Pandemi nedeniyle telefon üzerinden tercih yapan öğrencilere yardımcı olduklarını ancak RAM merkezine giden öğrencileri de mağdur etmemek adına sosyal mesafe, maske ve hijyen kuralları çerçevesinde yardımcı olduklarını belirten Turan, adayların kılavuza vakıf olmaları gerektiğini söyledi.
YKS tercihlerinin 14 Ağustos'a kadar devam ettiğini hatırlatan Turan, adayların tercih sırasında dikkat etmesi gerektiği hususları İLKHA'ya anlattı.
Turan, "Bir tercih süreci yeniden başladı. 2020 yılında böyle bir Pandeminin yaşandığı süreçte öğrencilerimiz tercihlerini yapıyor. Mart ayından itibaren kurslara gidemediler, teknoloji üzerinden ders almak suretiyle bu süreci götürmeye çalıştılar. Buruk bir sene yaşıyoruz. Tercih döneminde benim öğrencilere ifade etmek istediğim husus tercih kılavuzunu baştan sona okuyalım olaya vakıf olalım. Olaya vakıf olmadığımızda daha sonra bunun bedelini ödüyoruz mesela öğrenci tercihini yapıyor ama bir sene sonra yine sınava gireceğinde puanının kırılacağını bilmiyor. Öğrenci başarı sırasını ya da kılavuzda baraj puanlarını bilmiyor ve mağdur oluyor. Mesela hukuka 125 binde ki öğrenci girebiliyor, 126 binde ki giremiyor. Öğrenci geliyor bize diyor ki 'Ben özel vakıf üniversitesini tercih edeceğim. Ya da yetenekle alan müzik, beden, sanat gibi öğretmenlik alanlarında 800 bin barajı geldi öğrenci bunu bilmiyor. Bunun sebebi kılavuzu açıp bakmadığındandır. Bizim en büyük hatamız kılavuza vakıf olmamak. Bu noktada kılavuzu iğneden ipliğe eşeleyeceğiz, didik didik edeceğiz ve tercihimizi bu noktada mantıklı yapacağız." dedi.
Ek tercih yapılabilecek
İlk tercihte yerleşemeyen öğrencilerin ikinci tercih hakkında daha dikkatli olmaları gerektiğini belirten Turan, "Bir tercih sürecinden geçiyoruz Ağustos'un 14'ün de bu tercih süreci son bulacak. 9 günlük bir süreç. Bu süre zarfında tercihimizi yaptığımız takdir de şayet yerleşemediysek bu noktada anne, babalar olarak çok üzülmemize gerek yok. Çünkü ÖSYM bize bir hak daha tanıdı. Ek tercihler yaklaşık bir ay sonra yeniden başlayacak. Boş kontenjanlar, yeni açılan yerler bizim için bir fırsat olacak yeniden tercih yapabileceğiz. Ama bunda da öğrencilerimizin bilmesi gereken yer şu kapanan taban puanlar üstünde bir puan almamız gerekiyor. Bu koşulu sağladığınız takdirde yeniden bir ek tercih yapabileceklerdir." ifadelerini kullandı.
"İnsanlar farklı yetenekleriyle dünyaya gelir"
Öğrencinin kendi kabiliyet ve ilgi alanına göre tercih yapması gerektiğini vurgulayan Turan, "Bu tercih sürecini nasıl yürüteceğiz bu noktada bana göre makul bir tercih listesi ortaya koyabilmek için bir kaynaktan değil birçok kaynaktan beslenelim. Anne babamıza, mezun olduğumuz okulun rehber öğretmenine, kul idarelerine gidelim danışalım. Çeşitli belediye, kuruluşlar tercih stantları kurdu, onlarla fikir alışverişleri kuralım. Bu işin uzmanları şöyle söylüyor; 'Tercih yaparken ilgi, yetenek ve değer doğrultusunda tercih yapabiliriz.' Yetenek bizim gizli güçlerimizdir. Bunlar doğuştan gelen özellikler, Allah vergisidir. Bizde olan gizli gücü keşfetmeliyiz. Çoklu zekâ kuramında Gartner şunu söylemekte: 'İnsanlar farklı yetenekleriyle dünyaya gelir.' Bu farklı yetenek türlerinden bizde biri baskındır. Eğer birey bunu keşfedebilirse benim bu meslekte yeterliliğim var. Ben bu mesleği yapabilirsem güzel şeyler ortaya koyabilir, mutlu olabilirim. Bu manada iş seçimi eş seçimi kadar önemlidir. Çünkü işi bir ömür boyu yapacağız. Ben yeteneğim doğrultusunda bir iş yapmadığın zaman huzursuz, mutsuz kendimle barışık, çevremle barışık bir kişi olamayacağım. Bu noktada bir defa kendimi tanımalıyım." şeklinde konuştu.
"İlgi ve yeteneklerimiz doğrultusunda tercih yapalım"
Tercih yapacak olan öğrencilerin ilgi, yetenek durumlarına göre hareket etmeleri gerektiğini belirten Turan, "Gelişmiş ülkelerde iyi koşullarda büyüyen çocuklarda bu yetenek olayı biraz daha kendini gösteriyor. Ama maalesef bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, ideal doğrultusunda değil de gerçekler doğrultusunda hareket ediyoruz." dedi.
Turan, adayların yetenekleri doğrultusunda değil de iş bulabileceği ya da atanabileceği bir mesleği seçmek zorunda kaldığını da sözlerine ekledi.
"Çocuğun hayalleri anne babanın hayallerinden daha önemlidir"
Ebeveynlerin tercih sürecinde kendi hayallerini çocuğa dayatmasının doğru olmadığını belirten Turan, "Tercih döneminde yaşadığımız olaylardan biri de anne baba ve çocuğun bu süreci barışık bir şekilde götürememesidir. Anne babanın kafasında bir senaryo var. Çocuk hakkında biçtiği bir rol var. Çocuğunda kendi hayalleri var. Kendini 10 veya 20 yıl sonra farklı yerlerde görmek istiyor. Anne baba çocuğa farklı meslek yakıştırıyor. Çocukta kendine farklı meslek yakıştırıyor. Bu noktada anlaşmazlık ve çatışma sıkça yaşanıyor. Bu noktada benim kanaatim anne babalar bu tartışmayı yapsınlar kendi aralarında bunu değerlendirsinler ama bu terazide çocuğa bir hak daha tanısınlar. Bence çocuğun hayalleri anne babanın hayallerinden daha önemlidir. Dün bir anne baba geldi çocuk yanlarında. Çocuğa 'İlla Türkçe öğretmenliğine yazılacaksın.' dedi. Çocuğun puanı hukuka yetiyor. Bu çocuk hukuk okuyabilecek ama anne babanın kaygıları var." dedi.
İLKHA