"Refah sınır Kapısı Kalıcı Olarak Açılmalı" başlığıyla yoğun bir katılımla gerçekleşen basın açıklamasına, çok sayıda partili, parti gönüllüsü ve vatandaş katıldı.
Abdulgafur Batmaz'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan HÜDA PAR Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, Mısır'ın 1948'de, 1967'de, 1973'te, Sina Yarımadasında, Gazze'de, Refah'ta, Süveyş Kanalı'nda işgal rejiminin sözde askerleriyle haftalarca savaştığını ve on binlerce Mısırlının şehit olduğunu söyledi.
Gazze'nin 50 yıl önce Mısır'ın hakimiyetinde olduğunu ancak şimdi ise Mısır'ın Gazze ve Kudüs'ten yana değil işgal rejiminden yana tavır takındığını, bunun Mısır ve Arap dünyası için kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade etti.
Mısır'ın tarihinde ders alarak içerisinde bulunduğu pozisyonu değiştirmesi gerektiğini hatırlatan Eşin, "Mısır şu nüfus ve siyasi güç olarak anda İslam aleminin en büyük ülkelerinden biridir. Yılda milyarlarca doları askeri harcamalara aktarmaktadır. Bin 500 savaş uçağı, tankı, topu, füzesi ve yaklaşık 1 milyon askere sahiptir. Dolayısıyla Mısır bu zilleti kabul etmemelidir. Amerika, 10 bin kilometre öteden gelerek işgal rejimine askeri, siyasi ve her alanda destek sunarken maalesef Mısır, arada 5-10 metre olmasına rağmen Gazze'deki soykırıma sessiz kalmaktadır. Emperyalistler bu konumundan dolayı Müslümanların iktidara gelmesini istemiyorlar. Şehit Muhammed Mursi'nin iktidarda kalmasına da izin vermemişlerdir. Şayet Muhammed Mursi bugün hayatta olsa ve Mısır'ın başında olsaydı ne Gazze ne Filistin ne de İslam alemi bu halde olmayacaktı. Onun için İslam düşmanları sürekli Mısır ile uğraşmakta ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesine izin vermemektedir. Buradan Mısır hükümetine, yöneticilerine, askerine, halkına sesleniyoruz. Ey Mısır! Bu duruş doğru bir duruş değildir. İzzetli Mısır halkı! Safınızı Kudüs'ten, Gazze'den yan belirleyin. Eğer izzet, bağımsızlık ve Arapların lideri olmak istiyorsanız safınızı Gazze'den, Kudüs'ten yana belirleyin. Acilen Refah Sınır Kapsını açın. Bu kapı işgal rejiminin değil Mısır'ın denetiminde olan bir kapıdır. Gazze'nin ihtiyaç duyduğu her şey bu kapıdan ulaşmalıdır." dedi.
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı adına basın açıklamasını okuyan Sultangazi İlçe Başkanı Halim Sivi, 84 gündür Gazze'de siyonist vahşet ve soykırım tüm acımasızlığıyla devam ettiğini hırlattı.
Dünyanın gözleri önünde masum bebekler ve çocuklar, mazlum kadınlar ve sivil insanların öldürüldüğünü, ümmetin de yaşanan vahşeti sadece izlemekle yetindiğini aktaran Sivi, "Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Amerika'ya kadar dünyanın dört bir yanında insaf ve vicdan sahibi milletler ayağa kalkmış, siyonist soykırıma lanet ediyor. Ancak devletler ve hükumetler milletlerinin sesine kulak tıkamış, kimi siyonist soykırıma destek verirken kimi de seyirci kalıyor. İslam Ülkelerinin hükumetleri ve yöneticileri ise kınamadan öteye geçmeyen göstermelik ve söylemden öteye geçmeyen tepkilerle Filistinli kardeşlerini ve Kudüs Davasını siyonistlerin ve emperyalistlerin olmayan insafına terk etmiştir. Katliam ve soykırım devam ediyor. Siyonist işgalci zülüm, yıkım ve vahşetinde değer ve sınır tanımıyor. Siyonist terör örgütü israil 7 Ekim'den bu yana Gazze'de aralıksız olarak konutları, kamu binalarını, camileri, okulları, üniversiteleri, hastaneleri, yardım taşıyan kamyonları bombalamakta ve mazlum Gazze'nin masum ve savunmasız çocuklarını katletmektedir." diye konuştu.
Gazze Hükümetinin açıklamalarına göre, bugüne kadar siyonist terör örgütünün saldırıları sonucunda 8 bin 800 çocuk ve 6 bin 300 kadın olmak üzere, 21 bin 320 Filistinlinin şehit edildiğini, 55 bin 603 kişinin de yaralandığını hatırlatan Sivi, yüzde 70'i kadın ve çocuklardan oluşan 7 bin kişinin de yıkılan binaların enkazında kayıptır ve akıbeti bilinmediğini söyledi.
Sivi,"311 sağlık çalışanı, 200'den fazla doktor, 40 sivil savunma görevlisi ve 105 gazeteci öldürüldü. Siyonist işgalci İsrail, 8'i gazeteci ve 40'ı sağlık çalışanı olmak üzere 2 bin 600'den fazla Filistinliyi de alıkoydu. Gazze'de 355 bin konut, 126 hükümet binası, 315 cami, 3 kilise, 285 okul ve üniversite, 140 hastane ve sağlık merkezi, yüzü aşkın ambulans içinde insanlar olduğu halde bombaladı. Bu binalar tamamen veya kısmen yıkıldı ve kullanılamaz geldi. 2 milyon 300 bin nüfuslu Gazze Şeridi'nde 1 milyon 8 bin kişi yerinden edildi. Gazze'de hastane ve sağlık merkezlerine ağır hasar verildiğinden yaralılar tedavi edilemiyor. Yıkılan binalardan ve tahrip edilen altyapıdan dolayı Gazze halkı temiz suya ve gıdaya erişemiyor. Gazze'de ilaç ve tıbbi malzeme tükenmiş, salgın hastalıklar baş göstermiş, bebek ve çocuklar başta olmak üzere yüz binlerce Gazzeli kardeşimiz hasta durumdadır." şeklinde konuştu.
İşgal rejiminin Gazze'de uyguladığı bu vahşet ve soykırımı ABD, İngiltere ve Avrupa ülkelerinin desteğiyle yaptığını vurgulayan Sivi, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Batı ülkeleri bir bütün olarak siyonist vahşete tüm imkânları ile destek verirken, maalesef İslam ülkelerinin hükumetleri 'Müslümanlar tek ümmettir' hadisinin gereğini yapmaktan aciz kalmaktadır. İslam Ülkelerini Gazze'ye karşı görevini yapmıyor. Gazze unutturuluyor. Son bir haftadır Türkiye medyasında Gazze konuşulmaz olmuş. Halkın dikkatleri Gazze'den kaydırılmış, sadece seçim konuşuluyor. Sanki siyonist terör ve katliam bitmiş, her şey normalleşmiş, bütün mesele çözülmüş gibi zulüm ve vahşet kabulleniliyor. Siyonist vahşeti duyurmayan ekranlar ve sayfalar bu tavırlarıyla siyonist katliamların üstünü örtmüş olmaktadır. Siyonist terör örgütü israilin katliamları tüm şiddetiyle devam ediyor. Her gün yüzlerce kadın ve çocuk şehit ediliyor. Sadece son bir hafta içerisinde Gazze'de yaklaşık 50 bin konut bombalarla tahrip edildi ve 2 bin Gazzeli kardeşimiz vahşice katledildi."
Basın açıklaması, yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)