Ekonomi, adalet, eğitim, tarım, iç ve dış politika, salgın sürecinin yönetilmesi konularında hükümeti eleştiren Aydın, “Hangi alanı ele alırsak alalım iktidar sınıfta kalıyor ve girdikleri her bütünleme sınavında notları daha da düşüyor.” diye konuştu.
Türkiye’nin uzun zamandır her yeni güne boğucu ve yorucu bir gündemle uyandığını belirten Aydın, Türkiye’nin ardı ardına krizler yaşadığını ifade etti.
“Ülkemizin hızlı bir şekilde ‘normalleşmeye’ ihtiyacı var”
Ekonomik krizin artık bilinen bir gerçek olduğunu ifade eden Aydın, “Fakat aynı zamanda bir eğitim krizi, adalet krizi, siyasi üslup krizi yaşıyoruz. Adeta kriz üstüne kriz yaşıyoruz. İnsanımız, uzunca bir süredir kasıtlı bir şekilde yersiz, gereksiz ve hiç kimseye faydası olmayan konularla meşgul edilmekte ve yaşadığımız derin problemler bu şekilde örtülmeye çalışılmaktadır. Bırakın son birkaç yılı, şu son birkaç günde yaşadıklarımız dahi büyük bir anormalliğe işaret etmektedir. İnsanımız, normalliği özledi; ülkemizin hızlı bir şekilde ‘normalleşmeye’ ihtiyacı var. İnsanlarının yarın sabah neye uyanacağını bilemediği, birkaç saat sonrasını bile öngöremez hale geldiği bir ülke durumuna geldik. Herkes endişeli, herkes kaygılı, herkes mutsuz, herkes adeta diken üstünde yaşıyor.” dedi.
“İktidar ve ortakları, gerçek gündem başlıkları konuşulmasın diye suni gündem başlıkları üretiyor”
İktidarın başarısızlığına bahane aradığını ifade eden Aydın, “İktidar ve ortakları, seçim hesapları uğruna ülkemizi bilerek ve isteyerek derin bir bunalıma sürüklemekte, milletimizin gerçek gündem başlıkları konuşulmasın diye ardı ardına suni gündem başlıkları üretmektedir. Uzunca bir süredir ülkeyi yönetmek yerine, toplumu ve algıları yönetmeye mesai harcıyorlar. Yine aynı şekilde ‘ülkemizi nasıl ayağa kaldırırızın’ cevaplarını aramak yerine ‘yüzde 50+1'i nasıl buluruz, muhalefet cephesini nasıl dağıtırızın’ matematiği üzerine çalışıyorlar. Ülkemizin her geçen gün artan bütçe açığını kapatmaya kafa yoracaklarına, her geçen gün demokrasi açığını daha da artıran adımları atmakla meşguller. ‘Gaziantep'in sorunlarını nasıl çözeriz, Karagöz caddesinde, şehrin sokaklarında işsiz gezen gençlerimize nasıl iş imkanı sağlarız?’ diye düşünmek yerine ‘Antep'ten nasıl bir tane fazla milletvekili çıkarır, bir-iki tane fazla belediye nasıl kazanırız?’ sorusuna odaklanmış vaziyetteler.” ifadelerini kullandı.
“İşsizlik, geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı, ardı ardına gelen zamlar var”
Türkiye’de her alanda halkın sıkıntılar yaşadığını belirten Aydın, “Ekonomide, adalette, eğitimde, tarımda, dış politikada, hangi alanı ele alırsak alalım iktidar sınıfta kalıyor ve girdikleri her bütünleme sınavında notları daha da düşüyor. Notu kırık her öğrenci gibi iktidar da başarısızlığına bahane aramakta, bulamazsa da üretmeye çalışmaktadır. Allah'tan korkun, milletten utanın. Yanlış yapıyorsunuz, daha da kötüsü bu yanlışlıkları bilerek, isteyerek, hatta inadına yapıyorsunuz. Yapılan son araştırmaya göre, milletin çarşı-pazarda karşılaştığı son bir yıllık gıda enflasyonu yüzde 40'ı bulmuştur. 2020 yılında elektriği kesilen abone sayısı 3,7 milyonu bulmuş. İşsizlik, geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı, ardı ardına gelen zamlar, ciddiyetsiz 'aç-kapa' pandemi yönetiminin sonucu olarak mağdur olan esnafımız ve çalışanları, Türkiye'nin her geçen gün artan dış borcu ve bütçesinden faize ayırdığı devasa paralar, yolsuzluklar ve bunun neden olduğu derin yoksulluk var. İşte siz, emekli amiraller üzerinden bir bardak suda fırtınalar koparırken enflasyon oranları açıklandı. Bu yılın sadece ilk 3 ayında emeklilerimizin, memurlarımızın maaşları enflasyon karşısında eridi, tükendi.” diye konuştu.
“Milletin ortak derdi ekonomidir”
Ekonomi sıkıntılara dikkat çeken Aydın, “7'den 77'ye, gencimizden yaşlılarımıza, dükkan sahibi olanın da, o dükkan da asgari ücretle çalışanımızın da, Doğu'nun da Batı'nın da, A partisine gönül verenin de, B partisine destek olanın da, 2018'de Cumhur İttifakı'na oy verenlerin de, Millet İttifakı'nı seçenlerin de ortak tek derdi ekonomidir. Antep'in, İslahiye'nin, Nizip'in, Karkamış'ın, Şahinbey'in, Şehitkamil'in sorunu aynı, derdi ortak. Bunlar da işsizlik, geçim sıkıntısı, hayat pahalılığıdır. Evin kirası ve faturaladır, kaynamayan tencerelerdir.” şeklinde konuştu.
Her geçen gün zam üstüne zam geldiğine dikkat çeken Aydın, tekstil şehri olan Gaziantep'te yılların firmalarının tek tek iflas ettiğini ve binlerce çalışanın işsiz kaldığını ifade etti.
“Milletin derdi seçim değil, geçimdir” diyen Aydın, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu tarafından geçtiğimiz cumartesi günü açıklanan “Geçim İttifakı” kampanyasının kamuoyunda geniş bir yankı bulduğunu ve takdirle karşılandığını belirtti.
Aydın, Covid-19 salgını ve vakaların arttığı gerekçesiyle Ramazan ayında teravih namazının camilerde kılınmaması kararını da değerlendirdi.
“Kısıtlamalardaki çelişki toplumda farklı değerlendirmelere neden oluyor”
Covid-19 kısıtlamalarında tutarsızlık, kargaşa ve süreci iyi yönetememe gibi bir durumun söz konusu olduğunu belirten Aydın, şunları söyledi:
“Büyük çelişkiler var. Bir tarafta 21.00’dan sonra sokağa çıkma yasağı, yine aynı saatten sonra esnafın, lokantaların kapanma durumu var. Yine diğer taraftan 21.00’dan sonra namaz için insanların çıkması, camilerde bir araya gelmesi var. Bu çelişki toplumda farklı değerlendirmelere neden oluyor. Buna topyekûn bir çözüm bulunması icap ediyor. Ya bir bütün olarak kapanmak gerekiyor ya da adil, makul esnafında, vatandaşımızın da, teravihi camide kılmak isteyenlerimizin de vicdanında makes bulacak bir çözümün ortaya konması icap ederdi. Maalesef bir kafa karışıklığı yaşıyoruz. Zaten memleketi yönetenler bir kafa karışıklığı yaşıyorlar. Bu da böylece uygulamalara yansıyor.”