Kabinede revizyon, haftanın en çok konuşulan konularının başında geldi.
Ertuğrul Günay ile İdris Naim Şahin’in değişmesine kimse şaşırmadı.
Aslında Ömer Dinçer’in gitmesi de pek sürpriz değildi.
Recep Akdağ’ın değişmesindeki hikmet ise pek anlaşılamadı.
Revizyon ile ilgili yapılan yorumlarda da birbirini destekleyen şeylere rastlamadık.
“Ustalık tamamlandı” diyenler olduğu gibi Başbakan’ın diktatörlüğe dönüştüğü iddia edilen tasarruflarına vurgu yapanlar da oldu.
Yandaşlar her işte olduğu gibi bunda da bir hikmet aradılar.
Muhalefet, müzmin muhalif dilini kullandı yine.
Tuhaf yorumlar yaptılar.
Bu yorumlar içinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin İdris Naim Şahin’e sahip çıkması oldukça ilginçti.
İdris Naim Şahin, kabinenin en çok eleştirilen bakanıydı.
Biber gazını eleştirenlere “Bizim gazımız organiktir” demişti.
Kendisini gördüğü için sevindiğini söyleyen yaşlı adama “Takla at, halay çek” demişti.
“Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz p…siniz” pankartının hemen yanında konuşma yapmıştı.
Devlet Bahçeli, işte bu bakana sahip çıktı ve onun için “Ak Partinin yüz akıydı” dedi.
Aslında şaşırmamak gerekir.
Devlet Bey, “devlet”in âli menfaatlerini her şeyin üstünde tuttuğu için, devletçi refleksi yüksek olan bir bakanı övmüş ve icraatlarına sahip çıkmıştı.
Yani bu çıkış sadece ideolojik değil, aynı zamanda devletin yanında durma açıklamasıydı.
Bu tip tavırlar Devlet Bahçeli’ye de has değil.
Yıllarca özgürlükçü takılanların ideolojik gerekçelerle nasıl bir anda darbecilere sahip çıktığını gördük.
Hatırlarsanız İlhan Selçuk ölmeden önce yazdığı yazılardan birinde kendisine işkence edenleri de affettiğini söylemişti.
Affetme nedeni öyle sanıldığı gibi yüce insani duygulardan kaynaklanmıyordu. Selçuk, dönemin darbecileri ile aynı siyasi çizgide buluşmuş, aynı amaçlar için çalışmaya başlamıştı.
İşte benzer bir garipliği ya da ideolojik dönüşümün sonucunu başka bir açıklama ile gördük.
Konumuz CHP İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler.
Güler, parlatılan, cilalanan CHP imajını yerle bir eden bir açıklama yaptı.
“Türk ulusu ile Kürt milliyeti bir tutulamaz” şeklinde faşistçe bir açıklama yaptı.
Kendisini eleştirenlere cevap verirken, ``Yalnızca Türk ulusu ve Türk vatandaşlığı sistemini savunduğum için şahsımı ırkçılık, faşistlikle damgalamaya girişmiş her kişi ve kurumdan özür bekliyorum`` şeklinde konuştu.
Ortada tam bir “yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış” örneği vardı.
Ama Güler bir açıdan da haklıydı, çünkü dediği gibi o bir CHP’liydi ve partinin tüzüğünde de benzer şeyler vardı.
Birgül Ayman Güler zihniyetinin parti içinde ve dışında bir karşılığı da vardı.
Tepki gösterenler kadar destek verenler de söz konusuydu.
Hatta bazıları CHP içindeki ulusalcı kanadın İşçi Partisine geçeceğini iddia etti.
İşçi Partisi de biliyorsunuz eskinin Maoist komünisti Doğu Perinçek’in partisi.
“Eskinin” dememin bir nedeni var, çünkü şimdilerde hepsi sıkı ulusalcı ve Kemalist.
Nitekim İşçi Partisi cephesinden gelen açıklamalar bizi utandırmadı.
İşçi Partisi Genel Başkan vekili Hasan Basri Özbey, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler`in TBMM Genel Kurulu’ndaki sözleriyle ilgili şu değerlendirmede bulundu: ``Birgül Ayman Güler`i kutluyoruz. Sayın Güler bir Atatürk devrimcisi, bir
cumhuriyet kadını ve değerli bir milletvekili olarak bilimsel, Türkiye`nin ihtiyaçlarına cevap veren bir tespitte bulunmuştur.``
Bilimsel olarak ulus dayatmasında bulunan Birgül Ayman Güler…
Bazen insanların ölümüne bile neden olabilen biber gazını “organik” diyerek savunan İdris Naim Şahin…
Onları savunan MHP ve İşçi Partisi…
Birbirlerine bayağı yakışıyorlar.
Ve şu gerçeği gösteriyorlar.
Memlekette artık sağ da sol da pek bir şey ifade etmiyor.
Beşeri mantığın ortak ideolojisi ulusalcılıktır.
Ulusun adı, rengi, tonu farklı olabilir; ama form ve içerik aynıdır.