Risale-i Nur talebeleri Üstad’ı anlattı

Üstad Beddiüzzaman Said Nursi'nin vefatının 56’ncı yılı münasebetiyle Şanlıurfa’da düzenlenen mevlit etkinliğinde buluşan talebeleri Said-i Nursi’yi ve Risale-i Nur’u anlattı.

Şanlıurfa'da Üstad Beddiüzzaman Said Nursi'nin vefatının 56’ıncı yılı münasebetiyle Dergâh Camii’nde düzenlenen mevlit programı için Şanlıurfa’ya gelen Risale-i Nur talebeleri İLKHA’ya konuştu.

Düzenli olarak her yıl Şanlıurfa’ya geldiklerini ifade eden Risale-i Nur talebeleri, Üstadın davasının bitmediğini, kıyamete kadar devam edeceğini belirttiler.

Bu programların birlik ve beraberliğe vesile olduğunu söyleyen Sinan Yaman, “Beni çok memnun etti. Her sene buraya geliyoruz. Üstadımızın kabrini ziyaret ediyoruz. Naaşı daha önce burada medfunmuş ve ardından kaldırılmış. Bizler de burada bulunmakla onu yâd etmeye çalışıyoruz. Burada kardeşlerimizle ve ağabeylerimizle akt-i uhuvvet ediyoruz. Muhabbet, birlik ve beraberliğe vesile oluyor. Üstad Bediuzzaman’ın kuvvet-i imaniyesi var ve mücizane bir iman sahibi olan Peygamberimizin imanından feyiz alan bir zattır. Kendisi diyor ki ‘Benim mevtim hayatımdan ziyade bu dine hizmet edecek, ölümüm başınıza bomba gibi patlayıp başınızı parçalayacak’ diyor. İşte bu manzara onun bir göstergesidir. Allah bizi onun talebelerine layık eylesin inşallah. Ölünceye kadar iman ve Kur’an hakikatlerinden ayırmasın.” dedi.

Bediuzzaman’ın hayatından ziyade davasını irdelemek gerektiğini söyleyen Hasan Akar da şunları dile getirdi: “Bediuzzaman’ın yaşantısından ziyade hayatını harcadığı davasına nazar etmek lazım. O zamanki asrı tanımayan Risale-i Nur’a kıymet veremiyor. Risale-i Nur, ruhsal ve bedensel bütünlüğü getiriyor. En büyük sorun olan bu asrın insanlığın ruhsal sorunudur. Sokağa çıktığından on kişiden sekizi tut hastadır. Almanya’da psikolojik ilaç kullanma oranı yüzde 32, Türkiye’de yüzde 22 civarlarında katlanarak devam ediyor.  Buna çare olarak ilaç ile aklı devre dışı bırakıyor. Oysaki aklı istikametine koymak lazımdır. Akıllar dağılmış, dimağlar parçalanmış, ruh ve beden ayrı bir hayat yaşıyor. Yani kalitesiz bir ruh, kalitesiz bir beden malzemeleriyle inşa ediyoruz. Yani kalitesiz malzemelerle ruhumuzu, dimağımızı ve aklımızı inşa ediyoruz. Netice itibariyle bu vahim haldeyiz.”

“Risale-i Nur, ruh ve beden birliğini bir araya getiriyor”

Akar, sözlerinin devamında, “En büyük sorun zaaf-ı imandan gelen ruhsal sorundur. Aslında herkesin sorunudur. Risale-i Nur Müslümanların değil, Avrupalıların da gayr-i müslimlerin de sahiplenebileceği, sahiplenmek zorunda kalacakları bir eserdir. Çünkü ruh ve beden birliğini bir araya getiriyor. Ruhlar gıdasız kalmış, onu da Risale-i Nur kazandırıyor.” dedi.

Bu manevi havayı anlatmanın zor olduğunu söyleyen Mehmet Bayır, “Böyle manevi bir havayı tanımlamak gerçekten zor bir şeydir. Ancak gelip yaşamak lazımdır. Sanki Üstadın ruhaniyeti buradaymış gibi onun gölgesi altında soluk alıyormuş gibiyiz. Buraya farklı farklı insanlar gelmiş. Farklı grupların gelmesi İslamiyet’in bir zenginliğidir. Kardeşliğin pekişmesine ayrıca bir renk katıyor. Hepsinin ortak noktası İslamiyet’e hizmettir. Herkes bir şekilde o İslamiyet’in o renkliliğini ve kardeşliğini gösteriyor.” diye konuştu.

“Onun insanlığa yaptığı faydadan dolayı ona daima minnettarız”

Onun davası hak olduğu için bir bedii olduğunu söyleyen Ahmet Çavuşoğlu ise şöyle konuştu: “Allah’a binlerce şükürler olsun. Allah daha fazla çoğaltın inşallah. Üstadın güttüğü davayı seviyoruz. Onun davası hak dava olduğu için o bir bediidir. Yoksa Bediuzzaman bir şahıstır. Onun insanlığa yaptığı faydadan dolayı ona daima minnettarız, kıyamete kadar da minnettar kalacağız. Allah onu sevenlerini çoğaltsın. Allah bize ve tüm insanlığa şuur versin.”

Bediuzzaman’ın İslam için büyük hizmetleri olduğunu sözlerine ekleyen Halil Ölçer, “Üstadın vefatının yıldönümü için buradayız. Çok büyük bir kalabalık var. Allah ona rahmet eylesin. Bediuzzaman İslam için büyük hizmetleri vardır. Üstadın risalelerini mutlaka okumamız lazımdır. Hele bu asrımızda çok ihtiyaç olduğundan faydalanmamız gerekiyor.” diye belirtti.

İslam’da Müslümanları bir araya getiren vesilelerin çok olduğunu bunlardan birinin de bu mevlit olduğunu dile getiren Murat Taşel, “Bu kalabalığın buraya gelmesine vesile olan Üstattan Allah razı olsun. Hayatı boyunca Müslümanlara, Müslümanların iman ve ahiretlerine büyük hizmetleri olduğu gibi vefatından sonrada bu hizmetleri devam ediyor. Vefat etmiş ama onun vesileyle Müslümanlar bir araya geliyorlar. Burada kardeşlikleri, sevgileri pekişiyor. İslam’da Müslümanları bir araya getiren vesileler çoktur. Yani Cuma namazları, Bayram namazları, Hac mevsimi, Teravihler ve bu tip Mevlitler Müslümanları bir araya gelmesine vesile oluyor.” dedi.

“Onun fikirleri hamdolsun milyonlara ulaşmıştır”

Onun fikirleri ve düşünlerinin milyonlara ulaştığını söyleyen Taşel, sözlerine şöyle devam etti: “Gerek hayatta gerek vefatından sonra bedenini kaldırmak isterler. Fakat onun fikirleri, düşünceleri, eserlerindeki o derin ilim, hamdolsun fikirlerde, zihinlerde ve gönüllerde milyonlara ulaşmıştır. Hatta eserleri birçok dile çevrilmiş olup dünyanın her tarafına yayılmış durumdadır. Çok şükür bunu engelleyecek durumda değiller. Belki böyle bir neticeyi tahmin etseydiler öyle bir teşebbüsleri de olamayacaktı.”

“Yusufi olmuş; açıklıkla yoksullukla mücadele etmiştir”

Üstadın, batılı fikirleri çürüttüğünün ve küfre karşı büyük bir mücadele verdiğinin altını çizen Murat Zengin ise “Üstad Bediuzzaman’ı anmak için buraya geldik. Ramazan ayında hem iftarımızı açalım hem de üstadı analım diye geldik. Üstad büyük bir alimdir. Bütün batılı fikirleri çürütmüştür. Onun zamanında ehl-i küfre karşı büyük bir mücadele etmiş ve büyük bir sabır göstermiştir. İslam uğruna ömrünün bir kısmında Yusufi olmuş; açıklıkla, yoksullukla mücadele etmiştir. Allah’ın verdiği dayanma gücüyle sabırla mücadele etmiştir. O zamanın en büyük ehli küffarları ve zalimleri sürekli ona düşmanlık ederek İslam güneşini batırmak istemişlerdir. Ama İslam’ın gür sesine engel olamamışlardır. Onlar bu davanın biteceğini zannetmişlerdi. Ama bu dava bitmedi ve bitmeyecektir.” şeklinde konuştu. (Ramazan Casuk-Osman Gülebak-İLKHA)














 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Şanlıurfa Haberleri

Avukat Karadaş: "Kanun yapma sürecinde halkın manevi değerleri dikkate alınmalı"
Soluk borusuna süt kaçan bebek kurtarılamadı
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kırhan: "Hareketsiz yaşam diyabete ne oluyor"
Balıklıgöl’ün duvar ve su kanalı çöktü
Yapılan zamların ardından halk fakirleşiyor