MUŞ - Yaz tatilinin gelmesiyle camilere akın eden çocuklar camilerde bir çok konuda dersler alıyor. Diyanetin bu faaliyetlerini çok olumlu karşılayan aileler, bu derslerin sadece 2 ay ile sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, bu eğitimin yılın 12 ayına yayılması gerektiğini savundular.
Yaz kuran derslerini çok önemli bir gelişme olarak değerlendiren Kenan Sezgin '' Yaz Kuran Kurslarını çocuklarımızın dini eğitimleri noktasında olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Fakat bununla beraber çok yetersiz olduğunu düşünüyorum. Öncelikle bu kurslar çocukların boş zamanlarını değerlendirecekleri bir iş olarak görülmemelidir. Bu eğitimin sadece yaz tatili ile de sınırlı kalmaması gerekir. Diyanetin yeni bir düzenleme ile bu programları yılın 12 ayına yayması gerekir. Tabi ki bu noktada STK'ların rolünün çok büyük olduğunu da belirtmek isterim. Yapılacak olan bu programlara sadece çocukların değil ailelerinde dahil edilmesi gerekir. Eğer çocuk aile içerisinde, yani çekirdekten yetişirse, camide alacağı derslerde daha verimli olacaktır. Eğer çocuk ailede başka camide başka bir şey görürse, bu çocuğu ikilem içerisinde bırakır ve çocuktan istenilen verim elde edilemez.'' dedi.
Diyanetten İmamlara, aileden çocuklara kadar herkesin dünyevi bir karşılık beklemeksizin sadece ve sadece Allahın rızasını gözeterek bu hizmeti yapması gerektiğini vurgulayan Sezgin; ''Çocukların tam anlamıyla dini bir eğitim alabilmesi için Yaz tatili Kuran derslerinin çok kısır bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Bu eğitimi bütün bir zamana yaymakla beraber, çocukların, İslam'ın niçin öğrenilmesi gerektiği, kuranın neden öğrenilmesi gerektiği konusunda bilinçlendirilmesiyle beraber , bu çalışmalarla çocuklarda cami ve cemaat kültürünün geliştirilmesi de gerekir.''dedi.
Çocukların öncelikle dini eğitimlerini anne ve babasından alması gerektiğini söyleyen Ziya Çelik ise, çocuklardan önce anne ve babaların eğitilmesi gerektiğini belirtti. Çelik; ''Ben öncelikle ailelerin eğitilmesi gerektiği kanısındayım. Bunun için de aile eğitimine yönelik çalışmaların yapılması gerek. Bununla beraber Medrese kültürünün yeniden canlandırılması gerekir. Eğer biz sadece bir yaz kuran dersleri ile çocuklarımızı eğiteceğimizi düşünüyorsak, bunun sonucu büyük bir hayal kırıklığı olacaktır.''dedi.
Bizzat kendisinin Diyanetin görevlendirdiği pantolonlu bir bayan hocanın öğrencilere ders verdiğine şahit olduğunu söyleyen Çelik; '' Öncelikle hocalarımızın bu dersleri geçici bir menfaat için değil sadece Allah için vermeleri gerekir. İkincisi, hocanın İslam'ın adap ve edebine uygun olarak her yönden çocuklara örnek olabilecek bir pozisyonda olması, yani söylemler ile eylemlerinin bir olması gerekir. Aksi taktirde bu tür bir eğitimin hiç bir faydası olmadığı gibi, hep yerimizde sayacağız.'' dedi. (M. Şirin Çağlayan - İLKHA)