Mübarek Ramazan ayının sayılı günlerini geride bıraktık. Allah Teâlan'ın bizlere bahşettiği bu ayın manevi ikliminden teneffüs edip ruhumuzu arındırıp yücelttiğimiz için Rabbimize olan şükrün edası olarak Ramazan bayramını idrak ediyoruz. Bu şükrün göstergesi olarak bayramdan önceki geceden başlayarak Bayram namazına kadar Allah'ı yücelterek tekbir getiriyoruz. Allah Tâela şöyle buyuruyor: «Bu sayılı günleri tamamlayın, Allah'ı tekbir ile yüceltin. Umulur ki şükredersiniz” (Bakara-185).
Ramazan ayıyla yakaladığımız o manevi atmosferi kaybetmemek adına Peygamber Efendimiz (S.A.V) bizlere bir tavsiyede bulunmuştur. Ramazan'dan hemen sonraki ay olan Şevval ayında altı gün oruç tutmayı tavsiye etmiştir: “Kim Ramazan'ı oruçla geçirip sonrasında Şevval'den altı gün oruç tutarsa bütün zamanın (senenin) tamamını oruçla geçirmiş olur.” (Sahih-i Müslim) Zira tutulan her bir oruç on güne bedeldir. Çünkü Allah Teâla amelleri ve iyilikleri on katıyla mükâfatlandırmaktadır. Ramazan ayında tutulan otuz gün orucu üç yüz güne, Şevval ayında tutulan altı gün orucu ise altmış güne tekabül etmekte, bunların toplamı ise üç yüz altmış güne yani ortalama bir seneye tekabül etmektedir.
Sonuç olarak Ramazan ayının bize kazandırdıklarına bir göz atmalı, Ramazan'da yaşadığımız o manevi iklimin bizlere bıraktığı mirası devam ettirmeliyiz. Aksi takdirde Allah Teâla'nın Ramazan ile bizleri ulaştırmak isteği gayeye ulaşmamış oluruz.
Bayramımız Şükür ve Tekbir ile Mübarek olsun… Şükür ve tekbirlerimiz biz Müslümanları kin ve düşmanlıklardan arındırarak gönüllerimizi ve gücümüzü birleştirsin. Âmin…