Batman’ın Gercüş (Gercewsê) ilçesine bağlı Akyar (Mervanîyê) köyünün sakinleri, Ramazan ayını dolu dolu yaşıyor.
Birbirine küs ve dargın kimsenin bulunmadığı köyde, Ramazan'ın manevi atmosferinden faydalanabilmek için vakitlerin büyük bir bölümünü camilerde geçiriliyor. 7’den 70’e herkesin iştirak ettiği sohbetler, teravih namazı ve mukabele ile kaynaşmanın en güzel örneğini gösteriliyor.
Köyün imamı Lokman Avcı, her gün "fıkıh dersleri" başta olmak üzere Müslümanları ilgilendiren bütün meseleler hakkında konuştuklarını söyledi.
Mukabeleye gençler yoğun ilgi gösteriyor
Ramazan ayı müddetince gün boyu yaptıkları programlara değinen Avcı, “Genelde köylülerimiz sabah namazının ardından işlerine gidiyor. Bir kaç saat işlerini yapıyor, çalışıyorlar. Öğle namazında da cemaatimiz camide namaz için hazır bulunuyor. İkindi vaktine kadar ibadetle geçiyor. Daha sonra ikindi namazımızı kılıyoruz. Namaz sonrası Ramazan’ın olmazsa olmazı olan mukabele ile devam ediyoruz. Mukabelemize gençlerimiz tarafından yoğun rağbet var. Sonrasında akşam vaktine kadar herkes serbesttir. Köyde gezip dolaşılıyor.” dedi.
Her gün yatsı namazından önce vaaz veriliyor
Akşam ezanında camide su ile iftarını açıldıktan sonra cemaatle namaz kılındığını ve daha sonra yemeğe gittiklerini ifade eden Avcı, sözlerine şöyle devam etti:
“Köyümüzde her gün iftar yemekleri veriliyor. Akşam yemeğinden sonra yatsı namazından önce her gün 15 dakikalık vaiz ve nasihatler yapıyoruz. Sohbetlerimiz özellikle fıkıh meseleleridir. Ramazan sonuna kadar tüm fıkıh konularını sohbet olarak bitiriyoruz. Yatsı ezanı okunduğunda kalkıp farz namazımızı kılıyoruz. Daha sonra teravih namazımızı kılıyoruz. Teravihlerimizi kıldıktan sonra herkes dağılıyor.”
Sabah namazı camide cemaatle eda ediliyor
Ramazan günlerini programlı bir şekilde ibadetle geçirdiklerini söyleyen Avcı, “Sahura kadar isteyen evine gidiyor. İsteyende köy odasına gidip sohbet edip çay içiyorlar. Sahur vakti köylülere kasideler dinletiyoruz. Böylelikle uyuyan köylülerimizi sahur için uyandırıyoruz. Kalkıp sahurlarını yapıyorlar. Sabah ezanı okunduğunda da camiye gelip sabah namazını kılıyoruz. Namazın ardından 10 dakikalık Kur’an-ı Kerim mealini okuyoruz. Bu sohbetlerimize özellikle gençlerimiz iştirak ediyor. Bu sohbetten sonra da dağılıyoruz. Bazıları uyumaya gidiyor bazısı da tarlalara çalışmaya gidiyor. Ramazan günlerini bu şekilde yaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
"Ramazan dolayısıyla sabah erkenden işimizin başına geçiyoruz"
Ramazan dolayısıyla sabah namazı sonrası ailesiyle beraber tarlaya çalışmaya giden köy Muhtarı Osman Gülen de şunları dile getirdi:
“Köyümüzde eskiden beri sebze ekiyoruz. Ayrıca köyümüzde pirinç ekiyoruz. Sebze para getirmediği için köylülerin geneli inşaatlarda çalışıyor. Ramazan dolayısıyla sabah erkenden işimizin başına geçiyoruz. Bugün çapa yapıyoruz. Hemen hemen çapa işimizi bitirdik. Sıcakların his edilmesine kadar buralarda kalacağız. Bazı köylülerimiz burada çapa yapıyor. Bazısı sebze fidelerini suluyor. Saat 08.00'e kadar buralarda uğraşıyoruz. Ramazan'dan dolayı fazla kalamıyoruz. Eskisi gibi sebze ekimi yapmıyoruz. Kıymetsiz bir fiyata satılıyor. Şu anda hayvancılık biraz daha iyi durumda, ama fazla hayvanımız da yok.” ifadeleri kullandı.
Yıllardır sebze ektiklerini belirten köylülerden Şükrü Kavak, “Sabahın ilk ışıklarıyla kaynak suyumuzu bırakıyoruz. Ramazan nedeniyle hava serinken sulamamızı yapmak için bu saati tercih ediyoruz. Sabahtan tarlamıza geldik ve neredeyse işimizi bitirdik. Havalar ısınıncaya kadar çalışacağız. Daha sonra eve gidip dinleneceğiz. Geçimimizi sebzelerle yapıyoruz. Ayrıca hayvancılıkla uğraşıyoruz. Hayvanlarımız çok değil. Elhamdülillah idaremizi yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Susamamak için işe erken geliyoruz”
Aynı zamanda Gercüş'te bakkaliye işleten Faysal Avcı ise ayrıca köyünde sebze ektiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Ekinlerimin arasını yabancı otlardan temizliyorum. Yetişen salatalıkların hasadını yaptım. Ekimimi çoktan yapmışım. Ben hemen hemen tüm ürünlerden verim almaya başladım bile. Ekinlerimin böyle verimli olmasının sebebi tarladan aylar önce evimde poşetlerde ektim. Ekime başladığım zaman fidelerim hazır hale gelmiştiler. Bu yüzden köylülerin ekininden önce benim ekinlerim verim aldı. Ramazan dolayısıyla sabah erkenden tarlamızdayız. Saat 07.00 ila 07.30’da eve gidiyoruz. Sabah 2 saat erken gelip işimiz bitiriyoruz. Susamamak ve perişan olmamak için erken geliyoruz. Sabahları birkaç saat tarlada çalıştıktan sonra Gercüş’te bakkala bakıyorum.” dedi.
"Dinimizi, örf ve adetlerimizi unutmamak için yoğun çaba sarf ediyoruz"
Gurbette inşaatlarda çalıştıklarını ancak oruçlarını tutabilmek için bu ayı evlerinde geçirdiklerini belirten Muhammed Aslan, Ramazan ayına girmenin sevincini yaşadıklarını belirtti.
Ramazan ayının güzellik ve bereket olduğunu dile getiren Aslan, “Ramazan öncesi köy gençleri olarak inşaatlarda çalışmaya gittiğimiz için sürekli gurbetteyiz. Bu kutlu ayda elhamdülillah gençler olarak toplanabiliyoruz. Ramazan ayında toplandığımız içinde Ramazanın maneviyatına uygun güzel etkinlikler yapıyoruz. Bizler dinimizi, örf ve adetlerimizi unutmamak için yoğun çaba sarf ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu yıl hasadın Ramazan'a denk gelmediği için fazla yoğun olmadıklarını ama yine de varsa bir iş birbirlerine yardım ederek birlikte işleri bitirdiklerini söyleyen Aslan, şunları ifade etti:
"İşimizi bitirdikten sonra saat 08.00 sıralarında eve gidip uyuyoruz. İkindi namazından sonra da mukabeleye katılıyoruz. Kur’an-ı Kerim’i okuduktan sonra çocukların Kur’an dersini veriyoruz. Bundan sonrada birilerinin işi kalmışsa bir birimize yardım ederek bitiriyoruz. Her sene yaptığımız başka bir uygulama da köylüler olarak bir birimizi iftar yemeklerine davet ediyoruz. Bazen de gençler olarak köy odasında iftar yemekleri veriyoruz. İftar programları sonrası teravih namazına gidiyoruz. Gençler olarak teravih namazına ilgi çoktur. Haftada bir Gercüş merkeze gidip halı sahada beraber top oynuyoruz. Teravih sonrası gençler olarak köy odasında toplanıp siyer ve fıkıh derslerini yapıyoruz." dedi. (Abdurrahman Tetik - İLKHA)