Ramazan ayı; Kur’an ve ibadet ayıdır.
Nefis muhasebesi ve tefekkür ayıdır.
İnfak, sadaka, dua, uzlet ve itikâf ayıdır…
Ramazan ayı; Dünya müstekbirlerine karşı mustazafları anlama, kollama ve onlar için bir çıkış yolu arama ayıdır.
Ramazan ayı; İhtilaflarla boğuşan ümmet-i Muhammed (sav)’in vahdeti için kolları sıvama ayıdır.
Ramazan ayı; Bölük pörçük olmuş İslam coğrafyasının içler acısı halini idrak etme ve bu durumun sebep sonuç ilişkilerini gözden geçirme ayıdır.
Hz. Yakub’un gözünde 12 çocuğu arasında Yusuf`u ne ise bizim için de 12 ay arasında “Ramazan” o olmalıdır.
Hayatımızın bütün evrelerini muhasebeye aldığımız bir ay olmalıdır, onun manevi atmosferini bütün hücrelerimizde hissetme ayı olmalıdır.
Ancak gerek ülkemizde gerekse diğer İslam coğrafyalarda durum hiç de öyle değildir.
Ya suni gündemler ile boğuşuyoruz ya emperyalizmin dejenerasyonu ile manevi iklimden kopuyoruz ya da kan ve gözyaşı ile inim inim inliyoruz.
Mısır, Suriye, Filistin, Yemen ve daha nice İslam coğrafyalarından her gün mazlumiyet ve şehadet haberleri geliyor. Kimi iftarlarını şehadet şerbetiyle açıyor kimi de iftarını açacak bir lokma ekmek bile bulamıyor.
Biz de ise; durum daha vahimdir. Belki fiili işgal yaşamıyoruz, müstekbirlerin yağdırdığı bombalarla bombalanmıyoruz. Ancak toplumumuzu ve neslimizi tarumar eden bir zihin işgalini yaşıyoruz.
Toplumumuz; ya “Ramazan ayı” ve “Oruç ibadeti”’nden bihaber sekülerist düşünce ile normal hayatını yaşıyor. Ya da “Ramazan ayı” ve “Oruç ibadeti”ni bir ritüelden ibaret görüyor. İstisnalar dışında mezkûr manevi iklimden eser yoktur.
Camilerimiz bomboş, ilk iki üç gün dışında teravih namazları bir iki safı geçmiyor. Fakat sahura kadar Cafe ve kıraathaneler dopdolu. Suni gündemler ile bu mübarek ayımız heder oluyor.
Bir de bunlara sözde duyarlı Belediyelerin “Ramazan etkinlikleri” rezaleti eklenince, durum içinden çıkılmaz hale geliyor.
Bu belediye yetkililerine sormak gerekir. Ey Belediye yetkilileri! Ne yaptığınızın farkında mısınız? Bu yeni Ramazan konsepti ile neyi hedefliyorsunuz?
İftar ve teravih saatine denk getirilerek, kızlı erkekli sazlı cazlı sözde etkinlikler ile ne yapmaya çalışıyorsunuz?
Kur’an ayı olan bu mübarek ayda Allah’ın emir ve yasakları ile resmen dalga geçtiğinizi biliyor musunuz? Bu cahiliye festivalleri ile neyi amaçlıyorsunuz?
Eğer bu yaptıklarınızı iyi niyetle yapıyor ve “vatandaşlara hizmet ediyoruz” diye düşünüyorsanız, farkında olmadan toplumu inanç ve kültüründen uzaklaştırıp bir uçuruma doğru götürüyorsunuz.
Hâsılı, muhasebe ayı olması gereken mübarek ramazan ayı, toplumumuz için sıradan bir ay oluvermiştir.
Buna rağmen Rabbim yeterince istifade edenlerden eylesin ve bizi bu müstesna ayın bereketinden mahrum etmesin. Amin.