Saat muayene ücretlerinin kullanıcıya yansıtılması kararı tepkilere neden oldu

​Doğalgaz, su ve elektrik saatlerinin muayeneye tabi tutularak faturasının kullanıcıya yansıtılacağına ilişkin kararı değerlendiren halk, uygulamanın ya iptal edilmesi ya da halka yansıtılmaması gerektiğini ifade ettiler.

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, Ölçüler ve Ayar Kanunu kapsamındaki periyodik muayene hizmetleri özelleştirme kapsam ve programına alındı.

Karara göre, halen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan tüm ölçü aletlerinin belirli sürelerle yapılması zorunlu olan muayeneleri, özelleştirme ihalesini kazanan şirkete verilecek.

Özelleştirme işlemleri en geç 2025 yılı sonuna kadar tamamlanacak. Sayaçlardaki kamu muayene yetkisinin özel sektöre devri, daha önce devletten alınıp özel sektöre verilen araç muayene istasyonları gibi halka ek yük getirecek.

Bugüne kadar devlet eliyle yürütülen elektrik, su ve doğalgaz başta olmak üzere tüm sayaçların periyodik muayene işlerinin özel sektöre devredilmesi ve ücretlerinin son kullanıcıya yansıtılması kararını değerlendiren vatandaşlar faturalarını zaten zor ödediklerini, bunun için uygulamanın ya iptal edilmesi ya da ücretelerinin halka yansıtılmaması gerektiğini söylediler.

"İşsizlik almış başını gidiyor, millet evine ekmek götüremiyor"

Karara tepki gösterenlerden Mesut Yılmaz, "Bu zamlar hep AK Parti dönemine ait. Bakın Dolar 9, Euro 10 liraya çıktı. 18 senedir baştalar hangi faturada indirim yapmışlar. Bunlar neyin peşindeler. Memleketin halini görüyorsunuz. İşsizlik almış başını gidiyor, millet evine ekmek götüremiyor, çocuğunu okutamıyor. Şimdiye kadar oyumu hep AK Partiye verdim ama bunun vicdan azabını da çekeceğim." dedi.

"Çözüm baştakilerin gitmesi değil adalettir"

"Kasada para bitmiş, şehit paraları, deprem paraları yenmiş" diyen Erkan Poyraz, "Tüm bunların sonucunda olan gariban halka oluyor. Çözüm bu iktidarın gitmesi, yerine başka birilerinin gelmesi de değildir. Çözüm adalettir, adil düzendir." diye konuştu.

"Muayene ücretleri yansıyacaksa hakkıyla yansısın"

Saat muayene ücretlerinin hakkıyla yapılması gerektiğini ve buna göre ücretlendirme yapılması gerektiğini belirten Ramazan Kayakıran, "Evimin altında 2 kişi kaçak elektrik kullanıyor. Elektrik idaresini arayıp kaçak elektrik kullanıldığını söyledim ama ilgilenen olmadı. Zabıtaya haber verdim o da 'görevimiz değil' dedi. Polise söyledim o da ilgilenmeyip 'maliyeye şikâyet et' dedi. Maliye de rapor tutulması gerektiğini söyledi. Denetim sıfır. Muayene ücretleri yansıyacaksa hakkıyla yansısın. Hizmetlerin karşılığı ödenecek ama maliye bunun yerinde olup olmadığını denetlemeli." şeklinde konuştu.

Saat muayene ücretlerinin vatandaşa yansımaması gerektiğini ifade eden Ahmet Tanırgan, "Vatandaş zaten yeterince zor durumda,  normal faturasını bile zor ödüyor. Asgari ücretle çalışanlar, emekli maaşı az olanlar ve halk zorlanacaktır." dedi.

"Kepçe ile alıp kaşık ile geri veriyorlar"

Faturalara çok fazla zam geldiğini, çok az tüketim yapılmasına rağmen faturaların çok fazla geldiğini belirten Ramazan Esen, "Faturalar ağır, adam zaten zamanında sözleşmesini yapmış, ödemesini de peşin yapmış. Ekstradan bakım ücretinin faturaya yansıtılmasının iptal edilmesi gerekir. Zaten vatandaşın bütçesi kendisine zor yetiyor. Sadece buzdolabı, televizyon ve ampül yanmasına rağmen 125 liralık elektrik faturası geldi. Bu kadar ücret kesmenin anlamı nedir? Gerçekten kuruşu kuruşuna hesaplasalar haklarını alsınlar. Geçenlerde elektriğe yüzde 35 zam yapıldı. Bu çok fazla değil mi? Emekliye neden yüzde 35 zam yapmıyorlar? Kepçe ile alıp kaşık ile geri veriyorlar. Önce kepçeyle verip kepçeyle alsınlar. Buna da razı geliriz ama kepçeyle alıp kaşıkla geri vermek olmaz. Vatandaşın sırtına biniyorlar." ifadelerini kullandı.

"Saat muayene ücretlerinin vatandaşa yansıtılması doğru değil"

Vatandaşlardan Mehmet Oruç, "Türkiye'de sonradan çıkma tüm telefon şirketlerinin hepsi tombalacı. Eskiden tombalacılar ellerine sigara alıp tombala çekerlerdi. Şimdi telefon şirketleri de aynı şeyi yapıyorlar. Hepsi sahtekâr. Faturanın günü geçtiğinde hemen arayıp borcum olduğunu ve ödemem gerektiğini söylüyorlar. Şimdi saat muayene ücretlerini de böyle bir şirkete verecekler. Onlar da aynısını yapacaklar. Eskiden gelip suyu elektiriği kesiyorlardı. Paran varsa yatırıp açtırıyordun. Şimdi bunlar da böyle doladırıcı oldular. Bu doğru bir davranış değildir. Vatandaşı sıkıştırıyorlar. Kimse elektrik, su, doğalgaz faturası için kendisini rezil etmez." dedi.

"Dolar yükseldiğinde fiyatlar artıyor ama dolar indiğinde neden fiyatlar inmiyor?"

Her şeyin dolara endekslendiğini belirten Ebedin Argıç, "Zenginler kat kat yukarıya çıkarken fakirler de kat kat aşağı iniyor. Faturalara hangi saaatte ne kadar zam geldiği belli değil. Zamların hepsi gizli gizli geliyor. Doğalgaz, su, elektrik faturalarında neden indirim yapılmıyor? Her şeyi dolara bağlıyorlar. Dolar yükseldiğinde fiyatlar artıyor ama indiğinde neden inmiyor? Yarın dolar bir liraya da inse indirim yapmazlar." diye konuştu.

"Faturalar almış başını gidiyor, bir de faturalara saat muayene ücreti yansıyacak"

İsmini vermek istmeyen bir vatandaş ise, "Asker ölüyor gariban, sivil ölüyor gariban. Bakın yer yerinden oynuyoır ama zengine bir şey oluyor mu? Zengin yaşıyor, fakir ölüyor. Faturalarda da aynısı. Zengin adam vergi vermiyor, gariban vergi veriyor. 600 milletvekili var ne yapıyorlar? Paralarımızı yiyip yatıyorlar. Faturalar da zaten almış başını gidiyor. Bir de faturalara saat muayene ücreti yansıyacak. Bir yerden alıp başka bir yere ödeyeceğiz, başka çare yok." ifadeleri kullandı. 














İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"