başla hizmet etmeliyiz.