HABER MERK - Regaip Kandili münasebetiyle bir makale yayımlayan ilahiyatçı Abdulcelil Candan, Regaip Kandili'ni farklı yönleriyle değerlendirdi. İnsanın iki doğumu olduğunu belirten Candan, bunlardan ilkinin insanın biyolojik doğumu ikincisinin ise insanın günahlarından arındığı gün olduğunu ifade etti.
Zikirler üzerinde istatistiki yorumlar yapan Candan, çok zor gibi görünen ibadet ve zikirlerin aslında ne kadar da rahat olduğunu örneklerle gözler önüne serdi.
İşte Doçent Dr. Abdullecelil Candan'ın Regaip konulu makalesi:
"Regaip" ifadesi Kur'an'da geçmemektedir. Hicri takvime göre Recep - ayının ilk cuma gecesidir. Miladi on ikinci yüz yılın başlarında özel an¬lamda ihya edilmeye başlandı.
İbadetlerimizi mevsimlik işçilerinin çalışmalarını andıracak biçimde cumadan cumaya ya da bayramdan bayrama değil; balığın suya, canlıların havaya rağbeti derecesinde ifa etmeye çalışalım. Resül-i Ekrem tarafından rağbet gören, uygulanan ve bize de tavsiye edilen bazı ibadetleri tanımaya çalışalım.
Sizler de takdir edersiniz ki, insanın iki doğumu ve iki ölümü bulunmaktadır. Şöyle ki; annemizden doğmamız ve dünyaya gelmemiz birinci doğu mumuzdur. Tüm canlılar bu tür doğumda ortaktırlar. Diğer doğumumuz ise, günah ve isyandan kurtulduğumuz gündür. Bu açıdan olacaktır ki Hz. Peygamber, günahlardan dönenleri, tövbe edenleri veya önemli ve hayırlı amel işleyenleri, "Anasından yeni doğan kişiler" olarak tanıtmıştır. Yaşı hayli ilerlemiş birine "Amca yaşınız kaç? "yönündeki bir soruya. "On beş yaşındayım," şeklinde cevap vermiş. Verilen cevap ile bulunduğu yaş arasında hayli fark olduğundan; soruyu so¬ranlar, cevabın esprisini anlamadıkları için ilgili kişiden açıklamasını is¬terler. Yaşlı kişi, vermiş olduğu cevabı şöyle açıklar: "Gerçekten yaşım hayli ilerlemiş. On beş yıl dışında kalan ömrüm, günah ve isyanda geçti-ğinden onu ömrümden saymam. Asıl ömrüm ve hayatım, gerçeği bulup İslâm'la tanıştığım yıllarımdır. O da on beş yıldır." Demiştir.
İnsanın iki kere ölmesine gelince, birinci ölüm, tüm canlılarda ortak olan ve beyin hücrelerinin ölmesiyle veya ruhun bedenden ayrılmasıyla gerçekleşen ölüm. İkinci ölüm ise kalbin ölmesidir.
İdrak ettiğimiz mübarek üç aylar, bizler için yeni bir başlangıç ve yeni bir doğum olmalıdır. Bu bakımdan önümüzdeki üç ayları çok bereketli bir biçimde değerlendirmeliyiz. Üç ay bir yana, sadece bir dakika, evet yanlış duymadık sadece bir dakika gibi çok kısa bir süre zarfında yani bir günün 1440' tan birinde neler yapabileceğimizi hatırlayalım.
Bir dakikada bir kaç âyet okuyabiliriz. Her harf on sevap getirdiğine göre, yüzlerce sevaba imza atabiliriz. Bir dakikada, evet tek bir dakikada "lâ ilahe illallahü vehdehu la şerike leh lehüllmülkü ve lehulhamdu ve huve ala külli şeyin kadir" metnini 20 defa tekrarlayabiliriz. Bu metni okuyana bir köle azât etme kadar sevap verilir. Bir dakikada "sübhanel- lahi ve bi hamdihi" cümlesini yüz defa tekrarlayabiliriz. Bunu okuyanın günahı denizköpüğü kadar da olsa affedilir. Bir dakikada kırk defa cen¬net hazinesi olarak belirtilen "lâ havle ve kuvvete illa billah" zikrini tek¬rarlayabiliriz. Tek bir dakikada en az yüz defa günahlarımızdan dolayı is¬tiğfar edebiliriz.
Hasan Basri, "Üstat, çocuğum olmuyor, bana neyi önerirsiniz," diyen kişiye." Çokça istiğfarda bulun," cevabını verir. Aynı kişi, "Üstat, yağ¬mur yağmıyor, kuraklık var ne yapmamızı önerirsiniz," der. Hasan Basri, "İstiğfarda bulun" der. Kişi "Neden istiğfar deyip durursun." deyince; Hasan Basri, "Allah Teâlâ, 'Dedi ki: 'Rabbinizden bağışlanma dileyin: çünkü O, çok bağışlayıcıdır. Üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin. Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın… Buyurmamış mı? Cevabını ve¬rir. Resul-i Ekrem de, "Bir kimse bir günah işler de akabinde güzelce abdest alır, sonra kalkıp iki rekât namaz kılar ve Allah'tan bağışlanma di¬lerse, Allah onu mutlaka bağışlar"buyurur.
Bir dakikada Resul-i Ekrem'e yirmi salâvat getirebiliriz. Bir defa salâvat getirene on sevap verilir. Bir dakikada dilde hafif, terazide ağır ve Rahman olan Allah'a çok sevimli, "sübhanallahi ve bi hamdihi sübhanallahilâzim" metnini elli defa okuyabiliriz. Bir dakikada yirmi beş defa Allah Teâlâ'ya en sevimli olan, "Sübhanallahi velhamdü lillahi ve lâ ilahe illellah" zikir metnini tekrarlayabiliriz. Ve tek bir dakikada bir insan ya da bir gruba, bir ayet ya da bir hadis öğretebiliriz. Keza, onlara iyiliği emredip kötülükten sakındırabiliriz. Evet, bunlar sadece bir saatin altmışta birinde, yani tek bir dakikada yapabileceklerimizden bazılarıdır.
İdrak ettiğimiz mübarek ay ve kandillerin, bizler için yeniden doğuş olması için gayret edelim. Bu fırsatları, hayatımızda bereketli bir süreç hâline çevirelim. Günahlarımızın bağışlanmasına vesile kılalım.
Zamanlarınızı, Allah'ın rızasına ulaştıracak ibadetlerle değerlendirmeniz dileği ve temennisiyle kandilinizi tebrik eder, mübarek ay ve kandillerin hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ederim.( İLKHA)