Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökgöz'ün katledilmesine ilişkin 41 sanığın yargılandığı davanın karar duruşmasına sanık avukatları katılmamasını değerlendiren maktul avukatları, referandum öncesinde karar çıkmaması için böyle bir girişimde bulunulduğunu söylediler.
Duruşma hakkında bilgiler veren maktul avukatlarından Abdulgani Orhan, "Bugün, Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının yargılandığı davanın 14'üncü duruşmasıydı. Bir önceki celsede mahkeme karar vereceğine dair ihtarlarda bulunmuştu. Hem Yasin Börü ve arkadaşlarının avukatları olarak bizler hem de sanık tarafının mazeret vermemesi, duruşmaya gelmesi yönünde ihtarlarda bulunulmuştu. Fakat bugün 5 avukat mazeret vermişlerdi. Mahkeme son bir kez daha süre vermek şartıyla kısa bir süre verdi. Dava, 3 Nisan Pazartesi gününe ertelendi." dedi.
"Bir sonraki duruşmada karar verilecek gibi gözüküyor"
Yapılanın taktik ve zaman kazanma olduğunu değerlendiren Orhan, "Seçim geçsin, seçimden sonra belki duruşma mayıs, haziran, temmuz ayına gider; seçimden sonra belki konjonktür, bakış açısı değişir, hesaplarını yapıyorlar. Mahkeme de bunun farkında, bunun için kısa gün verdi. Mahkeme ihtarda bulundu 'Bir sonraki duruşmaya katılın eğer katılmazsanız bu sizin kötü niyetli olduğunuzu gösterecek. Gelenler için karar vereceğim. Gerekirse gelmeyen için zorla getirme işlemini yapacağım.' diye ihtarda bulundu. Bir sonraki duruşmada karar verilecek gibi gözüküyor." ifadelerini kullandı.
"Karar aşamasındaki bu dosyada artık azmettiriciler yok"
Orhan, sözlerine şöyle devam etti: "Yasin Börü Davası, o dönemki çözüm sürecine kurban edilmiş bir davadır. 3-5 tane tetikçiyi yargılayarak bu davayı kapatmaya çalışıyorlar. Bu zaten eleştirilmesi gereken ciddi bir durumdur. 'Sokağa dökülün' çağrılarında bulunan siyasilerin, çağrılarından sonra Türkiye'de bir ateş gölü söz konusu oldu. Diyarbakır'da da malum katliam gerçekleştirildi. Bu talimatı verenlerinde yargılanması gerekiyor. Bizim taleplerimizi mahkeme reddetti. Karar aşamasındaki bu dosyada artık azmettiriciler yok. Bu yönüyle eksik kalmış bir yargılamadır."
"Davanın adaletli bir şeklide sonuçlanması hepimizin temennisidir"
Bir diğer maktul avukatlarından İnsan Hakları Cemiyeti Genel Başkanı Mehmet Karadağ ise "Bu duruşmanın son olması hedeflenmişti. Mahkeme heyeti bu niyetini de daha önceden açıklamıştı. Sanıkların ve sanık müdafilerinin de hazırlıklı gelmeleri istenmişti. Bir taktik olsa gerek ki sanık müdafilerinin bir kısmı gelmeyerek mazeretler sundular. Savunmalarını yapmayınca da duruşma ertelendi. Yaşanan olayı iyi niyetle bağdaştırmıyoruz. Sanık müdafilerinin bilinçli bir şeklide ortaya koyduğu bir tavır olarak değerlendiriyoruz. Kamuoyunun hassas bir şekilde takip ettiği bu davanın adaletli bir şeklide sonuçlanması hepimizin temennisidir." ifadelerini kullandı.
Karadağ, "Yargılamayı belki de etkilemek için, yapılan taktiği biz etik bulmuyoruz. Daha çok zaman kazanmak, belki de siyasi ortamın da getirdiği bazı durumlar olabilir. Biliyorsunuz önümüzde bir referandum var. Bu referandum öncesinde bir kararın çıkmasını kendileri açısından mahsurlu görüyor olabilirler. Fakat biz davanın siyasi mülahazalar ve etkiler dışında adaletli bir şekilde sonuçlanmasını bekliyoruz. Davanın adaletli bir şekilde sonuçlanması için elimizden geleni yapacağız." dedi.
Davanın ertelenmesinin taktiksel olarak gördüklerini aktaran Avukat Emin Güneş de "Belki de 16 Nisan'dan önce karar çıkmasını istemiyorlar. Bir umutla 16 Nisan'da 'hayır' çıkarsa, 'lehimize bir şey olabilir' düşüncesiyle hareket ediyor olabilirler. Zannedersem 3 Nisan'da da yine mazeretlerle kararı engellemeye çalışacaklar. Sonraki duruşmaya gelmeyenlerin davası açıklanacağı söylendi. Eğer sonraki duruşmaya da gelinmezse gelenlerin kararı verilir diğerlerinki yine ertelenir." şeklinde konuştu. (Mustafa Bikeç, İbrahim Koçyiğit-İLKHA)