Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) toplumda evlilik konusunda yaşanan sıkıntılara temas etmek ve sorunlara çözüm önerisi sunmak amacıyla "Evlilik Okulu" adıyla başlattığı seminer dizisinin 4'üncüsünü "Eşler Arası İletişim" temasıyla düzenledi. Seminere konuşmacı olarak katılan Yazar Meryem Kiraz ve Nisanur Dergisi Editörü Elif Yüksek, eşler arasında sağlıklı bir iletişimin sağlanması için dikkat edilmesi gereken hususlara değindiler.
İlk etapta konuşan Yazar Meryem Kiraz, iletişimin karşılıklı bir etkileşim ve psikolojik bir bilgi alışveriş olduğunu dile getirdi.
Kiraz, " İletişim düşünce, duygu ve bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır. İletişim fertler arasında güçlü bir silahtır. İletişim, beceri ister. Eşler arasında iletişim ilk yıllarda güzel temeller üzerine oturtulursa sağlıklı bir birliktelik oluşur. Dinleme olmayınca anlama da olmayacaktır. Öncelikle bizler güzel bir dinleyici olmalıyız. Her insanın iletişimi farklıdır. Araştırma verilerine göre, boşanan çiftlerin yüzde 66'sının günde yalnızca 4 dakika iletişim kurdukları belirlenmiştir." diye konuştu.
"Kadın, eşinin güzel hasletlerine odaklanmalı"
Eşler arası yaşanan tartışmalarda daha önce yaşanan olayların gündeme getirilmemesi gerektiğine vurgu yapana Kiraz, "Eşimizin bizi dinlemesini, bizi anlamasını istiyorsak önce biz onu dinlemeliyiz ve anlamalıyız. Her insanın algısı farklıdır. Bazı insanlar görsel, bazı insanlar işitsel, bazı insanlar ise dokunsaldır. 1400 yıl önce Peygamberimiz Hazreti Muhammed, (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bize kendi hayatında bu mesajı veriyor. Hazreti Ayşe, ondan kendisini ne kadar sevdiğini söylemesini istediğinde Peygamber Efendimiz, 'Ya Ayşe, seni kördüğüm gibi seviyorum.' diyor. Hazreti Ayşe, buna çok sevinip tekrar soruyor, 'Kördüğüm nasıl?' Efendimiz, 'İlk günkü gibi.' diyor. Çünkü Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Hazreti Ayşe'nin o sözü duyunca sevineceğini bildiği için 'Kördüğüm' demişti. Yine Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Hazreti Ayşe'nin elini kendi elinin içine koyar, 'Ya Ayşe ferahlat beni' derdi. Burada da dokunmanın ne kadar insanı rahatlattığı mesajını vermektedir. Bediüzzaman Said Nursi'nin dediği gibi, 'Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.' Bundan dolayı kadın, eşinin güzel hasletlerine odaklanmalı. Eşler geçmişte yaşamış oldukları tartışmaları, geçmişte yaşamış oldukları olumsuzlukları tekrar tekrar gündeme getirmemelidir." dedi.
"Her kavgada geçmişi hatırlatmak iletişimin önünde bir settir"
Kiraz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genelde kadınların yapmış olduğu en büyük hata, her kavgada geçmişi tekrar tekrar dile getirmektir. Erkek ile kadının algısı ayrı ayrıdır. Erkek kavgadan sonra her şeyi bitirir, beynini sıfırlar. Ama kadın, öyle değildir. Kadın ister ki tekrar tekrar o konu hakkında konuşsun ve o konuda kendini haklı çıkarsın. Bunlar, evlilikte iletişimde birer settir. İletişim karşılıklı konuşma ve istişareden geçer. Eşler birbirlerine vakit ayırmalıdır. Birbirileriyle göz teması kurmalıdır. Eş eve geldiğinde kendisini muhabbetle bekleyen bir eş görmek ister. 'Yuvayı dişi kuş yapar.' demiş atalarımız, evlilikte kadına erkekten daha çok görev düşmektedir. Kadın, evi güzelleştirecek, erkek ise dışarıdan evini geçindirecek maişeti için çalışacak. Kadın, erkeğin yükünü yüklenmeyecek, erkeğin rolünü almayacaktır. Erkek, kavam sıfatını koruyacak. Kadın ise eş, kadınlık, narinlik, zariflik, sıfatını koruyacak. Eşler kesinlikle kavgada ileriye gitmeyecek. Özellikle bir kadın, her kavgada baba evini eşinin önüne getirmemeli ve kadın olsun erkek olsun kavgada geri dönülmez sözcükler kullanmamalıdır." ifadelerini kullandı.
"Kadın eşine itaat ettiği zaman yuvada huzur olacaktır"
Kadının eşine karşı sorumluluklarına değinen Kiraz, şöyle konuştu:
"Öncelikle kadın, eşine itaat edecek. Ayeti kerimede erkekler, kadınlar üzerine hâkimdirler. O sebeple ki, Allah Teâla Nisa Suresi'nin 34'üncü Ayeti Kerimesinde, 'Allah onlardan kimini erkekleri kiminden kadından üstün kılmıştır. Bir de erkekler onların mallarından İnfak etmektedirler. İyi kadınlar itaatli olanlardır.' diye buyurmuştur. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ise Hadis-i Şerif'te 'Kadınların en hayırlısı baktığında seni mutlu eden, emrettiğinde itaat eden ve olmadığın zaman namusunu ve malını gözetendir.' diye buyurmuştur. Kadın itaat ettiği zaman eşine, yuvada huzur olacaktır. Kadının bir diğer vazifesi kanaatkâr olmasıdır. Kadın eşine marka ve yahut da çevresindeki insanlarda gördüğü şeyler ile psikolojik baskı yapıp daha fazlasını getirmesi için baskı yapmamalıdır. Yine kadın, eşine karşı temiz olmalıdır. Kocasının göreceği yerlere dikkat etmeli, gerek beden olarak gerek evinde temize riayet etmelidir. Kadının eşine karşı bir diğer vazifesi de eşinin ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Kocanın malını koruyacak ve eş evde yokken, namusunu korumalıdır."
"Emir kipi ile değil, rica kipi ile eşinizden yardım isteyin"
Kiraz, konuşmasını şu sözlerle bitirdi:
"Aynı zamanlarda sinirlenmeyin! Eşiniz sinirliyse siz sakin olun. Kesinlikle birbirinize bağırmayın. Bir tartışma esnasında sesinizi yükseltmeyin. Seslerin en çirkini merkeplerin sesidir. Eleştirileri yumuşatın. Eşinize karşı ağır eleştirilerde bulunmayın. Kesinlikle eşiniz ile güç savaşına girmeyin. Mutlaka bir kişinin kazanması gerekiyor. Arşivci olmayın; geçmişi geçmişte bırakın. Tekrar tekrar gündem yapmayın. Birbirinizi ihmal etmeyin. Yatağa asla küs girmeyin ya da kavgalar ve tartışmalarda ayrı yatmayın. Tartışmayı asla ve asla büyütmeyin, eşlere karşı nazik davranın. Emir kipi ile değil, rica kipi ile eşinizden yardım isteyin. Aile büyüklerinin sorunlarını kesinlikle evinize taşımayın. Eğer ki ailenin sorunlarını dile getirirseniz birbirinize karşı kırıcı olabilirsiniz. Eşlerinizi eğitmeye çalışmayın, sadece davranışlarda onlara yardımcı olun. Hiçbir kadın, eşini eğitemez. Eğitimi anne ve baba verir ve toplumda şekillenir. Eşler sadece eşinin güzel ve nezaketle yönlendirebilir."
"Sağlıklı iletişimin temeli Sünnet-i Seniyye'ye tabi olmaktır"
Nisanur Dergisi Editörü Elif Yüksek ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
"Yüce Rabbimiz, Rum Suressi 21. Ayeti Kerime'de, eşlerin birbirleri için huzur ve sükûnun kaynağı olduğunun altını çiziyor. Bilhassa ayette geçen 'meveddeh' ifadesi dostluk, muhabbet ve sevgi kavramlarını barındırdığı için oldukça manidar. Bu bakımdan sevgi ve şefkat duyguları, güçlü bir ailenin olmazsa olmazlarındandır. Eşler arası iletişim mühimdir. Bu iletişimin sağlıklı olması, esasında cinsiyetlerin çatışmamasına bağlıdır. Zira günümüz toplumunda derin yaralar açan başlıca sorun, erkekleşen kadın ve kavam olamayan erkek profili olmakla beraber muhakkak giderilmesi lazımdır. Sağlıklı iletişimin temeli ise ayetler ışığında yaşam ve sünnet-i Seniyye'ye ittibadır. Evlilik niyeti kendisinde hasıl olan bir genç, nasıl ki Resulün tavsiyesine uyup dini için seçmeli ise genç kız da önceliklerini maneviyat üzere belirlemeli ki hem dünyaları hem de ahiretleri mamur olabilsin."
Seminer sonunda ise HÜDA PAR İstanbul Kadın Kolları Başkanı Münevver Aktaş, TESSEP yetkililerine aile kurumunu ve toplumun ıslahına yönelik yaptıkları çalışmalar için plaket takdim etti.
İLKHA