Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde sağlık çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirilen kitlesel basın açıklamasını Sağlık-Sen Adıyaman Şube Başkanı Yakup Çelik'in okudu.
Memur-Sen olarak, üç gün önce düzenlemiş olduğumuz basın toplantısının ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına tekliflerimizi sunduk. Önümüzdeki pazartesi de bu tekliflerin kabul edilmesi için masadaki yerimizi alıyoruz.
'Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz.'
Açıklamasında milyonlarca çalışanın gözü ve kulağının toplu sözleşme masasında olacağını belirten Çelik, "Bir milyonu sağlık ve sosyal hizmet çalışanı olmak üzere, 3 milyon kamu çalışanı ve 2 milyon kamu emeklisinin gözü kulağı doğal olarak bu masada olacak. Şu da bir gerçek ki bedel ödeyenlerin, can kurtarmak için can verenlerin, gecesini gündüzüne katanların, yıllardan beri mali, özlük ve sosyal hakları noktasında hep görmezden gelinen sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının gözü – kulağı çok daha yüksek bir şekilde bu masada olacak. Sağlık-Sen olarak, onlardan almış olduğumuz güçle, yetkili sendika olarak masadaki yerimizi alarak, sorunların çözümü, haklı taleplerin kabul görmesi için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Eskiler, 'Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz.' derler. Sağlık çalışanlarının yıllardır çözüm bekleyen, pandemi süreciyle de adeta bellerini büken pek çok sorununu, bu çerçevede değerlendirmek lazım. Açıkça söylemek gerekirse, pandemi sürecinde herkesin bir defa daha farkına vardığı güçlü sağlık sistemini, çalışanlarının kangren hale gelen sorunlarıyla yarınlara taşımak mümkün değildir. Şu gerçeği başta siyasi irade olmak üzere herkesin kabul etmesi gerekir; kurumları ve sistemleri ayakta tutan; ne modern binalardır ne de teknolojik donanımlardır. Kurumlara, sistemlere, vatandaşa hizmet noktasında can veren fedakâr çalışanlardır. O halde bu çalışanların sorunlarının tez elden çözülmesi gerekir. Haklı talep ve beklentilerinin acilen karşılanması gerekir. Öbür türlü fedakârlığın, adanmışlığın, kahramanlığın bir yere kadar olduğu unutulmamalıdır." dedi.
"Cephenin en önünde var güçleriyle mücadele ettiler"
Sağlık çalışanlarının salgın boyunca her türlü riski göze aldığını dile getiren Çelik, "Son pandemi sürecinde yaşananları, başta siz değerli basın mensupları olmak üzere 84 milyon vatandaşımız an be an takip etti, hala da devam ediyor. Can kurtarmak için can verdi resmen sağlık çalışanları. Cephenin en önünde var güçleriyle mücadele ettiler. Hemşiresinden doktoruna, 112 görevlisinden teknikerine tüm sağlık çalışanları, üzerlerine düşeni hakkıyla yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. O halde vakit, son iki yıldır hemen herkesin “hakları ödenmez” dedikleri sağlık çalışanlarına haklarını ödeme vakti, artık sorunlarını kökten çözme vakti, toplu sözleşme masasını, çözümün bir parçasına dönüştürme vaktidir. Sağlık çalışanlarının hakkını teslim etmek, mali-özlük ve sosyal haklarındaki sorunları ortadan kaldırmak için daha fazla beklemeye de gerek yok. Salgın tehlikesi ortadan kalkmış değil. Sağlık çalışanlarının yüklerini hafifletmek, yüzlerini güldürmek kamu idaresinin sorumluluğundadır." ifadelerini kullandı.
"Toplu sözleşme görüşmelerini bir fırsat olarak görüyoruz"
Çalışanın özlük haklarının tamamen verilmesi durumunda çalışanın memnu olacağını vurgulayan Çelik, "Hep söylüyoruz, aslolan çalışanın, emek verenin, alın teri akıtanın yani sağlık çalışanının memnuniyetidir. Gerisi sonuçtur. Çalışan memnunsa, huzur ve refah endişesi taşımıyorsa, ücret adaletsizliği yaşamıyorsa, iş güvencesi tamsa, ağır iş yükü altında ezilmiyorsa, aile bütünlüğü koruma altındaysa hem verilen hizmet çok daha sağlıklı olur hem de hizmet alanlar yani hastalar memnun olur. Tüm bu nedenlerle de pazartesi başlayacak toplu sözleşme görüşmelerini bir fırsat olarak görüyoruz. Ülke olarak kritik bir eşikten geçiyoruz. Bunu biz görüyoruz, hükümet de her fırsatta söylüyor. O halde bu geçişi, sağ salim tamamlamak lazım. Bunun da yolu; sorunları hasıraltı etmemek, yarınlara bırakmamaktır. Böyle bir tavrın hiçbir kimseye faydası olamayacağı gibi ülkemize ve milletimize de fayda getirmeyeceği açık ve nettir. Açıkçası, sağlık çalışanları artık takdire, teşekküre, alkışa doydu, icraat bekliyorlar, sorunlarına çözüm istiyorlar, haklı talep ve beklentilerinin karşılanmasını istiyorlar. Peki, hangi icraatlar bunlar, hangi sorunlar ve hangi haklar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunmuş olduğumuz tekliflerimizde bunları tek tek ortaya koyduk." şeklinde konuştu.