Türkiye’nin sınır ihlali yapan Rus uçağını düşürmesinin ardından iki ülke arasında çıkan siyasi ve ekonomik krizden en çok narenciye ambarı konumunda olan Adana'daki üreticiler etkilendi.
Türkiye’de narenciye üretiminin yüzde 70’inin gerçekleştiği Çukurova Bölgesi’nde, üretilen portakal, limon, mandalina ve greyfurt için en büyük pazarın Rusya olduğuna dikkat çeken bahçe sahipleri, kriz sonrası ellerinde kalan narenciye için acilen bir şeyler yapılmasını, aksi halde zararlarının büyük olacağını ifade ettiler. Narenciye için Rusya pazarının önemli olduğunu ve kaybedilmemesi gerektiğinin altını çizen üreticiler, kriz aşılana kadar Hükümetin kısa vadede alacağı önlemlerle kendilerini rahatlatabileceğini belirttiler.
“Narenciye üretimimizin yüzde 70’i halen dalında”
Narenciye sezonunun henüz başındayken Rusya ile yaşanan ekonomik ve siyasi krizin üreticileri sarstığını ifade eden Adana Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Rifat Karabucak, “Henüz üretimimizin yüzde 30’u hasat edildi, diğer ürün halen dalında. Hasat edilmiş ürünlerin büyük bir kısmı da paketleme depolarında ihracatı bekliyor. Biz turunçgil üreticileri çok mağdur durumdayız. Bizlerin mağduriyetinin yanında hasat işçiliği ve paketlemelerde çalışan yüz binlerce işçinin işe çıkamıyor olması sosyal açıdan büyük problemler oluşturabilir.” diye konuştu.
Hükümetin narenciye üreticisine yönelik destekleyici adımlar atmasını isteyen Karabucak, “Narenciyenin iç pazarda tüketiminin arttırılabilmesi için Hal Yasa’sında üreticinin lehine düzenlemeler yapılmalı. Vatandaşların tüketimini teşvik için medyada kamu spotu yayınlanmalı.” diyerek görüşlerini aktardı.
“Narenciyenin dalda kalma riski var”
Türkiye narenciye üretiminde Çukurova’nın merkez konumunda olduğunu vurgulayan Ziraat Mühendisi Mustafa Gülez de krizin en çok Adanalı üreticiyi etkilediğini söyledi. Adana’da yetişen narenciyede en büyük müşterisinin Rusya olduğuna dikkat çeken Gülez, kriz sebebiyle narenciyenin dalda kalma riskinin olduğunu belirtti.
Narenciye üreticisinin zarar etmemesi için Hükümet tarafından acilen yakın, orta ve uzun vadeli önlemlerin alınması gerektiğini ifade eden Gülez, krizin fırsata çevrilerek başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yeni pazarlara ulaşılabileceğini söyledi. Narenciye üretimini teşvik edici reklam ve organizasyonlarla Türkiye’deki iç pazarda da çalışma başlatılması çağrısında bulunan Gülez, bunun kısa vadede acilen yapılması gerektiğine işaret etti. Rusya pazarının narenciye açısından önemli olduğunu ve kesinlikle kaybedilmemesi gerektiğini belirten Gülez, aksi takdirde ileriki yıllarda zarar eden üreticilerin, bahçelerinden narenciyeleri sökerek başka ürünler yetiştirmeye yönelebileceği uyarısında bulundu.
“Telaşlıyız, krizin bir an önce aşılmasını bekliyoruz”
Narenciye bahçelerinin uzun zaman zarfında çok emek harcanarak kurulduğunu ifade eden üretici Cabbar Yener ise “Portakal, mandalina, limon ve greyfurt gibi meyve veren ağaçlardan ekildikten tam 5 yıl sonra ürün almaya başlıyorsunuz. Ekiminden başlayan emek ve masraflar çiftçinin belini büküyor. Ağaçların sulaması, ilaçlaması, işçiliği dernek tüm sermayenizi bağlıyorsunuz. Bazen bir don ile o yıl hiç ürün alamıyorsunuz, bahçecilikte böyle riskler var. Bununla birlikte son çıkan narenciye krizi de üreticiyi olumsuz etkiledi. Özellikle ihracatın durması ve narenciyenin sevk edilememesi nedeniyle telaşlıyız. Bu krizin bir an önce aşılmasını bekliyoruz.” dedi.
Narenciyenin dalında kalmaması için Hükümete çağrı yapan üreticiler; portakal, mandalina, limon ve greyfurt gibi kış meyvelerinin iç pazarda tüketilmesini teşvik edici adımlar atılmasını ve yeni ihracat pazarları için çalışma başlatılmasını istediler. (Ayhan Kaya-İLKHA)