HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, yaptığı haftalık iç gündem değerlendirmesinde, 24 Ocak 2020 tarihinde Elâzığ ve Malatya'da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında yaşanan kardeşlik tablosuna değindi.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralılara da sabır temennisini yineleyen Sağlam, daha büyük felaketlerin yaşanmaması için imar yasasının hassasiyetle güncellenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Elazığ ve Malatya depremi
Elâzığ'da meydana gelen deprem ve sonrasında yaşananlara değinen Sağlam, "24 Ocak 2020 tarihinde Elâzığ ve Malatya'da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki deprem, 41 can kaybıyla beraber yüzlerce binada yıkım ve ağır hasara sebebiyet verdi. Kuşkusuz bu deprem, depremzede halkımızla beraber tüm halkımızı yürekten sarstı. Bu süreçte, yaşanan can kayıplarının hüznünü hep birlikte yaşadık. Gerek bireysel olarak ve gerek sivil toplum kuruluşları bünyesinde deprem bölgesine koşan insanlarımız, şu gerçeği dosta düşmana bir kez daha gösterdi ki; bu toplumun arasına yerleştirilmek istenen suni fay hatları birlik ve beraberliğimizi bozmayacaktır. Bu vesileyle bir kez daha, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyoruz. Bu depremle birlikte kardeşlik ortak paydasında buluşarak birlik ve beraberliğimizin gücünü ortaya koyan vatandaşlarımıza şükranlarımızı iletiyoruz." şeklinde konuştu.
"Daha büyük felaketler yaşanmaması için imar yasasının hassasiyetle güncellenmesi gerekir"
Deprem ile ilgili tedbirlerin alınması çağrısında bulunan Sağlam, "Diğer taraftan Türkiye büyük oranda deprem kuşağında olması hasebiyle, deprem gerçeğinin bilincinde olmalı ve bu doğrultuda her türlü tedbiri ivedilikle almalıyız. Bu amaçla daha büyük felaketler yaşanmaması için imar yasasının bu hassasiyetle güncellenmesi, köylere varıncaya kadar tüm il ve ilçelerde bulunan yapı stokunun tetkikten geçirilerek her bina için deprem karnesinin oluşturulması devletin öncelikli görevidir. Oluşturulacak karneye göre, yıkılması veya güçlendirilmesi gereken binaların tespiti acil eylem planı olarak belirlenmelidir. İvedi bir şekilde deprem acil eylem planının, bütün maddi külfetlerinin devlet tarafından yüklenilmesi ve harekete geçilmesi kaçınılmazdır. Artık depremler acı sonuçları ile değil, önleyici tedbirler ile gündemde olmalıdır." ifadelerine yer verdi.
İLKHA