İslam âlemi; cehennem kapılarının kapatıldığı, şeytanın zincire vurulduğu, cennet kapılarının sonuna kadar açıldığı rahmet, mağfiret ve kurtuluş ayı olan Ramazan ayına, Covid-19 salgını nedeniyle buruk bir sevinçle girdi.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de Müslümanlar, Ramazan ayını yeni tip Coronavirus (Covid-19) yasakları gölgesinde ihya etmeye çalışıyor. Covid-19 salgınına karşı alınan önlemler kapsamında teravih, cuma ve vakit namazları ile mukabelelerin toplu halde camilerde yapılamamasından dolayı camiler sessizliğe büründü.
Ramazan ayının gelmesini sevinçle karşılayan Gaziantepli vatandaşlar, teravih namazını ise evlerinde kılıyor. Kentteki camiler sokağa çıkma yasağının da etkisi ile sessiz kaldı.
Gaziantep’te cuma namazları ve diğer dini günlerde dolup taşan kentteki camiler, Coronavirus salgını nedeniyle ilk defa Ramazan ayında boş kaldı. Yıllardır teravih namazlarının kılındığı camiler mahzun ve cemaatsiz kaldı.
Ramazan ayında dolup taşan camilerde bu sene teravih namazı Covid-19 salgını nedeniyle cemaatle kılınamıyor. Camilerde okunan selalar, ezanlar ve dualar boş meydanlarda yankılanırken, binlerce kişinin akın ettiği camiler derin bir sessizliğe büründü.
Camilerin boş kalması büyük bir hüzne neden olurken, teravih namazının yanı sıra Ramazan ayının önemli sünnetlerinden olan mukabelelerde camilerde yapılamıyor.
Her Ramazan ayında tıklım tıklım dolan camiler, bu yıl boş ve öksüz kalırken, kadın-erkek, genç-yaşlı ve çocuk demeden 7'den 70'e teravih namazları ve mukabeleler için camilere akın eden vatandaşlar, bu yıl ise bu ibadetlerini camilerde yapamamanın hüznünü yaşıyor.
Sokağa çıkma yasağı ve camilerin toplu halde ibadete kapatılmasından dolayı cami imam hatipleri ve müezzinlerde camilerde tek başına teravih namazı kılıp, Kur’an-ı Kerim okuyor. Bu durum vatandaşları olduğu gibi imam hatipleri ve müezzinleri de üzüyor.
18 yıldır görev yapan Ali Erçelebi Camii imam hatibi ve aynı zamanda Mil-Diyanet Sen Gaziantep Şube Başkanı Atıf Deniz, cemaatsiz ilk Ramazan ayını İLKHA’ya anlattı.
Bu yıl salgın nedeniyle alınan tedbirler kapsamında camilerin ibadete kapatıldığını, camilerde cemaat halinde bir süredir namaz kılınmadığını anımsatan Deniz, bu duruma çok üzüldüklerini söyledi.
Camilerin süsünün cemaat olduğunun altını çizen Deniz, camilerin cemaatsiz yetim ve öksüz kaldığını belirterek, insanlığın ve İslam ümmetinin yaşamış olduğu salgın hastalık imtihanından gerekli ibretleri alması gerektiğini ifade etti.
“Hüzün dolu bir Ramazan ayı yaşıyoruz”
Ramazan ayının bu şekilse sessiz geçmesine üzüldüklerini belirten Deniz, “Yüreğimiz gerçekten de çok buruk. Söyleyecek söz dahi bulamıyorum. Aslında nefsimizi hesaba çekeceğimiz bir dönem yaşıyoruz. Hüzün dolu Ramazan ayı derken, bu hüzünlü Ramazan ayının maneviyat ikliminin yüksek mertebesine ve derecesine çıkartabileceğimiz bir dönem ve bir Ramazan yaşıyoruz. Bahanelerimizin çok olacağı bir Ramazan ayı yaşıyoruz. Ama kendi nefsimizi sağlama aldığımızda ve Allah'a tevekkül ettiğimizde yine tefekkür edebileceğimiz bir Ramazan ayındayız. Evet, çok buruk bir Ramazan ayı içerisine girdik. Daha önce de buruk Ramazanlar yaşadık ama camilerin kapanmasıyla cemaatle namaz kılınmasına bir süre ara verilmesiyle Ramazan ayı daha da buruklaştı.” dedi.
“Allah ile olan iletişimimiz ve muhabbetimiz her daim bakidir”
Deniz, 16 Marttan bu yana da cuma namazı başta olmak üzere camilerde cemaatle namaz kılınmasına ara verildiğini anımsatarak şunları söyledi: “Bu durumu güzel bir fırsata çevirebiliriz. Güzel bir değerlendirme yaparak ve tefekkür ederek nefsimizi hesaba çekebiliriz. Daha güzel Ramazan aylarına kavuşmak ve daha güzel bir yaşam kavuşabilmek, Allah ile olan iletişimimiz ve muhabbetimiz her daim bakidir. Muhabbetimizi daha da genişletmek ve güzelleştirmek açısından nefsimizi hesaba çekip bu salgından inşallah daha güzel bir şekilde kurtulabiliriz.”
“Camilerimizi güzelleştiren cemaattir”
Camilerin cemaatiyle güzel olduğunu vurgulayan Deniz, “Camilerimizi güzelleştiren aslında cemaattir. Camiler her ne kadar süslü de yapsak cemaat olmadığı müddetçe camilerimiz sessizdir. Bu Ramazan ayında mukabelemizi, teravih namazımızı tek başımıza camide hüzünlü ve buruk bir şekilde kılıyoruz. Normal şartlarda her Ramazan ayında olan coşku, çocuk sesleri, kadınların camilere gelmesi ve genci, yaşlısı, kadını, erkeği ile aynı ortamda aynı safta kardeşçe namaza durmamız, Allah'a yönelmemiz çok daha güzeldir. Hüzünlüyüz ve cami cemaatimizi özledik. İnşallah Rabbim bizleri o coşkulu Ramazan aylarına tekrar kavuşturur.” temennisinde bulundu.
İLKHA