Umut Kervanı Platformu üyesi Adana Umut Der Gıda Bankası, Ramazan ayında yapılan yardımları kamuoyu ile paylaştı. Ramazan’da toplam 27 bin TL tutarında yardım dağıttıklarını belirten Adana Umut Der Gıda Bankası Başkanı Abidin Serin, zenginlerin zekat ve sadaka konusunda daha duyarlı olması konusunda tavsiyelerde bulundu.
Serin, evlere konulacak sadaka kutuları sayesinde sadaka kültürünün yaygınlaştırılması ile daha çok kişiye yardım ulaştırılabileceğini belirtti.
“Ramazan ayında 27 bin TL tutarında yardım yaptık”
Umut Kervanı Platformuna üye Adana Umut Der Gıda Bankası’nın, 2015 yılı Ramazan ayı yardım faaliyetleri hakkında İLKHA’ya bilgi veren Adana Umut Der Gıda Bankası Başkanı Abidin Serin, “Dernek olarak Ramazan ayında 287 aileye 5 bin 708 TL değerinde gıda, 100 aile ile birlikte 150 kişilik öğrenci yurduna 10 bin TL değerinde kırmızı et, 20 aile ve 100 yetime 8 bin 765 TL değerinde giyim ve 10 aileye 2 bin 600 TL’lik nakdi yardımda bulunduk. Bu yardımların toplam tutarı ise 27 bin TL’dir. Tabi gönül isterdi ki daha fazla aileye ulaşabilelim, bundan sonra da elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz ve inşallah daha çok aileye ulaşacağız.”dedi.
“Ramazan’da zengin ile fakir arasında ‘Hayır Köprüsü’ olduk”
Ramazan’ın manevi iklimi ile insanların yardım etme konusunda duyarlılığının doruğa ulaştığı bir ay olduğuna dikkat çeken Serin,“Ramazan’da elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik. Zengin ile fakir arasında hayır köprüsü olma misyonumuzu bu ayda da gösterdik. İhtiyaç sahibi, yardıma muhtaç birçok aileye ulaştık. Yardım faaliyetleri çok yorucu bir iş ama, yardım götürdüğümüz ailelerin özellikle de o çocukların gözlerine yansıyan sevinçleri bizim tüm yorgunluğumuzu üzerimizden alıp götürüyordu.” diyerek yaptıkları işten manevi haz aldıklarını söyledi.
İhtiyaç sahiplerine yardım etme duygusunun tarif edilemez güzel bir his olduğunu dile getiren Serin, “Biz istiyoruz ki yardımseverler bu duyguyu yaşasınlar. Bu güzel duyguyu Umut Der ile birlikte yaşayabilirler. Birlikte ihtiyaç sahibi ailelere gidelim, isterlerse yardım ulaştırabilecekleri kişilerin adreslerini verelim, kendileri gidip yardımlarını ulaştırsınlar. Bu güzel duygunun bir tadına varsınlar.” şeklinde konuştu.
“İhtiyaç sahipleri ile kaynaşıp aile gibi olduk”
Adana Umut Der’in 2008 yılında kurulduğunu, ilk zamanlar her ay düzenli olarak 10 aileye yardım ederken, şu an bu sayısının yüzlerle ifade edildiğinin altını çizen Serin, “Derneğimiz 7 seneyi aşkın bir süredir yardımlarını aralıksız sürdürüyor. Bu süre zarfında binlerce aileye ulaştık. Tabi zaman zaman o ailelerin evlerine gidip misafir olduk, zaman zaman toplu iftar programları düzenledik. İhtiyaç sahipleriyle kaynaşıp aile gibi olduk. Tabi bunun içerisinde Adana’daki fakir ve ihtiyaç sahibi ailelerin yanında, Suriyeli mülteciler de var. Ayrıca Van depreminde ilimize gelen depremzedelere de yardım faaliyetlerimiz olmuştu.” dedi. ifadelerini kullandı.
“Evlerine misafir olduğumuz bazı ailelerin buzdolapları bomboş”
Yardıma muhtaç ailelerin evlerini ziyaret ettiklerini ve durumlarını ayrıntılı şekilde tespit ettiklerini söyleyen Serin, “Bize yardım talebi için başvuran ailelerin gerçekten muhtaç olup olmadığını yerinde görüyoruz. Aslında herkesin o evleri görmesi lazım. O kadar çok muhtaç insan var ki, hani şöyle derler; ‘Anlatılmaz, yaşanır’ diye. Yani gidip o ihtiyaç sahiplerini yerinde görmek lazım. Bazı ailelerin evinde buzdolabı yok, ya da kırık dökük bir buzdolabı var, ama açtığınızda içi bomboş. Bu durumda olan insanlar çok fazla var. Bu ailelerin ihtiyaçlarının giderilmesi lazım.”ifadelerini kullandı.
Bir tarafta alabildiğine yoksulluk varken, bir diğer tarafta olabildiğince israfın söz konusu olduğuna dikkat çeken Serin, tonlarca ekmek ve yiyeceğin çöplere döküldüğünü belirterek, dinimizce haram olan israftan kaçınılması gerektiğini ifade etti.
“Sadaka kültürünün geliştirilmesi lazım”
Zenginlerin zekat ve sadaka konusunda daha duyarlı olması konusunda tavsiyede bulunan Serin, “Ülkemizde asgari ücret alan insanlar, bununla geçinemediklerinden feryadu figan etmektedirler. Bunda da haklıdırlar, asgari ücret alanlar geçinemiyorsa, hiçbir geliri olmayan insanlar nasıl geçinsin, diye sormak lazım. Bu noktada bir sadaka kültürünün geliştirilmesi lazım. Mesela şöyle yapılabilir; bir sadaka kutusu alınır, buna günde bir TL atılabilir. Bu da ayda 30 TL yapar ve bu da bir ailenin bir miktar kuru gıda ihtiyacını karşılar. Aileler, çocuklarını bu sadaka kutusuna alıştırabilirler. Sadaka kutusunda toplanan miktarlar, derneğimize ulaştırılması durumunda biz bununla daha fazla aileye gıda yardımında bulunabiliriz.”dedi.
“Verilen sadaka belaları def eder”
Allah’u Teâla’nın yapılan iyiliklere kat kat mükâfat vereceğine vurgu yapan Serin, “Allah ve Resulü, bir konuda söz verdiği zaman kesinlikle bundan caymazlar. Peygamber Efendimiz (sav) sadaka vermekle malın eksilmeyeceğini buyurmaktadır. Bir de başımıza bir bela geldiğinde veya kıl payı bir belayı atlattığımız zaman, hepimizin söylediği bir söz vardır; ‘Verilmiş sadakan varmış’ bu da bize verilen sadakaların belaları def ettiğini gösteriyor.” diyerek sadakanın önemine değindi.
İLKHA