Bismillah…
Rabbimizin kelamı, kitabımız, Kur’an-ı Kerimimizden,
Resul-i Ekrem’in Hadislerinden ve ondan sonra gelen tüm şahit Mü’minlerin hayatlarından ve söylediklerinden,
Ramazan ayını idrak etmeye başladığımız bugünlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz üç kavramın içini doldurmamız gerektiğini anlıyoruz.
Ramazan-ı şerife girerken samimi ve içten duygularla;
1-TEFEKKÜR:
Rabbimizin büyüklüğünü,
O’nun kâinata tecellisinin güzelliklerini,
Kâinattaki düzenin hayran bırakan akışını,
Sonra da kendimizi,
Yaratılıştaki mükemmelliğimizi yeniden keşfederek;
Niçin yaratıldığımızı,
Sorumluluklarımızı,
Ne kadarını yaptığımızı,
Neleri yapmamız gerektiğini,
Neyi yapmadığımızı,
Günah ve kusurlarımızı,
Ahlaki zafiyetlerimizi,
Tefekkürle gelen teslimiyet tövbe ve zayıflığımızla sığındığımız Rabbimizin kalbimize verdiği huzur ve eşsiz mutluluk…
2-MURAKEBE:
Tespit, çare ve beraberinde yakalanan mutluluk mutlaka kontrol ile sürdürülmeli… Sürekli yapılan kontrol ruhu dinç tutar ve iç alemin huzuru arşınlamaya başlamasıyla kazanılan güzellikler kalıcı izler bırakmaya başlar… Allah azze ve celle artık mağfiretini kuluna bolca vermeye başlamıştır… Kazanımların kaybedilmemesi için muzır manilerin araya girmesine fırsat verilmemeli, kontrol elden bırakılmamalı…
3-MUHASEBE:
Ramazan’ın son günleridir artık. Yeni bir kapı açtık arşa, geçmişin izlerini sildik, yeni bir sayfa açtık, bir yıllık azığımızı edindik… Rabbimiz ile olan ilişkimiz artık, ihsan’a ulaştı, ‘İnsan’ ile olan ilişkimiz ise Rabbimizin yeryüzünde yürüyen halifesi gibi sorumluluk yüklüdür artık. Rahman’ın kullarına saygı ve muhabbet, Mü’min kulda artık gülden bir bahçe olmuştur… Yanında oturan da, önünden geçen de o güzellikten nasibini alır ve işte o zaman artık İNSANLIK cehennemden kurtulmaya başlar… Rahman, temsilcisi Mü’min’in eliyle, insanlığa; adalet, huzur ve mutluluk olarak yeniden tecelli eder… O günlerin tekrar gelmesi ümidiyle RAMAZAN-I ŞERİFLERİMİZ İKİ DÜNYA SAADETİMİZE VESİLE OLSUN, TÜM İNSANLIĞA HAYIR VE BEREKET GETİRSİN.
Dua eder, dua bekleriz…