Sağlıklı nesillerin yetişmesinde karma eğitimin büyük bir sorun teşkil ettiğine dikkat çeken Akademisyen Yazar İbrahim Dağılma, konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Karma eğitim yüzünden duyarlı ve hassas bir kitlenin okul eğitiminden mahrum kaldığını ifade eden Dağılma, çıkmaz bir sokak olan karma eğitimin beraberinde birçok psikolojik ve sosyolojik sorun getirdiğini, karma eğitimin başat aktörü olan Batı'nın bile bugün karma eğitimi sorgular hale geldiğini söyledi.
Batı'ya yüz çevrilmesiyle beraber ümmet coğrafyasındaki toplumların huzurlarından olduğunu, ahlaki açıdan yozlaştığını dile getiren Dağılma, "Batı dedikçe inanç, gelenek ve değerler yönümüz törpülendi, belimiz büküldü. Batı dedikçe batıp dibe vurduk." dedi.
Dağılma, "Batıcı bir hayat tarzı derken bu, bir yön veya toprak parçası olarak değildir. Bu bir hayat tarzıdır. Böyle bir hayat tarzında insanın mahremiyetine ve hayâ yönüne tümüyle müdahale söz konusu olup insanı manevi ve ruhi bir boyuttan koparıp onu maddi ve bedeni bir hayvani serüvene sürüklemek esastır. Bu nedenle göz, mide ve şehvet zevklerinden onları uzaklaştırdığı için iffet, tesettür, ahlak, haramdan sakınma gibi insani erdemlere düşman kesilir. Batı, karma eğitimi bu şeytani duruşundan dolayı ister ve bunun sürmesi için de çabalar." şeklinde konuştu.
Batı Avrupa'da karma eğitimin ilk kez reform hareketinden sonra bazı Protestan gruplarının, erkeklerin yanı sıra kız çocuklarına da "Kitabı Mukaddesi" okumayı öğretmek istemeleriyle ortaya çıktığını dile getiren Dağılma, şöyle devam etti:
"Uygulama, İskoçya ve İngiltere'de yaygınlaştı. Amerikan Bağımsızlık Savaşı'ndan sonra kilise kurumlarının yerini alan parasız ilkokullarının hemen tümünde karma eğitim yapılıyordu. 19'ncu yüzyılın sonunda, ABD yüksekokullarının yüzde 70'inde karma eğitim uygulanıyordu. Batı Avrupa'da, ilk ve orta öğretimde karma eğitime İskandinav ülkeleri öncülük etti. 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra gelişmekte olan pek çok ülkede karma eğitim benimsendi. Ama birçok ülkede toplumsal koşullanma ve dinsel yasaklar karma eğitimi sınırlamaktadır."
"İnanan erkek ve kadınların gözlerini haramdan sakınmaları gerekir"
İslam, kendi yaratılışlarının nazikliği içinde erkek ve kadını cinsleri itibarıyla taltif ederken her birinin de toplum içinde nerede durmaları gerektiğini açıkladığını ifade eden Dağılma, "İki cinsin birbirine duygusal meylini meşru şartlar içinde değerlendiren Kur'an-ı Kerim, 'inanan erkek ve kadınların gözlerini haramdan sakınmaları, ırz ve namuslarını korumalarını' emrederken (Nur 24/30-31) şunu da ferman buyurmaktadır: 'Hem O'nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalpleriniz ve hem de onların kalpleri için daha temizdir. (Ahzab: 53)" ayetleri aktardı.
Hadislerde ve sahabe tatbikatında, kadınların mahremi olmayan erkeklerle bir arada bulunup görüşmesi veya kadınların cemaatle namaz kılmaları için bazı ölçü ve düzenlemeler yapıldığını söyleyen Dağılma, "Daha sonra fetihler ve nüfus hareketlerinin İslam şehirlerini daha karmaşık hale getirmesi Müslümanlar arasında haremlik-selamlık denilen usulün yaygınlaşmasına yol açmıştır. İslam, yeterli odalar olmaması ve bir zaruret halinde örtünme kurallarına riayet ederek birbirlerine namahrem de olsalar erkeklerle kadınların, aynı ortamda bulunmalarına cevaz vermektedir; oysa karma eğitim bu cevazın ötesinde İslami olmayan bir durumdur." ifadelerini kullandı.
"Batı bugün karma eğitimi sorguluyor ve bundan vazgeçmenin yollarını deniyor"
Batı'nın karma eğitim karşısındaki değişen tutumuna işaret eden Dağılma, "Sınıf gibi dar ortamlarda erkek ve kızların yan yana oluşu, göz temasından kaçmanın mümkün olmaması, laik eğitimin açık ve saçıklığı esas almasıyla işin içine cinsel cazibenin de dâhil olması karma eğitimi daha bir facia haline getirmiştir. Bu facianın fark edilmesinden olacak ki, Batı bugün yüzyılın pedagojik yanlışı olan karma eğitimi sorguluyor ve bundan vazgeçmenin yollarını deniyor." şeklinde konuştu.
"Karma eğitim çıkmaz bir sokaktır"
Karma eğitim çıkmaz bir sokak olduğuna dikkat çeken Dağılma, "Çünkü kız ve erkeklerin yaratılışı farklı onları farklı davranış ve bulunuş yollarına sevk eder. Karma eğitim hem erkeklere hem kızlara zarar verir; çünkü kız ve erkekler fıtratları gereği farklı öğrenme stratejisi takip eder. Bu yaklaşım ise, bu öğrenme stratejisine uymaz. Karma eğitim, iddia edildiği gibi kadın erkek eşitliği sağlayamadı ve sloganlaştırılan negatif ayrımcılığı gideremedi; aksine kadınları ve erkekleri yeteneklerini geliştirme konusunda sınırladı. Karma sınıflarda stres var. Örneğin, sosyal derslerde erkekler kızlarla yarışamıyor, anlamadığını soramıyor, derse yeterince katılamıyor. Karma eğitim öğrencide hedef sapmasına –özellikle- kızların cinsel tacize uğramasına yol açtı. Propaganda ve dostlar alışverişte görsün türünden feminist çıkışların aksine karma eğitim, algı yönetimiyle kızlara erkek hegemonyasında yaşamayı öğretti." diye konuştu.
"Karma eğitim yüzünden duyarlı ve hassas bir kitle okul eğitiminden mahrum kaldı"
Karma eğitim, özellikle muhafazakâr ailelerin kızlarını okula göndermemesine yol açtığını söyleyen Dağılma, "Böylece duyarlı ve hassas bir kitle okul eğitiminden mahrum kaldı. Bu konuda İslami ve insani kaygıları çok da ön planda olmayanların devam ettiği bir eğitim süreci model olamayan ve aksine zihinleri bozuk kişilikleriyle allak bullak edenlerin eline mahkûm edildi." dedi.
"Karma eğitim birçok psikolojik, sosyolojik kıyım ve yıkıma yol açtı"
Dağılma, konuşmasını şöyle tamamladı: "Karma eğitim, ergenlik çağındaki kız ve erkekler dersler yerine karşı cinsle ilgilenmesine ve ahlakî yozlaşmanın meydana gelmesine yol açtığı için kız ve erkeklerin derslere odaklanarak daha iyi yetişmelerini önledi. Okullarda kız veya erkek arkadaşını başkalarından kıskanan erkek veya kızların kavga etmesine sebep oldu. Ve sıralanabilecek daha birçok psikolojik, sosyolojik ve imanî zarar, kıyım ve yıkıma yol açan karma eğitim dayatmasının çözümü, karma eğitimin tamamıyla son bulması ya da isteyenin erkek kız ayrı, isteyenin de karma eğitimi tercih edeceği düzenlemelerin yapılmasıyla olur."
İLKHA