Ramazan ayı, müminler için bir eğitim ve öğretim ayıdır. Bu ay, ibadetler ve hayırlar için en verimli bir aydır. Müminlere, hayatı bir düzen ve otokontrol altında tutmayı öğretir. Kur'an-ı Kerim'in sunduğu hayat düzeninin yaşanabilirliği için, müminlerin muhtaç oldukları bedeni ve ruhi eğitimi bu aya tahsis etmiştir.
Ramazan ayının gösterdiği hedeflere baktığımız zaman, onun hayatımızda ameli eğitim yaptıran çok güçlü bir mektep olduğunu görürüz. Bu mektebin namaz, oruç, fitre, Kur'an okumak ve dinlemek, çok çok zikir yapmak gibi müfredatını uygulayan, geçmiş on bir ayın muhasebesini yapan ve gelecek on bir aya bedenen ve ruhen hazırlanan ve böylece İslam'ın hayat düsturlarını yaşama coşkusuyla dolan müminler, Yüce Mevla'mızdan rahmet ve hoşnutluk icazetini alırlar. Ramazan okulunda arz edilen bu olumlu neticeyi alabilmenin tek hedefi, müminin hayatının biricik gayesi olan ibadetlerle kaynaştırır hale getirmektir.
İbadet; yüce Rabbimizin namaz, oruç, zekât, hac, Hakk'a davet, vahdet, adalet ve cihad gibi her bir emrini uygulamaktır. Peygamberimiz aleyhissalatu vesselamın öğütlediği af, merhamet, tevazu, sevgi ve saygı gibi ahlaki güzellikleri yaşamaktır. Faiz, zina, içki, kumar, bencillik, zulüm, riya ve yalan gibi yasaklardan sakınmaktır. Hayatının her bir safhasında gerçekleştirmekle emrolunduğu ibadet hayatını, özellikle Ramazan ayında tabiileştirecektir.
Dinimizin, tatbik etmediği emirlerini ifa etmek, kaçınılması gereken yasaklarından sakınmak için nefsini kontrol altına alarak ciddî bir eğitime tâbi tutacaktır. Ramazan bir eğitim ayı olduğu için, çeşitli kusurları ve faydasız alışkanlıkları olan müminler, bu mübarek ayı nefisle mücahede mevsimi bilmelidirler. Her çeşit haram ve kötü alışkanlıklardan kaçınma ve ihmal ettikleri İslami görevlerini yeniden hayata geçirme hususunda nefsiyle sıkı bir savaş vermelidirler.
Kur'an-ı Mübin'in Peygamberimiz sallallahu aleyhi veselleme indirilmeye başlandığı Ramazan ayında müminler, nefislerine Kur'an terbiyesini tatbik etmeli ve nefislerini fiilen Kur'an hayatına intibak ettirirken Kur'an'la fikri bağlarını geliştirmeye çalışmalıdır. Peygamberin sünnetini izleyerek Ramazan ayında özellikle çokça Kur'an okumaya, dinlemeye, anlamaya ve yaşamaya önem vermelidir. Kur'an'ın Allah'ın Kitabı olduğuna iman eden insanlar olarak Kur'an ayetlerini bu Ramazanda nazil oluyormuş gibi yeni bir heyecanla okumalı, dinlemeli ve üzerinde tefekkür etmelidir.
Her şeyden önce Ramazan, Kur'an ayıdır, her dönem ve her evredeki müslümanlar açısından böyle kabul edilmeli ve gereği yapılmalıdır. Kur'an okumasını bilmeyenler, Ramazan gecelerini bu öğrenime ayırmalı, Kur'an okumasını bilenler de Kur'an'dan dersler takip etmeli, fakat yalnız yüzünden okuma ile yetinmemelidir. Kur'an mealleri ve tefsirleri veya Kur'an âyetlerini açıklayıcı değişik konulardaki muteber eserleri okumalı, vakitlerini değerlendirmelidir. Öz ifadeyle Ramazan, müminler için bir eğitim ayı olduğu gibi bir öğretim ayı da olmalıdır.
Günümüzde Ramazanlar, dini ve manevi özelliklerinden soyutlanarak folklorik planda hayata yansıtılmaktadır. İnsanımızı yönlendiren düzen ve kurumları, belediyeler ve özellikle medya Ramazanı “ibadet ve maneviyat ayı” olmaktan çıkarıp eğlence ayı olarak değerlendirmektedir. Ramazan çadırları konser salonu görevi de yapmakta, müzik parçaları bu ibadet ayında teravihlerdeki salavatları bastırmaktadır. Televizyonlar, diğer zamanlardan daha fazla eğlenceye, tiyatromsu şeylere, ortaoyunu ve kuklalara yer ayırmaktadır.
Her şeyden önce Ramazan, Kur'an ayıdır, tefekkür ve muhasebe ayıdır, diriliş ve devrim ayıdır, arınma, yenilenme ayıdır. İlim ve kültürle değerlendirilen, ibadeti günün ve gecenin her dakikasına yayma gayreti gösterilen, manevi özelliklerin, takva, sabır ve tevbenin öne çıktığı aydır. Namazlarını aksattığından mümin olduğu tartışılabilecek kişinin, Ramazanla iman tazeleyip namazlı mümin hale geleceği, namazlıların, namazı huşu ile ikame etmeye ve nafile ibadetlere alışabileceği bir ortamdır.
Evet, Ramazan güzel alışkanlıkların edinileceği aydır. Teravihler, nafile ibadetlere, sahurlar teheccüd saatinde kalkıp gece namazına alışmak için büyük bir fırsat olduğu gibi, mukabeleler, Kur'an'sız günün geçirilmemesi gerektiğini öğretir ve alıştırır. İftar davetleri, giderek dünyevileşen, bireyselleşen insanların unutmaya yüz tuttuğu ikramı, misafir ağırlamayı, infakı hatırlatır ve yeniden alışkanlık haline getirtir. Fıtır sadakası ve zekâtlar, fakirlere ekstra yapılan yardımlar kötü alışkanlıkları bırakmak için bulunmaz bir fırsattır. Sigara gibi kötü alışkanlıkları olan müminler, sabahtan akşama kadar içmediğine göre, akşamdan sabaha kadar da içmeyebileceğini, iradesine sahip olmanın çok da zor olmadığını öğretir. Ramazan'dan bu dersleri çıkarmanız dileğiyle.