HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, yaptığı haftalık dış gündem değerlendirmesinde; işgal rejiminin Batı Şeria’yı ilhak planı, Yemen ve Libya’da kalıcı ateşkesin sağlanması gibi gündemin öne çıkan başlıklarını değerlendirdi.
Savaş kültürünün hiçbir yere istikrar götürmediğine dikkatleri çeken Sağlam, “İstikrarın sağlanması için sorunları silahla çözme politikalarından vazgeçilmeli, kalıcı ateşkes ile siyasi çözüm ve diyalog öncelenmelidir.” dedi.
İşgal rejiminin Batı Şeria’yı ilhak planı
İşgal rejiminin Batı Şeria’yı ilhak planına değinen Sağlam, “İslam dünyasının içerisinde bulunduğu ihtilaf ve kaostan faydalanan işgal rejimi, uluslararası karar ve anlaşmaları ihlal ederek yüzyılın ihanet belgesi çerçevesinde Batı Şeria’yı ilhaka hazırlanmaktadır. Filistin toprakları üzerindeki işgal faaliyetleri ABD tarafından desteklenen siyonist rejime, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun yakın bir tarihte yapacağı ziyaret, işgal faaliyetlerini legalleştirme amacı taşımaktadır. ABD ve siyonist rejimin bölgeye yönelik işgal ve yıkım faaliyetlerine karşı Arap Birliği’nin Rusya, ABD ve Avrupa Birliği’ni göreve davet etmesi ise İslam dünyası adına utanç vericidir. İşgalin yayılmasına karşı caydırıcı bir yaptırım uygulayamayan İslam ülkeleri, işgal rejimiyle normalleşme sürecini halen devam ettirmektedir. Soykırım ve tehcirin yasallaşması planı ile Batı Şeria’nın ilhakına karşı dünya harekete geçmeli ve Filistin’e sahip çıkmalıdır.” dedi.
İnsan hakları kuruluşlarını göreve çağıran Sağlam, “Pandemik Coronavirus salgını sürecinde Filistinlilere karşı insanlık suçu işleyen işgal rejimi, hapishanelerde tutulan Filistinli esirleri de sağlık imkânlarından yoksun bırakarak ölüme mahkûm etmektedir. Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere insan hakları kuruluşları işgal rejiminin bu insanlık suçuna duyarsız kalmamalı ve Filistinli esirlere sahip çıkmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Yemen ve Libya’da kalıcı ateşkes sağlanmalıdır”
Yemen’deki son duruma ilişkin değerlendirmede bulunan Sağlam, “Güney Geçiş Konseyi adlı oluşumun özerklik ve olağanüstü hal ilan etmesiyle bölünmenin eşiğine gelen Yemen’de 2020 yılının ilk çeyreğinde 195 sivil yaşamını yitirmiştir. Dünyanın en fakir ülkelerinden birisi olan Yemen’de 2014’ten bu yana devam eden iç savaşta binlerce sivil yaşamını yitirirken gıda ve temiz suya erişimin kısıtlı olması sebebiyle milyonlarca insan tehdit altındadır. Koronavirüs salgını ile mücadele sürecinde başlayan ateşkes girişimi vekâlet savaşını sürdürmek isteyen ülkeler tarafından engellenmekte, ülkenin bölünmesinin önü açılmaktadır. Yemen’de istikrarın sağlanabilmesi, sivil kayıpların önlenmesi ve tüm bölgelere insani yardımların ulaştırılmasının yolu; orada vekâlet savaşı veren ülkelerin ellerini oradan çekmeleri ile olur. Bu ülkeler savaşın değil, istikrarın garantörlüğünü üstlenmelidirler.” dedi.
“Savaş kültürü hiçbir yere istikrar götürmemiştir”
Libya’da ateşkesin sağlanması gerektiğine dikkat çeken Sağlam, “Yemen’in yanı sıra Libya da vekâlet savaşlarının merkezi haline gelmiş, Suriye iç savaşına benzer bir senaryo Libya’ya da taşınmıştır. Ülkedeki siyasi gerilimi körükleyen, tarafları silahlandıran ve ülkede paralı askerleri savaştıran sömürgeci güçler istikrarsızlığın en büyük sorumlularıdır. Yemen ve Libya başta olmak üzere çatışmaların devam ettiği bölgelerde istikrarın sağlanması için sorunları silahla çözme politikalarından vazgeçilmeli, kalıcı ateşkes ile siyasi çözüm ve diyalog öncelenmelidir. Savaş kültürü hiçbir yere istikrar götürmemiştir.” ifadelerine yer verdi.
İLKHA