VAN - Geçtiğimiz günlerde Suriye'nin Serékaniyé kasabasında yaşandığı iddia edilen katliamlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Vanlı yazarlardan Salih Geçken ve Abdulhelim Almalı Suriye'de iki buçuk yıldır katliamların yaşandığına vurgu yaparak söz konusu kesimlerin bu güne kadar hiçbir tepki göstermediğini ancak ırklarının ön plana çıkmasıyla harekete geçtiklerini vurguladı.
Özellikle kimi yerel gazetelerin de bu oyunlara alet edildiğini belirten yazarlar özellikle 'Müslümanlar, Kürtleri katlediyor' cümlesinin doğru olmadığını belirterek, burada amaçlanan Kürt halkının nazarında İslam'ı düşürmek olduğunu belirttiler.
"Olaylara insani açıdan bakılmalıdır"
Son günlerde maalesef kimi medya organlarında Müslümanlara yönelik ciddi hakaretlerin yapıldığını söyleyen Yazar Abdulhelim Almalı, orada yapılan vahşete insan gözü ile bakmak gerektiğini belirterek, "Oradakilerin Kürt oldukları için değil insan oldukları için olaya bakılmalıdır. Onun için Filistin'de Çeçenistan'da Afganistan'da Kürdistan'da Rojawa'da yani dünyanın neresinde olursa olsun insanlara yapılan zulümlere aynı noktada bakmak zorundayız" dedi.
Yaşanan katliamın daha önceki tarihlerde Esed, tarafından yapılan bir katliam görüntüsü olduğunu aktaran Almalı, "Bu haberi servis eden zihniyete baktığımızda sadece Kürt olduğu için Kürt penceresinden bakarsak ebetteki servis etme gayesi gayet normaldir. Çünkü herkes kendi işini yapacaktır. Oysa oraya insani boyutta baktığımızda inanınki birçoğu vidan azabı çekecektir" şeklinde konuştu.
"Bu güne kadar niye sesiniz çıkmıyordu?"
İki buçuk yıldır Suriye'de her gün yüzlerce insanın katledilmesine rağmen söz konusu çevrelerin ses çıkarmadığını hatırlatan Almalı, "Ne oldu da son iki ay içerisinde Kürtlerin hakim olduğu bir bölgede bu haberler sürekli başka görüntülerle servis ediliyor. Daha düne kadar orada bulunan Kürt kardeşlerimizin kimlikleri bile yok iken ne oldu da Esed bunlara birden özerklik imkânı sağladı. Özerklik ilan edilsin. Bunun bir sıkıntısı yoktur. Aslında orada bölge oluşturulması Kürtlerin lehinedir zararına değildir" ifadelerini kullandı.
"Rojawa'yı ön plana çıkarmak faşistlik Rojawa'yı görmemek münafıklıktır"
Rojawa'yı ön plana çıkarmak faşistlik Rojawa'yı görmemenin ise münafıklık olduğunu ifade eden Tutku FM haber müdürü ve yazar Salih Geçken, "Esed rejimi ile mücadele eden örgütler arasında Kürt örgütleri var. Bunların birçoğu İslami olduğu gibi bir kısmı da sekülerdir. 2,5 yıldan beri 100 bin insan öldü. O zaman şöyle bir bakış açısı geliştirmemiz lazım. 100 bin insan öldüğünde kim Esed'den yanaydı kim Esed'e karış idi. Mesela Selahattin Tugayları, Esed'e karşı savaşıyor. Ve birçok Kürt örgütü burada Esed'e karşı mücadele ediyor" dedi.
"El Nusra hareketi bir el Kaide hareketi değil"
PYD'nin bu güne kadar hep Esed'den yana tavır aldığını hatırlatan Yazar Geçken, "PYD'ye yakın gruplar orada bir katliamın olduğunu, el Kaide destekli El Nusra'nın oradaki Kürtleri katletti açıklamasının da doğru olmadığını dönem dönem görüyoruz. El Nusra hareketi bir el Kaide hareketi değil, el Nusra hareketi Irak'taki el Kaide ile bağlantısı olmadığını açıklayan bir harekettir. El Nusra ayrıca ÖSO ile hareket eden ortak bir yapıdır. Daha önce Rasuleyn'de onlar vardı. PYD oraların hakimiyetini ele geçirmek için, ortaya ciddi bir savaş çıkınca PYD ön plana çıktı. Orada Kürtler, Araplar, Türkler var; ama orada "İslami örgütler Kürtleri öldürüyor" söylemleri doğru değil. Kürtlere katliam iddiasıyla verilen görüntülerin de aslında 4 Mayıs'ta Esed ordusu tarafından yapıldığı ortaya çıktı" şeklinde konuştu.
Katliam yapıldı haberleri ile ne yapılmak isteniyor?
Katliam yapıldı haberleri ile ne yapılmak istendiği yönündeki bir soruya cevap veren Geçken şunları söyledi:
Burada İslam'a karşı ciddi bir saldırı var. PYD başkanı Salih Müslim; 'ben şeriatçılara karşı mücadele ediyorum' diye bir açıklamada bulunmuştu. Yani burada İslam'a iyi bakmayan insanlara zeytin dalı uzatmak gibi bir söylemdi. PYD bildiğiniz gibi Marksist ve Leninist bir örgüt. Yapmak istediği, batının desteğini almak için "işte el Kaide burada, işte gericiler burada" imajını sosyal medyada yoğun bir şekilde işleyerek Kürt milli devletini kurmak, özerklik ilan etmek olduğunu düşünüyorum."
Yerel gazeteler bu oyuna alet olmamalı!
Yerel basında çıkan kimi haberlere de tepki gösteren Geçken, "Bazı haberleri çok doğru bulmuyorum. Çok namuslu bulmuyorum. "Müslümanlar Kürtleri katlediyor" cümlesi doğru değil, bu cümleyi kullanana şunu sorsak: Kürt, Müslüman değil mi? evet Müslüman. Burada Kürt milliyetçiliğinin döllenmesine zemin hazırlamak için bilinçli kullanılan bir cümledir. Burada Kürtlerin nazarında İslam'ı düşürmek için bu zeminden faydalanmaya çalışmaktır. Çünkü yıllarca şu cümleleri duyduk: Kürtlerin gelişmesinin önündeki en büyük engel İslam'dır!" şu an Suriye'de, Rojawa'da yaşandığı iddia edilen, eğer yaşanıyorsa benim de sizin de zulüm olduğunu kabul ettiğimiz, yaşanmıyorsa, bir iftira, bir kara propaganda ile Müslümanlar üzerinde İslam'ı kötülemek için yoğun kullanılan bir savaştır. Buna da yerel gazetelerin alet olmaması, Twitter'da, Facebook'ta çıkan haberlerin doğru olduğuna hemen kanaat getirip bunun üzerinde o haberlere alet olunmaması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. (Murat Dalgın - İLKHA)